1

43.3K 2.6K 1.3K
                                    

Şuraya da yazayım.

"My" serisi yapmaya karar verdim. Bu seri sadece omegaverseden oluşacak ve tamamen birbirinden bağımsız. Bu My serisinin 2.kitabı. İlk kitap My Vita kendisi aynı zamanda benim ilk kitabım olur ve cringe olduğum bir kitap ama silmeye kıyamıyorum ne yapayım fdbdfbdfbb

Neyse umarım beğenirsiniz :)

Yorumlarınızı bekliyorum. Düşünceleriniz benim için önemli :)

iyi okumalar. 

________

İstenmeyen şeylerin karşımıza çıkması hayatın bize bir oyunu muydu bilmiyorum. Hayat bundan zevk alıyordu. Çünkü karşıma şu ana kadar kaçtığım bir şeyi çıkarmıştı. Gerçekler bunlardı ya da doğanın kanunu. Ondan kaçsak da bir gün elbet yolumuzu kesecekti.

_

Arkada çalan klasik bir müzik ve yüzlerinde değişik maske olan insanlar. Lüks otelde olan maskeli bir balodaydım. Her yerde küçük masalar vardı ve insanlar etraflarına bir halka biçiminde dizilmiş ellerinde duran çeşitli içkileri içerek balonun keyfini çıkarıyorlardı. Buraya annemin zoruyla gelmiştim. Beni zorla oturduğum yerden kaldırmış ve "Sen Jeon Holding'in varisisin bu tür balolara katılmalı ve kendini göstermelisin." demesiyle mecbur olarak gelmiştim.

Üzerimde siyah bir takım elbise ve yüzümde kıyafetime uyumlu burun kemerime kadar yüzümü örten bir maske vardı. Elimde ki meyve kokteylinden yudumlar alarak dans eden ve birbirleriyle sohbet eden insanları izliyordum. Buradaki herkes zengindi. Yüzlerinde maske olduğu için kimseyi ayırt edemesem de muhattap olmadığım için pek de önemli değildi.

Ellerimde beyaz bir eldiven vardı. Daha doğrusu evde bir eldiven koleksiyonum vardı. Onları hiç çıkarmazdım çünkü bilirsiniz kimseyle temas etmemeye çalışıyordum. Eşimi bulmak istemiyordum ya da kurdumun türünü öğrenmek...

Alfaları sevmiyordum gerçi birkaç istisna vardı ama onlar dışında ki alfaları sevmiyordum. Eşimi öğrenirsem şayet kurdum uyanacaktı ve ben kurdumun bir alfa olmasında korkuyordum ya da eşimin bir alfa çıkmasından. Nereye kadar kaçacaktım bilmiyordum lakin bunu sürdürmek için elimden geleni yapıyordum. Eldiven koleksiyonu yapmak gibi...

Dirseğimi yasladığım masanın etrafında aynı zamanda yakın arkadaşım olan Jimin'de vardı. Kendisi geçen yıl kafeterya da yanlışlıkla biriyle çarpışması sonucu eşini bulmuş ve kurdu uyanmıştı. Çarpıştığı kişi Yoongi hyungdu. Jimin beta, Yoongi hyung ise bir alfaydı. İşte benim için istisna olan alfalardan biri oydu. Kendisini ilk sevmesem de zamanla, hep Jimin'in yanında olduğu için ona alışmış ve sevmeye başlamıştım. Eh diğer alfa ise Hoseok hyun'du. Yoongi hyungun kardeşiydi ve buluşmalarda o da geldiği için ona da alışmıştım. Şakacı ve sevimli biriydi.

Annem gerçekten güzel bir omegaydı. Ayrıca güçlü bir kadındı ve onu örnek alıyordum. Alfa babamın bizi terk etmesi sonucu mühürleri uzak kaldıkları için bozulmuş ve annem buna rağmen dimdik ayakta kalarak hem şirkete hem de bana sahip çıkmıştı. O gerçekten güçlü bir kadındı. Babam ise alfalardan nefret etmemin yegane nedeni. Onlara güvenemiyordum yani eş olma konusunda. Annem her ne kadar güçlü olup bunu atlatsa da ben bunu atlatamayabilirdim. Bunun için kaçıyordum ya.

Sıkıntıdan patlamak üzereydim. Dibini gördüğüm ikinci bardak ile derin bir nefes almış ve ortamdan uzaklaşmak için diğerlerine lavaboya gidiyorum diyerek oradan ayrılmıştım.

Lüks lavaboya girerek kabinlerden birine girmiş ve işimi halledip çıkmıştım. Klasik müziğin sesi kısık bir şekilde buraya geliyordu. Fayanslar gerçekten temiz ve parlaktı. Altın sarısı ve beyaz hakimdi. Kenarları altın işlemeli aynanın önüne gelerek kendime bakmış ve eldivenlerimi tuvalete girerken çıkardığım için ellerimi yıkamaya başlamıştım. Yanda olan kurutucu da ellerimi kurutmuş ve bakışlarım tekrar aynayı bulmuştu. O sıkıcı ortama hemen gitmemek için vakit harcıyordum işte.

Yüzümde maske olduğu için pek de dikkat etmeye gerek yoktu bu yüzden sadece alnıma düşen siyah tutamları düzeltmiştim. Lavabonun açılan kapısıyla bakışlarım aynadan gelen kişiyi bulmuştu. Kimseyle içe içe olmak istemediğim için hızla kapıya kadar yürümüş lakin yabancı elin kolumdan tutup durdurmasıyla durmak zorunda kalmıştım.

"Eldivenini düşürmüşsün." demişti. Derinden gelen bir sesi vardı. Arkama dönüp yüzüne bakınca altın sarısı bir maske taktığını görmüştüm. Saçları kırmızıydı.Üzerinde ki takım elbisesi beyazdı ve onu gerçekten çok iyi taşıyordu. Manken olabilir miydi bilmiyordum çünkü onlara taş çıkartacak bir vücuda sahipti ve benden uzundu. Kafamı kaldırıp yüzüne bakmış ve elimi uzatıp eldiveni almak istemiştim.

"Ah...Teşekkür ed-"

Eldiveni alırken ellerimiz sürtmüş ve vücudumdan bir elektrik akımı geçmiş gibi hissetmiştim. Gözlerim kocaman açılmıştı. Onun ifadesini maskesinden ötürü göremesem de görünen gözlerinden şaşırdığı belli oluyor ve kırmızıya dönen gözleriyle bana bakıyordu. Hayat bana gerçekten oyun oynuyordu. Yıllardır kaçtığım eşimi sikik bir lavaboda karşıma çıkarmış hiç çıkarmadığım eldivenlerimi çıkardığım bir ana denk getirmişti. Eldivenimi alma zahmetine bile girmeden koşarak oradan çıkmış ve arka kapıdan kendimi dışarı atmıştım.

Arkamdan gelen adım seslerinden ötürü onun da peşimden koştuğunu anlamıştım. "Hey bekle!" demişti koşarken nefes nefese lakin durmaya niyetim yoktu. Eşim bir alfa çıkmıştı ve bu en çok istemediğim şeydi.

Şansıma yanımdan geçen bir taksiyi görünce durdurmuş ve binerek hızla sürmesini istemiştim. Taksicinin aynadan attığı garip bakışları önemsemeden nefes nefese arka camdan bakmış ve yolun ortasında kırmızı gözleriyle duran eşimi görmüştüm. Peşimden gelmediği için rahatlayarak önüme dönmüş ve telefonumu çıkartarak Jimin'e bir mesaj atmıştım.

Gönderilen: Jiminie

Jimin şu an taksideyim ve gittiğim o sikik lavaboda eşimi buldum. Eve geçiyorum bastırıcı almam gerek mesajı görünce yanıma gel.

Telefonumu kapatınca yansımasından gördüğüm mavi gözlerim ise bir omega olduğumu gösteriyordu. 

Bölüm sonu.

Yeni omegaverseyle selamlarrr umarım güzel şeyler çıkar. Bölümü öyle hızlıca yazdım ve güzel oldu mu emin değilim umarım beğenmişsinizdir. 

My Omega | TaekookWhere stories live. Discover now