3.6

163K 10.9K 3.8K
                                    

Çağan Şengül, Yasir Miy, Lalfizu - Yıldızlara

Aynadaki son görüntüme bakarken göz devirmeden edememiştim. Partiye gidiyordum üzerimde kot ve boğazlı kazak vardı. Cidden en fazla bu kadar özensiz görünebilirdim. Kazağı bir çırpıda çıkarıp, onun yerine dolabımdan aldığım beyaz askılımı geçirdim. Kotum siyah olduğu için hoş durmuştu. Dolabın en kenarındaki siyah deri ceketimi de giyip, dolabın kapağını kapattım. Böyle daha hoş olmuştum sanki.

Zincirli çantamı koluma takarak odadan çıktım. Anneme Ezgi'ye gideceğim demiştim. O gereksiz böyle şeylerde bazen işe yarayabiliyordu. Annem ise evde olmamam için can attığından umursamamıştı. Okuldan geç gelsem çıldırıyordu, evde olsam yine çıldırıyordu. Dengesiz kadın.

Çıkmadan önce son kez salona geçtim. "Çıkıyorum ben." Umrunda olmadığını biliyordum ama yine de haber veriyordum işte. "Nereye gidiyorsun Merve'cim, Ezgi'ye mi?" Koltuktan kalkarak önüme geçti. "Evet. Ezgi'ye gidiyorum."

"Bana yalan söyleme!" Eli yanağımda patlarken, yere düşmemek için koltuğun başlığından destek aldım. Sanırım bu, hayatımda yediğim en ağır tokattı... Dudağımın kenarında hissettiğim ıslaklıkla parmağımı oraya götürdüm. "Ne yalanı?"

"Ezgi'ye gidiyorum ayağına partiye gidiyormuşsun?  Çocuğun teki yazmasa haberim olmayacak. Senin neyine parti! Ha?" Kafamı ona çevirdim. "Kim yazdı? Ne yazdı?"

"Ne önemi var? Çok merak ediyorsan Giray diye bir çocuk." Alayla güldü. "Arkadaşlarını seçerken düzgün seç bundan sonra, seni ailene ispiklemek için zaman kollarlar. Kaldı ki bu saatten sonra arkadaşın da olmayacak!"

Hissiz bir gülümseme belirdi dudağımda. Ama bu patlayan kısmını acıtmıştı. Ne yapacağımı biliyorum derken bu vardı demek ki aklında. "Gitmiyorsun okula falan! O telefonu da alıyorum elinden! Bundan sonra ne kimseyle konuşacaksın, ne de dışarı çıkacaksın! Reşit olur olmaz da o adamla evlenip defolup gideceksin bu evden!"

"Evlenmiyorum! Evet reşit olduğum gibi bu evden defolup gideceğim ama evlenerek değil!"

"Adamlardan para aldık, tabii ki evleneceksin!"

"Ne biçim annesin sen ya! Ne istiyorsun sen benden? En güzel zamanlarımın, kötü bir anı olarak kalmasını sağlıyorsun! O adamla evlenmeyeceğim, sizin para sevdanız yüzünden gençliğimi karartmayacağım. Ayrıca bir sevgilim var, sizin para aldığınız o kokuşmuş adam için ondan ayrılamam."

"Demek sevgilin var?" İddialı bir bakış atarak başımla onayladım. Artık onlara boyun eğmek istemiyordum. "Dua et ki baban bugün evde değil. O geldiğinde bunların hepsini anlatacağım dur sen! Sevgili yapmak neymiş göreceksin. İstesende istemesende o adamla evleneceksin!" Koltuğun yanına gidip üzerindeki kemeri aldığında gözlerimi büyüttüm.

"Ama babandan önce sana cezanı ben keseceğim!" Üzerime doğru gelmeye başladığında bir adım çekilerek gözlerimi yumdum ve gelecek olan acıyı beklemeye başladım. Bu ilk değildi ama son olmasını umuyordum.

***

Yakışıklı Tıpçı; ne oldu gidebildin mi 'yağızla' partiye

Merve; neden gidip anneme anlattın

Yakışıklı Tıpçı; başka türlü engelleyemezdim seni

Merve; peki

Yakışıklı Tıpçı; iyi misin sen

Yakışıklı Tıpçı; gitmene engel oldum diye tavır almıyorsundur umarım?

Yakışıklı Tıpçı; ben senin iyiliğini düşünüyorum

Hıçkırıklar eşliğinde sadece başımı salladım. Göremeyeceğini biliyordum ama sallamıştım işte. Elimi hareket ettirip bir şeyler yazmaya halim yoktu. Giray'ı suçlamıyordum. Ailemin nasıl insanlar olduğunu bilmiyordu sonuçta. Ama her yerim acıyordu ve kimseyle konuşmak istemiyordum. Buna Giray'da dahildi.

Yakışıklı Tıpçı; merve?

Yakışıklı Tıpçı; cevap ver bana

Yakışıklı Tıpçı; bir şey mi oldu

Merve; giray

Merve; ben artık dayanamıyorum

Gözyaşlarımdan ekranı göremezken başka bir şey yazamadan ekranı kilitledim. Kilidi tekrar açıp Giray'dan gelen mesajları okumadan direkt telefonu kapattım. Ona olanları anlatacaktım ama bugün değil. Yarın sağlam kafayla yapacaktım bunu. Şimdi değil.

Alnımı dizime yaslayıp kollarımı bacaklarıma sardım. Böyle yaptığımda gerilen belim daha çok acımıştı. Henüz oraya bakmaya cesaret edememiştim ama morardığından emindim.

"O telefonu da bana veriyorsun!"

"Hayır." Diye mırıldandım halsizce. Ama annem beni dinlemeden telefonu almış ve çıkarkende kapıyı kilitlemişti.

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin