Rezonans; aynı frekansa sahip iki farklı cismin birlikte oluşturdukları titreşimlerle birbirini yokedişini anlatan fizik bilimine ait bir terim, aynı zamanda Jason ve Serena'nın arasındaki ilişkiyi en iyi şekilde anlatabilecek kelimedir.
Red hood/Ja...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
• Jason •
"Lanet olası telefonunu sessize almayı ne zaman öğreneceksin?"
Roy, Jason'a gelen mesajın sesiyle sinirle homurdandı. Son çıktıkları devriyede bayağı hırpalanmış, her yeri yara bere içinde kaldığı için normalden daha bir asabiydi. Jason'un ondan aşağı kalır hali yoktu, güzel yüzü bile morluk içindeydi. Yine de arkadaşı Roy'dan şanslıydı, Lazarus Pit sayesinde normal bir insandan daha güçlüydü ve daha çabuk iyileşiyordu.
"Siktir."
Jason verdiği sözü tamamen unutmuştu, gelen mesaj onu kendine getirmiş ağrılarını umursamadan yerinden sıçramasına sebep olmuştu. Mesaj tabii ki Serena'dandı, başka hiçbir şey onu bu kadar geremezdi.
"Ne oldu?" Roy inleyerek eğilip masanın üstünde duran açılmamış bira kutularından birini aldı, duşa girmek için can atıyordu ama hareket edecek hali yoktu. Keşke biri onu küvete taşısa, sıcak suyun içine soksa ve sonsuza kadar orada bıraksaydı.
"Serena mesaj atmış, birkaç arkadaşının ona geleceğini, kalabalık olabileceğini söylemiş. Seni de yanımda getirebileceğimi yazmış. Sikeyim, tamamen aklımdan çıktı. Bu halde ne yapacağım ben?"
Telefonu kenara atıp eliyle yüzünü sıvazladı. Kız zekiydi, bu sabah eline geçen Red Hood yazısından bunu yeterince anlamıştı. Kızın, Hood ile Robin'in bağlantısını anlaması onu şaşırtmış, daha çok etkilemişti. O da farkındaydı ki, Serena'nın onun kimliğini çözmesi ufak bir hataya bakardı ve Jason kesinlikle onu bu kadar çabuk kaybetmek istemiyordu. Her ne kadar Serena, röportajda Red Hood'la ilgilenmiş olsa da hiçbir kız bir katille birlikte olmak istemezdi.
"Gitmiyorsun."
Roy onun fikrini seslice dile getirdiğinde, Jason hâlâ derin derin düşünüyordu, dün tüm gece kızın gülümsemesinin zaman geçtikçe ne kadar güzelleştiğini izlemişti. Serena, ona ısınıyordu ve Jason bu teklifi reddetmek de istemiyordu. Onu arkadaşları arasında samimi kahkahalar atarken izlemek istiyordu, daha fazlası, onun dediklerine gülüşüne şahit olmak için can atıyordu.
Roy elini Jason'un gözleri önünde şıklattı.
"Kız, babası kırmızı ışıkta geçse polise şikayet edebilecek bir tip gibi geldi bana. Ona bu halde gidip, ben tehlikeliyim seni korkutmaya geldim mi diyeceksin? Aptal olma."
Jason masaya uzanmaktansa Roy'un elindeki birayı alıp kafaya dikti. Boş teneke kutuyu bırakmadan diğer eline telefonu aldı ve yazmaya başladı; "Acil bir iş çıktı, seni görmek isterdim. Belki başka zamana."
Gönder tuşuna basmadan iç geçirdi, ufak partilerine katılamayacak olması onu izleyemeyeceği anlamına gelmiyordu değil mi? Aklına gelen fikirle yerinden kalktı, boş kutuyu Roy'un üstüne attı ve üstünü değiştirmeye gitti.
