12| Gurur verici olurdu.

ابدأ من البداية
                                    

"Bilmiyorum, önce sağlık taramasından geçiriyor, sonra kilona ve kas değerlerine göre kişisel bir program hazırlıyor. Sen bitirene kadar da yanından ayrılmıyor"

"Bu çok iyi. En azından pes edersem beni durdurabilir"

"Ne? Ben durduramaz mıyım?" Diyerek gözlerimi yalancı bir sinir ve şaşkınlıkla büyüttüğümde kıkırdayarak yatağından kalkmış ve yanıma gelerek belime sarılmıştı birden. Göz temasımız asla kesilmezken dudaklarını büzüp üzgünce bana bakmaya başlamıştı. Tanrım, fazla sevimliydi ama bu.

"Jungkook, sence bana karşı gelebilir misin?"

Tamam, gelemezdim. Ama bunu ona söyleyip de onu şımartmama gerek yoktu sonuçta, değil mi? Bu yüzden yüzümü buruşturarak onu itmiş ve ıslak saçlarımı tarayıp kurutma makinesini elime alırken cevaplamıştım.

"Elbette gelebilirim. Ama belki suratını daha fazla görmek istemeyip gitmene izin verebilirim"

Sinsi bir gülüşle söylediğim şey onun yüzünü asmasına neden olmuştu. Omuzlarını düşürüp gözlerini kaçırdığında gülüşümün solmasını engelleyememiştim.

"Mantıklı" diye mırıldanarak elini ensesine atmış ve ne yapacağını bilmez bir şekilde öylece ortada durmaya devam etmişti. Sessizce yutkunarak ona döndüğümde yüzündeki ifade alındığını gösterircesine sevimli bir şekilde asıktı.

Bir insan morali bozulsa dahi nasıl böyle güzel görünebilirdi ki?

"Ya," seslenircesine mırıldanmıştım ama dönmemişti bakışları bana. "Alındın mı? Şaka yapıyordum Taehyung"

"Ne? Hayır, alınmadım" diyerek hafif buruk bir şekilde gülümseyerek ellerini göğüs hizasında kaldırmış ve iki yana sallamıştı. Derin bir nefes vererek fişe taktığım kurutma makinesini masanın üzerine yerleştirmiş ve ona doğru ilerlemiştim.

"Taehyung, cidden, alınmasana? Şaka yaptığımı sen de biliyorsun-"

"Biliyorum tabi, aptal" demiş ve birden gözlerini kısarak sinsice gülerek bileğimi yakalamıştı. "Bak, nasıl da kıyamadın? Tebrikler, elendiniz!"

Gözlerimi devirerek bileğimi ondan kurtarmak istesem de buna izin vermeyip kendisine çekmişti beni. Dudaklarını yanağıma art arda bastırarak kollarını etrafıma sardığında pes ederek aramızda kalan ellerimi göğsüne yaslayıp kendimi de ona yaslamıştım.

"Ama sen resmen iyi niyetimi suistimal ediyorsun" demiştim mızmızlanarak. Kıkırdayıp beni daha sıkı sardıktan sonra elini sırtımda gezdirmişti bir süre.

"Özür dilerim" diyerek iç geçirdiğinde ses tonundaki ciddilik beni duraksatmıştı. Ne için özür dilediğinden emin değildim şu an.

"Efendim?"

"Şu öpücük olayını fazla abarttım, hepimiz abarttık. Farkındayım" diyerek beni kendinden uzaklaştırmış ve gözlerimin içine bakmıştı. "Çok fazla dile getirdik hepimiz. Rahatsız olduğunu biliyorum, özür dilerim bu yüzden. Çocuklarla konuşacağım"

"Taehyung, sorun değil" demiştim biraz utansam da gülerek. "Dalga geçmeleri normal. Tam da onlardan beklenecek bir hareket. Sorun etmiyorum"

"Emin misin?"

Sevimli yüz ifadesine karşı dudaklarım iyice gerilirken başımı sallamıştım.

"Evet. Sorun değil. Özür dilemene gerek yok yani"

"O zaman yine öpsem de sorun olmaz? Anladım, tamam o zaman anlaştık"

"Sorun değ-bir dakika, ne?"

İdol: taekookحيث تعيش القصص. اكتشف الآن