Beklenmeyen istek

557 33 4
                                    



"Deniz?"

Çantamı sırtımdan çıkarıp içeriye göz attım. "Deniz?" Bir kez daha bağırmamla Deniz merdivenlerden koşarak inip yanıma geldi.

"Beren Ayaza noldu biliyor musun?" Ben daha ağzımı açmadan heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladı. Yanakları kıpkırmızı saçları kıvır kıvır, azıcık da terlemiş.

Panikle sırtını elledim. "Hiii su olmuşsun sen." Hemen mutfaktan kağıt havlu alıp döndüğümde. "Su mu olmuşum. Nasıl yani?"  Dedi başını kaşıyarak.

Gülerek sırtına kağıt havluyu sıkıştırdım. "Yani çok terlemişsin demek. Ayaza nolmuş bakalım?"

Saçlarını da parmaklarımla geriye doğru attırıp çömeldiğim yerde cevap bekledim. "Araba çarpmış Ayaz'a" Dediği an gözlerim fal yaşı gibi açılmış olmalı ki Deniz korkuyla yüzüme bakmaya başlamıştı.
"Araba mı çarpmış!" Dedim biraz yüksek sesle.

"Evet yukarıda gel bak." elimden tutup merdivenlerden çıkmak için beni çekiştirmeye başladı.

Bir elimle çantamı diğer elimle de Denizi tutmuş halde yukarı çıktığımızda sağa dönüp oturma odasına girdik.

"Hii." Kendime engel olamayarak bağırdığımda istemsizce bi elim kalbimin üzerine gitti.
Telaşla bi yere oturup çantamı sa kucağıma aldım.
"Geçmiş olsun.." bir yandan mırıldanıp bir yandan da hala Ayaza bakıyordum.

Kaşının üstü pansuman, sol kolunun dirsek tarafı pansuman, ayağı da büyük ihtimalle kırık ki alçıya alınmış.

"sana da.."
Ufaktan da olsa yüzündeki gülümsemeyle fısıldayarak konuşmuştu.

Dediğine anlam vermeye çalışırken herhalde yanlış konuştu diye düşündüm. Anlamam beş saniyemi aldı.
Farketmeden Arasın yanına oturduğumu görünce hızla ayağa kalktım. Çantam yere düştü. Yanına değil bildiğin dibine oturmuşum adamın.

"Çok pardon.. ben Ayazı öyle görünce.. yani çok şaşırdım da.."

Aras kaşlarını yukarı kaldırmış, gülecek ama kendini tutuyor gibi bana bakıyordu.

Ellerimle saçlarımı düzeltip çantamı almak için eğildiğimde Arasla kafa kafaya çarpıştık. 
Aman milleeeet! Adamın incelik yapası tuttu(!)

Kafamı tutarak inlediğimde Deniz ve Ayaz'ın kahkahalarını duydum.

Çabucak kafamı tutan elimin üzerine elini koydu Aras.

"İyi misin? Canın yanıyor mu ha? Buz ister misin?"

Gözlerimi kapatıp açtım bir süre. "Yo tamam... tamam iyiyim sağol."
Mırıldanarak ayağa kalktığımda Aras hızla elimden tutup az önce yanlışlıkla oturduğum yere oturttu.

Ayaz ve Deniz bizim taklidimizi yaparak kahkaha atarken Aras kulağıma fısıldadı. "Yanımda oturabilirsin bu bir sorun değil, öyle değil mi?"

Kafamı aşağı yukarı salladım.
"Telaş yapıp utanmana da gerek yok öyleyse."

Tekrar kafamı salladım. "Doğru." Dedim.

ANNE Where stories live. Discover now