6. Bölüm: "Pek'âla"

En başından başla
                                    

Zorlukla konuştu. "Devamını bahçede anlatmak istermisin?"

🌸

Kıyametten Önce-

Sonbaharın sonlarıydı yaşadıklarımız.

Ömrümüzün en ıssız yerindeydik.

Derdimizi anlatamadıgımız, çıkmaz sokakta.

"Yagmur yagacak galiba."

Mümtaz abinin çarşıda işi oldugu için arabası olmayan abimle beraber Zümrütün üstündeydik. Abimin arkasında yavaş yavaş ilerliyorduk.  Zümrüt dizginlerinin abimin elinde olmasını sevmemiş gibi sürekli huysuzlanıyordu. Ellerim abimin belinde yanagım sırtına yaslıydı.

"Hmm. " dedi abim mesafeli bir sesle. "bu kadar sıcak bile normal değildi."  Abimin derin nefes aldıgını, kalkan sırtındaki başımın yükselmesiyle anladım. "Bana hala kızgınsın?" o gün ki kavgamızdan sonra bu konu hiç açılmamıştı. Ne sordugunu biliyordum ama geçiştirdim.

"Niçin?"

"Biliyorsun işte, o gün Miroglu çıkardı ya seni. Bende bagırdım sana."

Yanagımı daha da yasladım, sırtına. "Abi. Sen Benim için kıymetlisin. Hatta çok kıymetlisin. Sana birşey olmasın ben başka birşey iştemem. İstersen kız , ama sen yaşa benim yanımda ol."  Abim başını çevirip, omzunun üstünden başımı şevkatle öptü.

"Konuşma böyle daha da mahçup oluyorum." dedi

"Olma,  benim abim ol yeter." çenemi omzuna yaslayıp yola baktım. "Zümrüt seni pek sevmiyor ha?" dudaklarımdan kıkırtı firar etti.

"Senin beygirin ne bekliyon ki? Asi senin gibi"

"Ne asiligimi gördün."

"Konuşturma şimdi"

Beynimi kaplayan dumanların ardına sakladıgım soru dumanların isini  aşıp sürekli dilime dolanıyordu. Sonra ben nefes alamacak hale geliyordum.  Yola çıktıgımızdan beri kendimi tutmak için bir hal olmuştum, sorarsam abimin tepkisini kestiremiyordum. Ama ben bu soruyu sorunca rahatlıyacakmısım gibi hissediyorum.Yolumdaki taşları ayıklamazsam, her adımda tökezleyecektim hatta düşüp yaralanacaktım.

"Abi?"

"Hı?"

Yangın yayılıp parmaklarıma kadar kavurdu beni, bağımı sardı dikenli güller. Kerpetenle sökülürcesine acıtarak sordum. "Diyar'ı... Sevdigini nasıl anladın. Yani onu kabullenmek kolay oldu mu?... Abi'ye ihanet etmiş gibi hissettin mi?" yanagımı yasladıgım abimin sırtı kasıldı. Kaslarının dalgalanışını hissettim. Avuçlarım sanki bir taşa tutunuyordu öyle gerildi.

"Hiç kolay olmadı." sesi buz gibiydi. "Defalarca kendime kızdım düşmanımın kızına mı sevdalandım diye başımı yerden kaldıramadım. Kabul etmek benim için çok zor oldu, hele bunu Diyar'a söylemek ellerimle kanatmış gibi hissettim. En  zoru da ne oldu biliyormusun abi'ye nasıl ihanet ederim diye başımı az duvara vurmadım. Kabrine gidemedim utancımdan, yüzüm yoktu. Abi'nin kanını akıtanların kızına sevdalanmıştım. Abi kızmazmıydı bana, yaşasaydı yüzüme tükürürdü diye düşündüm. Ben abi'nin intikamını bile alamamışken.... Ona ihanet etmiş gibi hissettim."

"Peki sonra noldu?"

"Sonra ben abi'yi anladım. Abi bana ne yapardı diye düşünmeyi bıraktım abi ne yaptı diye baktım. Yenge de düşman kızı degilmiydi, abi sevdalanmadımı. Sevdiğine sahip çıktı korkmadı, tutup elinden getirdi. Yenge Hep demiştir, 'yine olsa Ferhat beni yine kaçırır'. Abim ölümden korkmamıştı, sevdasına sıgınıp  mutlu olmaya baktı. Ben ondan sonra kabrine gittim. çünkü ben onu anladım, ve sevdama sahip çıktım. Eger yaşasaydı bana cesur olmamı söylerdi. O yüzden başım yerde degil benim, aslan gibi yigit abim vardı, bana mertligi yigitligi ögretti öyle gitti." gözümden akan yaş abimin gömleginde kayboldu. burnumu çekip abime sıkıca sarıldım. O kadar sıkı sarıldım ki sende gitme dedim.

BERFU-BARANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin