27. Kaynanam Baldan Tatlı!

31.4K 1.8K 579
                                    

Bölümü @ blt_gkyz ithaf ediyorum 🎈 İyi Okumalar 🌸

~~

Halit şarkısını bitirdiğinde Nazenin'in gözlerine içine bakmaktan geri durmadı.

"Biliyorum çok üzdüm seni gözyaşlarının akmasına her sebep benim. Sana söz veriyorum ki benim için döktüğün her gözyaşı kadar seni mutlu edecem Naz. Seni seviyorum demek az kalıyor hislerimin yanında. Ver ellerini bana mutlu olalım.Sen ben değil biz olalım artık."

Halit beklentiyle sevdiğinin gözlerinin içine bakarken Nazenin'in balkondan evin içine girmesine hüzünle baktı. Dolan gözlerini havaya kaldırıp akmaması için direndi. Bu kadar kolay değildi, seviyordu  Nazenin'i ve vazgeçmeye hiç niyeti yoktu.

Göğe bakıp Nazenin'in dediği gibi umudun var olduğunu hissederken boynuna dolanan incecik kollar umudun her zaman olduğunu ve olacağını da gösteriyordu. İşte bu kadın onun eviydi, yuvasıydı mabediydi. Bu kadın yaşaması nefes alması için elzemdi.

İkisinin de akıllarından aynı cümle geçiyordu.

"Her şey güzel olacak"

Yağan yağmurun altında birbirine sımsıkı sarılmış sonunda mutluluğun kapısını aralamakla kalmayıp kapıyı ardına kadar açmış olan iki sevdalı vardı şimdi. Kalpleri şuan da tam anlamıyla buluşmuştu. Zor olmuştu kalplerinin buluşması. Halit kalbini sevdaya kapattığını zannederken hiç ummadığı anda sevda karşısına çıkmıştı. Her zerresinin Nazenin'in sevdasına bulanmış olduğunu görmesi bi hayli zor olmuştu. Sonrasında fark ettiği bu sevdaya Nazenin'i inandırması gerektiğinden ve kırılan bir kalbi onarmasından dolayı kalplerin buluşması uzamıştı. Ama ne kadar buluşmaları uzarsa uzasın kalp kendine eş olanı asla bırakmazdı ki.

Ayrı kaldıkları, acılarıyla, üzüntüleriyle boğuştukları her gün, sarılmalarıyla kaybolup gitmişti artık. Yuvasını bulmuş kuşlar gibi mutluydular şimdi.

"Ay ay bunlar yanıyor be !" Koştura koştura Osman'ı sürükleyerek gelmişti Yeliz ve gelir gelmezde bomba gibi sözleri düşmüştü ortaya.

"Helal olsun kız sana Nazenin verdiğin kibrit sayesinde harladın ateşi şimdi ortalık cayır cayır " Yeliz gülerek konuştu. Daha dün Nazenin demişti ki "ben kibriti verdim eline" ne hızlı hatundu bu ayol demekten alıkoyamadı kendisini.

Yeliz kendini tutamayarak parmaklarını ağzına götürüp uzunca bir ıslık çalarken, balkonda olan biteni izleyen Ahsenle Yılmaz'da alkışlıyorlardı. İpek çoktan aşağı inmiş kendisini tutamayıp Demir'e sarılmıştı aralarındaki meseleyi unutmamıştı ama şuan önemli olan bu değildi yan yana olmalarıydı.

"Seviyorum Ulan" Alihan içkinin vermiş olduğu sarhoşlukla ayakta zor dururken karısının gözlerine baktı hayran hayran.

"Benim sana meyve soyup bıçakla uzatmam gerekiyordu kocacım, ayyaş olup seni sokaklardan toplamam değil, olmadı kesin bir yerde hata yaptık" Duygu sızlanarak konuştu.

Alihan karısının kollarından çıkıp ayakta durmaya zorlanarak kabadayı edasıyla konuştu.

"Zil zurna sarhoş olup her şeyi çift gördüğümde bile sen tektin be Duygu"

Duygu bu halde bile şebeklik yapan kocasına dayanamayarak kahkaha atıp boynuna sarıldı. Seviyordu büyümeyen koca bebeğini.

Yılmaz da Alihan'ın başlattığını devam ettirerek Ahsen'i kollarında döndürüp yüzüne bakarak söyledi.

"Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım ulan" Ahsen'in gülmeye başlamasıyla Yılmaz'da güldü.

"Kalbinde yer yoksa güzelim sıkıntı yapma ayaktada giderim" İpek'in beline elini koyup sesini yükselterek söyledi Demir.

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now