♦️BÖLÜM 41♦️

87.2K 3.4K 925
                                    

@LirBeira
Değerli okuyucum,Medyaya yüklediğim güzel kapağı ve birkaç tane daha kapak yapmış Gün Doğumu için.Hepsi çok güzellerdi,bunu ayrıca çok beğendim. Sarfettiği emeğe karşın teşekkür niyetine sizinle de paylaşmak istedim.🌹

Ve Genel kurguda 9. Sıradayız.Bunun içinde ayriyeten hepinize çok teşekkür ederim.♥️

                         |    |    |

İyi okumalar.❤

"Bir şey mi oldu?"

Su'yun anlattıkları beynini ve oradan başlayıp bütün bedenini ele geçirmiş olan Roza dört bir tarafını sarmış olan düşüncelerinden ancak kocasının sesi ile sıyrılabildiğinde bakışlarını ona çevirdi. Sesini duymuştu fakat ne söylediğini idrak edememişti.

"Efendim."

"Su'ya ayrıldığınızdan beri durgunsun.Bir şey mi oldu?"

Sıkıntılı bir nefes verdi Roza. Gözleri,arabayı kullandığı için yola odaklanmak zorunda olan adamın yan profiline odaklandı.Durgun değildi.Su'yun anlattığı Baran'ı düşünüyordu.Beyninde kocasına dair düşünceleri büyük bir sarsıntıya uğramış ve yeniden,ufak ufak inşa ediliyordu.Bunu hissediyordu Roza ve tek yaptığı öylece geriden izlemek oluyordu.

Düşüncelerinin hakimiyetini kaybettiği gibi dudaklarından dökeceği kelimeleri de seçmekte güçlük çekiyordu Roza. O an, yola odaklanmış olan kocası tekrar bakışlarını kendisine çevirdi.Kaşları hafifçe çatılmış ve merak dolu bir yüz ifadesi vardı. Bakışlarını bacaklarının üstünde birleştirmiş olduğu ellerine indirdi Roza.

"Su biraz senden ve geçmişinden bahsetti."

Sandığından çok daha kısık çıkan sesi ile kaşlarını çattı Roza. Bakışlarının üzerinde olduğunu hissettiği adama kaçamak bir bakış attı ve sesini duydu.

"Bundan korkmalı mıyım?"

Başını olumsuz anlamda sallayıp sıkıntılı bir nefes verirken birleştirmiş olduğu ellerini daha sıkı kenetledi birbirlerine. Beyninde yeniden inşaası yapılan düşüncelerinin temeli sağlam olmalıydı. Alt dudağını stresle kemirdikten sonra nihayet konuşabildi.

"Berfin'i öldürenleri bulabildin mi?"

Siyah gözler önce anlamayan bir ifadeyle kendisine döndü. Ardından ortalığı inleten bir fren sesi ile kemeri takılı olmadığından öne doğru savruldu Roza. Sert bir şekilde ön cama çarpmasına,göğsünün altında hissetitiği destek engel oldu.

Kendine gelebildiğinde göğsünün altında ki desteğin kocasının eli olduğunu farketti fakat saniyeler içinde elini çekmişti adam ve Roza gözlerini kocasına çevirdiğinde kısılmış olan gözlerinin koyulaşan siyahlarını fark etti.

"Ne dedin?"

Sesi sandığından sakin çıksa da adamın, Roza yine de kalp atışlarının hızlanmasına engel olamadı. Zira zifiri karanlığına bürünen hareler bu konuyu açmakla yanlış yapmış olduğunu düşünmesine neden oldu. Yine de adamın sakin çıkan ses tonundan güç alarak konuşmaya devam etti Roza.

"Ona bunu yapanları bulabildin mi?"

Adamın bu cümleleri duymayı beklemediğini her halinden anlayabiliyordu Roza.Direksiyonu sıkan parmakları,hızlanan nefes alış verişeri,zifiri karanlığa gömülen gözleri ve büyük bir çaba harcayarak sakin kalmaya çalışan hali.

Direksiyonu sıkan ellerinden birini çekip ensesini serçte ovdu kocası ve bakışlarını kendisinden çekip yola sabitledi.

"Bulamadım."

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin