Bölüm 4

102 15 98
                                    

Medya; Pars Demir ve size bir şarkı önerisi.
KAYRA
Uyandığımda kendi odamda olmadığımı fark ettim.

Ayağa kalkıp odadaki şeyleri incelemeye başladım. Odada lacivert renkleri ağırlıklıydı.

Duvarlar alaçatı rengine boyanmıştı. Duvarın üzerinde çizimler asılıydı.

Köşede hafif dağınık bir masa vardı. Üzerindeki kalem ve kağıtlar dağınık duruyordu.

Komidinin üzerinde sürahi ve bardak vardı. Sürahinin önünde de çerçeveli bir resim vardı.

Resmi elime aldım. Resimde çok güzel bir kadın vardı. Yeşil gözleri ışıldayarak kameraya bakıyordu. Sarı saçları rüzgardan hafif savrulmuş gibiydi.

Kolunda da oğlu vardı. Oğlu da o kadın gibi kameraya kocaman gülümsemişti. Oğlunun kumral saçları ve siyaha yakın kahverengi gözleri vardı.

Kadın üzerine eskilerinmodasına uygun siyah simli bir elbise giymişti. Oğlunun üzerinde beyaz gömlek ve siyah kot vardı.

Kadın resimde taş çatlasın 30 yaşlarındaydı. Oğlunun yüzü 12-13 gibi dursa da kalıplıydı. Kapı tıklatılınca resmi yerine koydum.

"Müsait misin?"

"Evet."

"Girebilir miyim?"

"Gelebilirsin tabiki."

Bir anda kapıdan ultra yakışıklı bir çocuk gelince içimdeki çingene çocuğa yavşadı.

Elinde kahvaltılık bir şeyler koyduğu tepsi vardı. Bir erkeğe göre güzel yemekler hazırlamıştı.

"Acıkmışsındır diye sana kahvaltı getirdim."

"Teşekkür ederim,eline sağlık."

"Bu arada sahilde uyuyakalınca seni buraya getirdim. Selin Ece diye biri seni hep aradı. Ben de açıp uyuduğunu falan söyledim olanları anlattım."

Tabi ya! Selin tamamen aklımdan çıkmış.

"Ev arkadaşım,gelmeyince merak etmiş olmalı."

"Arkadaşında seni çok seviyor. Hatta beni senin deli yattığını ve arada yataktan düşmüş müsün diye bakmam konusunda uyardı. Açta kalmasın bayılıyor sonra felan dedi."

"Evet ben de onu seviyorum."

"Hadi bakalım o zaman yemek vakti."

Gülümseyip kafa salladım ve yemeye başladım. Çiğnerken kafama yeni dank eden şeyi sordum.

"Adın ne?"

"Pars. Sende Kayra."

"Adımı nereden biliyorsun demeyeceğim çünki Selin söylemiştir."

"Zekisin."

"Ego kasmak gibi olmasın ama evet öyleyim."

"Baya olmadı ya." deyip güldü.

Lanet olası çok güzel güldün. Hemde tam bir Herman'sın!

"Evet Herman'a benzediğimi söylerler."

"Sen duydun mu onu ya?"

"Evet."

Utanarak yemeğe döndüm. O ise fazla üzerime gitmedi.

"Resmi mi inceledin?"

"Evet ama rahatsız olduysan özür dilerim."

"Problem değil. Resimdeki annem ve ben. Üniversitem bitene kadar onunla görüşemeyeceğim onu özlüyorum."

Siyahşın Where stories live. Discover now