0.2

5.8K 459 616
                                    

"Profesör Malfoy?" Harry duyduğu sesle arkasını döndü.

"Ron!" dedi ve arkadaşına sarıldı hemen.

"Senin burada ne işin var?" Ron onun sarılmasına karşılık verdi.

"Hugo ve Rose'u kontrol etmeye geldik, Hermione'i biliyorsun" dedi ve birbirlerinden ayrıldılar.

"Hermione'de mi burada?" dedi Harry heyecanla. Neredeyse bir aydır hiç görüşememişlerdi.

"Hermione'i boşver Malfoy da buradaymış öyle duydum?" dedi Ron, Harry'i koridorun kenarına çekerken.

"Ne yazık ki öyle evet"

"Peki nasıl hissediyorsun? Bir şeyler söyledi mi?" Ron, Harry'nin gözlerinin içine bakıyordu.

"Ona karşı hissiz gibiyim Ron bilmiyorum ama bir şey söylemedi. Tek söylediği şey yaz tatilini beklemem gerektiği, o zaman her şeyi anlatacağını ve benim ona hak vereceğimi söyledi. Şimdilik birbirimizin ortalıkta olmasına alışmamız lazımmış falan filan işte" Ron sadece kafasıyla onaylamıştı.

"Bu akşam bir şeyler yapalım" ikisi geçen bir ayın acısını çıkartırken bir süre sonra onlara Hermione'de katılmıştı. Açıkcası Cumartesi olması Harry'nin çok işine gelmişti.

"İşte o mükemmel altın üçlü; Potter, Granger ve Weasley" üçü de arkalarını döndüğünde Harry, Draco'nun yanında Lily'i görmeyi beklemiyordu. Draco ise sadece kızına "bak şimdi babanı nasıl deli edeceğim, amcan da bana ayak uyduracak" demişti.

"Ve hala sinir bozucu olan Malfoy" demişti Ron, Draco'ya göz kırparken ancak Lily yakalamıştı bunu.

"Yoksa çocuklarına falan hala elden düşme şeyler falan alıyorsun da Harry'e açıklama yapmaya falan mı geldin?" Hermione gözlerini devirirken kendisine bulanık demediği için sevinmişti. Çünkü kendisi de Ron'un göz kırpışının görmüştü.

"Draco" diye uyardı Harry onu.

"Bırak Harry" dedi Ron ama sonra gülümsedi ve Draco'ya doğru ilerledi. Harry ise gerilmişti ve kızının önünde olası bir kavga ihtimali bile onun kasılmasına neden oluyordu ama Ron elini havaya kaldırdı ve Draco da elini tutup ona sarıldı. Ron'da bu sarılmaya karşılık vermişti, Lily gülümsedi. Harry ise gerçekten çok rahatlamıştı.

"Ee nasılsınız bakalım" dedi Draco bir eliyle Lily'nin elini tutarken onların yanından yürüyordu. Lily bunu fırsat bilerek diğer eliyle de Harry'nin elinden tutmuştu. Draco'nun elinde Lily, onun yanında Harry, Ron ve Hermione olacak şekilde yürüyorlardı.

"Aynı" dedi Hermione ama bir yandan da Harry'e bakıyordu. Harry ise ona sorun yok dercesine gülümsedi.

"Karıma hakaret etmediğin için mutluyum" dedi Ron içtenlikle.

"Karına hakaret etmek için bir nedenim yok, Harry'nin değer verdiği her şeye değer verdiğimi biliyorsun" demişti Draco. Bu Harry'nin bir süre duraklamasına neden olsa da hızlı bir şekilde toparladı kendini.

"Hem hala Hermione'nin bana lanet fırlatması için genç ve yakışıklıyım"

Biraz zaman geçmişti ve Ron ile Hermione gittikten sonra birlikte yürümeye başlamışlardı.

"Lily'nin senin yanında ne işi vardı?" dedi Harry sakince odalarına giderken.

"O hala benim kızım" dedi Draco, Harry'i ciddiye almayarak. Harry ise son bir ayda yorulduğu kadar geçtiğimiz on yılda yorulmamıştı. Sanki Draco'yu o terk etmişti de Draco ona tavır alıyormuş gibiydi.

"Biliyor musun Draco?" dedi Harry derin nefes alıp odanın yatak olan kısmına ikisinin kısmını ayıran bir duvar örerken.

"Artık umrumda olan o bir gramlık kısmını bile kaybetmiş olduğunu sana söylemekten mutluluk duyuyorum" dedi ve kapısını sertçe kapattı. Draco ise bu hamleyi kesinlikle beklemiyordu.

I Found Love || Drarry Where stories live. Discover now