5- kook'un sorusu ve taehyung

639 41 25
                                    

"Ben şey..."

"Evet?"

"Jungkook, bak ben şu an bu soruya cevap veremem lütfen beni anla ama söz veriyorum zamanı geldiğinde cesaretimi toplayabildiğimde sana
Her şeyi anlatıcam umarım o gün benden uzaklaşmazsın Özür dilerim."

"Hyung benim şu an kafam çok karıştı anlamıyorum."

"Anlayacaksın seni rahatsız ettim Özür dilerim gitsem iyi olur."

"Hyung!"

Gözlerim dolmuştu ağlamamak için kendimi zor tutuyordum hızlı adımlarla merdivenlerden inmiş kapıya doğru giderken jungkook'un sesini duymuştum.

"Hyung dur! Gidemezsin bana bunu açıklamadan Gidemezsin."

"jungkook bak"

"Hayır! Yoongi hyung öyle söylediğinde ne kadar düşündüm biliyor musun? Ben öyle korktum ki beni ailemden başka seven biri çıktı ve daha neden benimle arkadaş olduğuna dair bir fikrim bile yok!"

Arkadaş olarak görmüyordum ki ben onu.

"Jungkook lütfen."

"Ne olabilir ki ben söz veriyorum asla senden uzaklaşmayacağım."

"Jungkook bana zaman
verebilir misin? Okulda anlatıcam gerçekten."

"Peki hyung ama söz verdin bak."

"Evet eğer kötüleşirsen beni ara tamam mı? Çorbayı bitirmeyi unutma."

"Hı hı görüşürüz..."

Evden çıkmış jungkook'un söyledikleri hakkında düşünüyordum.
Ona söyleyecektim hemde yarın ama çok korkuyordum onu kaybetmek istemiyorum.

Yapacağım başka bir şey yok söz verdim ve ne olursa artık söylemek zorundaydım. Düşündüğüm tek şey jungkook'un benden soğuyup soğumayacağıydı.

...

Sınıfta heyecendan ve korkudan ellerim titriyor bir türlü derse odaklanamıyordum.

"Son ders Lütfen zil çalma, lütfen zil çalma"

Hayır hayır zil çalmıştı jungkook'un sınıfına doğru gitmek zorundayım.

Sıradan kalktığımda güzel popişimin terlediğini farkettim neyseki tişörtüm uzundu.

Jungkook'un sınıfına gelmiş bir nefes alıp kendime başarabilirsin dedikten sonra kapıyı açmıştım. Jungkook'un tek beklediğini sanıyordum.

Si- o çocuk yine burdaydı

"Jungkook!"

O sürtük çocuk utanmıyormuş gibi birde benden çıkmamı istiyordu. Jungkook "Hyung gitme" dediğinde sınıfa dalmış "bu çocuk Napıyordu sana?"

Çocuk "çıkar mısın işimiz var" dediğinde "ne işiymiş o?" Diye sordum jungkook sadece bize bakıyordu.

"Sana rica ettim az önce karışmasana"

"Karışım ayrıca sen onun neyi oluyorsun da ona sormadan çıkmamı istiyorsun!"

"Asıl sen kimi oluyorsun!"

"İlk önce ben sordum aptal"

Tam kolumu kaldırmak için hazırlanıyorken jungkook
"Hyung beni tehdit ediyordu" dediğinde ona baktım. Gözleri dolmuştu biraz daha devam edersek ağlayacaktı.

"Ne? Ne için tehdit ediyordu!"

"hani o gün konuştuk ya şey hani uyarmıştın."

O anda gözlerim kararmış gibiydi o kadar sinirlenmiştim ki.

"Seni şerefsiz ona nasıl böyle bir şey yapmayı düşünürsün ona ha?!!!"

O anda üstüne atladım ve sanki
hiç bir şey görmüyormuş gibi onu yumrukluyordum. Jungkook'un ağlama sesini duyduğumda ona baktım ve daha da sinirlenip "onu nasıl ağlatabilirsin sen!" Diyerek saçından tutup duvara başını gömdüm.

"Hyung yeter gidelim!"

"Bir daha seni jungkook'un yanında görürsem seni daha beter ederim
ona göre" okulun merdivenlerinden iniyorduk jungkook'a "neden bana söylemedin?" diye sordum.

"Hyung ilk başta anlayamadım az önce konuşurken söyledi."

"Sana bir şey yaptı mı?"

"Hayır onu boşver de söyleyeceksin değil mi?"

"Ah... evet benimle yurda gel orda
bir şey göstercem belki o an her şeyi anlarsın."

"umm peki"

Yurda gidene kadar sadece bir iki cümle konuşmuştuk. Kapıyı açarken o kadar korkuyordum ki.

Kapıyı açmış ona geçmesi için biraz çekilmiştim kapıyı kapatıp sadece bedenimi duvara yaslamıştım.

"Hyung bunlar ne?"

"Gördüğün gibi jungkook"

"Neden benim fotoğraflarım var masada ve duvardaki resimleri
sen mi çizdin?!"

"Evet..."

Hayranlıkla resimlere bakıyor bende hiç bir şey demeden yere bakıyordum.

"Hyung bu fotoğrafta abimin kafesi bir dakika orda sende vardın karşılaşmamış mıydık?"

"Hayır"

"Neler oluyor? Artık sessiz durmak yerine neden her şeyi
anlat mıyorsun?"

"Jungkook ben çok özür dilerim tamam mı? Ben o çocuk gibi değilim sakın öyle düşünme ben seni ilk gördüğümde bir şekilde bağlandım sonra bir şekilde senin fotoğraflarını çekmeye başladım."

"Biliyor musun? Her gece senin resimlerini çizer fotoğraflarına bakıyordum. Ben... ben sana aşığım jungkook sen benim için öyle hale geldin ki sen olmadan benim artık bir dünyam olmaz."

"Ailem gay olduğum için beni evlatlıktan attılar çökmüştüm jungkook senin sayende düzeldim senden başka hiç bir şey düşünemiyorum ben senin her detayına kadar aşığım jungkook işte bu yüzden"

Jungkook ağzını kapatmış bir şekilde beni dinliyordu ona baktım sadece cevabını bekliyordum.

"Hyung ben bilmiyorum çok şaşırdım beklemiyordum ama düşünmem lazım Üzgünüm."

Çıkmıştı beni bırakıp odadan çıkmıştı göz yaşlarımın yanağıma kadar geldiğinde onları silmiştim. Kabul etmedi işte benden uzaklaşıcaktı.

Selam! Bu bölüm azcık daha uzun oldu neyse görüşmek üzere

İyi taekook'lu günler 🐯 💜 🐰

paparazziWhere stories live. Discover now