43. Son Dokunuşlar

En başından başla
                                    

Aysu ilk kez böyle bir teklif aldığı için şaşırmıştı ve özel bir çekim olacağı için yapabilir miydi bilmiyordu endişeliydi. Derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştı.

"Nazenin abla evet fotoğraflar çekiyorum. Manzara, doğa, habersiz yakaladığım anlık insan fotoğrafları daha bir sürü. Ama daha önce özel bir gün için fotoğraf çekmedim kendime güvenemiyorum bu konuda."

Nazenin Aysu'nun elini alıp sıktı. "Bana çektiğin fotoğrafları gösterir misin ? Bakabilir miyim ?"

Aysu başını sallayıp ayağa kalktı. Nazenin arkasından bakınca bu sefer aksadığını daha net görmüştü yavaş yavaş yürüyordu. Sol bacağıyla adım atarken zorlanıyor gibiydi.

"Aysu bu tür konularda pek girişken değildir Nazenin kızım. Biraz zorlanması gerekiyor." Diyerek göz kırptı Melek Hanım.

"Kardeşim diye demiyorum kadim dostum çektiği fotoğraflar efsane. Aysu kendine güvense babam mahallede yer açmaya hazır onun içinde bizim kızımız şuanlık istemiyor. Belki de senin düğün fotoğrafların vesilesi olur."

"Biraz çekingen." Aysu yanlarına gelince sustular. Elindeki tahta kapaklı albümü Nazenin'e uzattı. "En beğendiklerimi bu albüme koyuyorum. Diğerleri de bilgisayarımda."

Nazenin eline alıp albümü incelemeye koyuldu. Deniz, gökyüzü, yıldızlar, hayvanlar, mahallede kapı önünde oturan kadınların konuşurken, gülerken haberleri olmadan çekilen fotoğraflar, Aysel sultanın bile resmi vardı bu albümde. Annesinin, babasının, ağabeyinin resimlerini haberleri olmadan çekmişti güzel pozlar yakalamıştı. Her gün geçtiği sokakları resimde görünce çok beğendi Nazenin. Bakmakla görmek arasında çok fark vardı. Aysu fotoğraf çekerken resmin tamamını görüyordu hiçbir ayrıntıyı atlamadan doğru açıyı ve doğru zamanı bulup çekiyordu resimlerden anladığı kadarıyla. Beğeniyle baktı tüm resimlere.

"Aysu çok beğendim, bayıldım" hislerini olduğu gibi söylemişti Nazenin karşısındaki kız fotoğraf konusunda beklediğinden daha yetenekliydi.

"Teşekkür ederim Nazenin abla" gülümseyerek albümü masanın üzerine koydu.

"Aysu seni zorlamıyorum, fotoğraflarımızı senin çekmeni anılarımızı simgelemeni çok isterim. Hem tanıdığımız birisi fotoğrafımızı çekerse daha rahat oluruz ve nazımız geçer."

Aysu'nun bir yanı deli gibi bu teklifi kabul etmek istiyordu bir yanı da içindeki vesveseyi dinlemekle meşguldü. İçindeki vesvese "ya kötü çekersen, beğenmezlerse" diye sürekli konuşuyordu.

Hüsamettin kardeşinin omzuna çenesini yasladı. "Abicim senin bu konuda başarılı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bölümünü birincilikle bitirdin. Kaç fotoğraf yarışmalarında derecelere girdin sayamadık bile. Lütfen kendine güven. Elinden gelenin en iyisini yapacağını adımız gibi biliyoruz. Hem Nazenin de Halit de bu konuda yardımcı olurlar sana."

Ağabeyinin desteğini her zaman hissediyordu Aysu. Çok şanslıydı. Başını ağabeyinin başının üstüne koydu. Gözlerini açıp kapadı.

"Elimden gelenin en güzelini senin için yapmaya çalışacağım Nazenin abla" diyerek teklifini kabul ettiğini belirtti.

Nazenin heyecanla ellerini çırptı. "Yaşasın. Şahane düğün fotoğraflarım olacak" demesiyle hepsini güldürdü.

"Düğün günü erken hazırlanırsınız. Aklımda dış çekim için güzel yerler var oraya gideriz. Sonrasında arkadaşlarını çağırırız orada da çekerim sizi. Düğün yerinde de ailelerle çekeriz. Senin ve Halit abinin kına da ve düğünde ayrı ayrı fotoğraflarını da çekerim. Hatta kuaförde bile çekim yaparız sen hazırlanırken" yapacaklarını tek tek sıraladı Aysu. Bir işe girerken ne kadar çekingense bir işe baş koyduğunda da o kadar titiz çalışırdı.

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin