04

495 42 39
                                    

Bakınız hangi karakterler var :')

Kelimeleri bırakmaya karar verdim neden bilmiyorum canım istedi.

3040 kelime yazarken artıo ama olsn.

.
.
.
.

Üç gün sonra...

"Louis hazır kıvama geldiğinde bizim burda olmamız planı yapmış çoktan uygulamaya geçmiş olmamız gerek. O yüzden benimle bu zorlu savaşta var mısınız?!"

Anne ve Johannah şaşkınca onlara aniden apar topar ülke değiştirten Niall'a bakmaya devam ettiler.

"EVLATLARINIZIN HAYATI SÖZ KONUSU ÇABUK GELİN!"

Diye mesaj atıp biletleri aldığını falan zırvalamış şimdi de burda garip garip konuşuyordu.

Nıall hızlı gittiğini fark edince birden duraksadı.

Şuan evdelerdi ama Louis toplantıda(!) Harry ise röportajdan sonra uçmuş bulunmakta ve Liam anneler için içecek bir şeyler almaya gitmişti.

"Harry ve Louis ayrıldı?" diyerek yavaşça giriş yaptı bu sefer.

Bu kısmı yeni öğrenmişlerdi anneler hem de aniden, uçaktan iner inmez. O yüzden daha sindirememişti ikili.

"Nasıl yani şimdi onlar..." Anne gözlerini kısınca Johannah onu mutsuzca tamamladı "...ayrıldı öyle mi?"

İki kadın da buna inanmak istemiyordu. Bu çok saçmaydı!

Anne eşinin emeklilik dırdırlarından oğlunu arayamamıştı ama bu bahane değildi. Kafasına vurmak istedi.

Jay ise şu sıralar halsiz ve yorgun hissediyordu. Sanırım hasta oluyordu. Ama bu oğlunu aramaması için bir sebep değildi. O da kendisine binlerce kez hakaret etmeden duramadı.

Dün aramalıydım, uyku kaçmıyordu!

Anne birden ayaklandı ve topuklu ayakkabılarını çıkarttı. Ayakkabı onun düşünmesini engelliyordu.

"Neden peki...onlar aşıktı!!!"

Nıall da bu cümleyle gaza gelip kanepeye çıktı.

"EVET hala aşıklar ama biraz salaklar! Ayrıca arada kocaman 1,95 boylarında bir engel var."

Johannah kaşlarını çatıp ikiliye baktı "Nasıl yani?"

"Bakın Harry ve Louis gerek Zayn olsun gerek promolar olsun çok konuda tartıştılar. Bir de üstüne Louis gecenin köründe evden bağıra çağıra çıktıktan 4 saat sonra hastane bizi arayınca -"

Johannah birden elini kalbine koyup sessizce korkusunu yaşamaya atılsa da" Nee! " diye ciyaklamadan edememişti. Onun minik oğlu ne zaman hastaneye düşmüştü! Neden bu olanlardan haberi yoktu. Aralarında sır yok sanıyordu oysa. Gerçi bir iki hafta önce aradığında sesi kötü geliyordu anlamlıydı aptal kafası yorgun sanmıştı.

" - işte bir de bunun için kavga çıktı.. sonra ikisi de ağladı ve Louis, Harry'e zarar verdiğini düşünüp ona ayrılmak isteğini söyledi. Tahmin edin sonra ne oldu?"

Anne yıkıkça yerine otururken saçlarını bileğindeki tokayla bağladı. Bu duydukları onu üzmüştü saçlarını toplamak istiyordu.

" Harry kıyameti kopartıp ortalığı dağıttı. Sonra da Louis onunla barışsın diye ağladı? " diyerek oğlunun meşhur huyunu anlattı. Nıall onu onaylayıp koltuğa tekrar oturdu. O sırada Liam neşeyle(?) eve gelip poşetleri masaya yerleştirdi. Sarılma ve hoşgeldin faslından sonra, Nıall da bunu garipsediği halde efsanevi destana devam etti.

Always On One DirectionWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu