♦️BÖLÜM 61♦️

En başından başla
                                    

"Uyuyalım mı dedin sen? Yavrum ben bu gelinliği sen uyu diye üzerinden çıkartmak için giydirmedim,haberin olsun."

İçinde biriken kelebekler aniden yüreğinde hareketlenmeye başlayan Roza,onun sesiyle bile bir hoş olurken gülüşüne hakim olamasa da tavrını bozmamak için direnerek kocasının,göğüs çizgisinin üstünde gezinmeye devam eden elinden tutup uzaklaştırdıktan sonra konuştu.

"Aklın fikrin hep pislikte. Hadi ara Bedirhan'ı babanlar uyumuşlarsa geçelim artık."

Duyduğu sözlere karşın karısına alaylı bir bakış attıktan sonra gür bir kahkaha atan adam,ondan uzaklaşıp oturduğu koltuğa sırtını yasladı ve telefonunu çıkarırken kısık,fakat kadının duyacağı bir ses tonuyla konuştu.

"Pislikmiş,kollarımın arasındayken hiç te pislik bir şeymiş gibi davranmıyorsun oysa."

Utandığını hissettiği kadına dönmedi Baran. Keyifli bir şekilde rehberinden bulduğu kardeşinin ismine tıklayarak kulağına yerleştirdi. Kısa bir süre sonra beklediği kişinin uykulu sesi doldu kulağına.

"Hıı?"

"Uyuyor musun lan,Evdekiler de uyuyor mu? Yaşlı nenen gece gece Roza'yı gelinlikle görüp gökten melek indi sanarak kalpten gitmesin."

Uykulu bir şekilde gülen  Bedirhan,kulağının üstüne bırakmış olduğu telefonunun düşmemesine dikkat ederek gözlerini ovarken konuştu.

"Ağabey siz hâlâ dışarıda mısınız gözünü seveyim? Onlar uyuyalı çok oldu,girin hadi içeri."

Onayını alan Baran,kardeşi görüşyormuşçasına başını olumlu anlamda sallayıp telefonu kapattıktan sonra kendisine merakla bakan karısına döndü.

"Hadi inelim."

Roza başını olumlu anlamda sallayarak indi arabadan. Her ikisi de etraflarına dikkatle bakınırken arabanın önünde buluştuklarında karısının elinden tutan Baran,kendilerini hayretle izleyen iki adamına doğru yürürken karısının eğlenen sesini duydu.

"Senin bu adamların bizim akıl sağlığımızdan şüphe ediyorlardır bence artık."

Kendisi de bu düşünceye onay verebilecek olan Baran yanına yaklaştığı iki adamın kapıyı açmaları ile her ikisine de bir bakış attı. Akılları karışmış,gece vakti kendisini bu halde ve yanındaki kadını gelinlik içinde görüyor olmanın şaşkınlığı yüzlerine yansımış olan halleri kendisini güldürüken işaret parmağını havaya kaldırıp sallarken konuştu.

"Oğlum bak bu gördüğünüz rüya ha. Gerçekte böyle bir şeyi ne gördünüz ne duydunuz,ona göre."

Hiçbir şeyi anlamamış olsalarda ağalarının sözlenini anında başlarını hızla sallayarak onaylayan iki adama tebessüm eden Roza,tuttuğu elinden çekiştirerek avluya yönelen kocasına uyum sağladı.

Sessizliğin çökmüş olduğu karanlık avluda dikkatle merdivenlere doğru adımlarken bu halleri kendilerine de komik geliyor olacakki ikisi de gülüyordu. Roza ayaklarına dolanmaması için uğraştığı gelinliğini eteğinden tutarak yoluna devam ederken evin büyüklerinden birinin kendilerini bu halde görürse şayet,vereceği tepkiyi düşünüyordu.

Hem komik hem de tuhaftı. Elinden tutarak kendisini bir üst kata daha yönlendiren adamın ne annesi ne de babası biliyordu,bugün oğullarının düğünü olmuştu. Biraz buruk,biraz da kabullenilmesi gereken bir durumdu. Zira kocası kendisi istememişti onların bilmesini. Bunun sebebi olarak babasıyla aralarının henüz tam mânâda düzelmeyişini düşünen Roza,bu duruma karşın üzülüyor olsa da ikisinin arasındaki meseleye karışamıyordu. Zira mesele bizzat kendisiyken o da ne düşüneceğini bilemiyordu.

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin