-10-

6.6K 469 63
                                    


Akşam misafirlerin gitmesinin ardından neredeyse toparladığım valizimi kısaca kontrol ettikten sonra hızlıca bir duş aldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Akşam misafirlerin gitmesinin ardından neredeyse toparladığım valizimi kısaca kontrol ettikten sonra hızlıca bir duş aldım. Yaklaşık bir kaç gündür düzene girmiş olan uyku düzenimin bozulması keyfimi kaçırsa da elimden bir şey gelmezdi. Uçuş saatimden yaklaşık bir saat önce havalimanında olacağımız için gözlerimi kapayıp uyumaya çalışsam da hiç becerememiştim.

Sabahtan annem ve babam da beni uğurlamak için havalimanına gelmişlerdi. Çok uzun sürmese de bu uğurlama bana çok iyi gelmişti. Yaklaşık 1.5 saatlik uçuşumdan sonra evime gitmek için çıkış kapısına yöneldiğimde hiç beklemediğim bir şey olmuştu.

Filmlerde ya da dizilerde görmüşsünüzdür. Birisi uçaktan iner ve onu tanımayan ama uçaktan inen kişiyi bekleyen kişi ya da kendisinin fark edilmesini istediği kişi bir kâğıt üstüne isim yazar ve onu bekler. İşte tam da bu olmuştu. İsmimin yazılı olduğu pankartı yüzüne tuttuğu için kim olduğunu görememiştim. Elimde valizimle tam da önünde dikilince pankartı aşağı indirişimle Kıvancı karşımda görmeyi hiç beklemiyordum. Tamam, itiraf ediyorum... Onu görmek beni bir hayli mutlu etmişti.

Mutlu sesimi gizleyen bir şaşkınlıkla ''Kıvanç?'' diyebildiğimde Kıvancın yüz ifadesi o an görülmeye değerdi. Göz bebeklerinin büyüyüp sevinçle parıldaması bir anda bana sarılmasıyla ilk birkaç saniye şok etkisiyle hiçbir şey yapamamıştım. Sonrasında kollarım benden izin almadan ona sarıldı. Sonra akşamki mesajı aklıma gelince bir anda uzaklaşıp sormadan edemedim.

''Senin nöbetin yok muydu?''

''Vardı. Seni alabilmek için bir arkadaşımla anlaşma yapmam gerekti.''

Kaşlarım çatılırken minik adımlarla yürümeye başladım. Kıvanç da valizimi elimden alıp yanımda yürümeye başlamıştı.

''Sadece nöbetleri değiştik. Normalde bugündü ama günleri değiştik.'' Bir nefes alış verişi kadar sonra yeniden ekledi.

''Hem sen bana haber vermeyecek miydin? ''
O an adımlarımı hızlandırınca Kıvanç bana hemen yetişmiş ve kolumdan hafifçe tutup beni kendisine döndürmüştü. Hızlı ama derin bir nefes aldıktan sonra aklımdaki kelimeler dilimden çoktan dökülmüştü.

''Ne bileyim sen nöbetteyim deyince ben de yazmadım.''

Stresten dudaklarımı içten ısırmaya başlamışken Kıvanç sadece kafasını sallayıp ''Anlıyorum.'' Diyebilmişti.

Yavaş yavaş yürümemizi bu sefer de benim sorumla duraklatmıştık.

''Ben geleceğimi haber vermedim. Bu uçuşla geleceğimi nereden biliyordun ki ?''

Kıvanç önce bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı sonra anlatmaktan vazgeçip iki adım attıktan sonra geri döndü ve sanırım söylemek istediklerini toparlamış olacaktı ki beni yanıtsız bırakmadı.

Aşkın LisanıWhere stories live. Discover now