"So Young?"

Onu nereden tanıyordu?

"Yoon Gi?"

Peki o Yoongi'yi nereden tanıyordu?

So Young adlı kızın konuşmasıyla kafam daha da karışmıştı.

"Uzun zaman oldu.."

"Eğer beni kandırmasaydın hâlâ birlikte olabilirdik"

Bunlar eski sevgililer miydi?!?

"Siz eski sevgili misiniz?!?"

Dae de benimle aynı tepkiyi vermişti. Hepimiz şaşkındık.

"Evet. Karşınızda duran kız benim bu gruba girmemi sağlayan kız."

"Yoongi, bir kere dinlesen böyle şeyler söylemeyeceksin.."

"Umrumda değilsin."

Yoongi ayağa kalkıp gidince peşinden gittik ve ona ne olduğunu sorduk. Anlatmaya başladı.

Flashback // Yoongi'den

So Young bugün işte çok yorulduğumu ve uyuduğumu düşünüyordu. Oysa ki ona sürpriz yapacaktım. Saçlarımı düzeltip dışarı çıktım ve gördüğüm ilk çiçekçiye zambak buketi hazırlattım.

Evine vardım. Yedek anahtarını her zaman hazırladığı sahte boru parçasının içine koyardı. Anahtarı aldım ve sessizce kapıyı açtım. Odasından gelen sesini duydum ve odasına doğru ilerledim. Kapısı aralıktı. Telefonla konuşuyordu. Biraz dinlemiştim, keşke dinlemeseydim.

"Bay Chin. Son 20000 won kaldı. Yarın Yoongi'den bir bahaneyle istemem gerekecek. Hayır hayır ona söylemeyeceğim. İşten gelen para çok az, mecbur çoğunluğu ondan alıyorum. Tamam tamam merak etme."

Elimdeki buketi yere düşürmemle bana dönmüştü. Bense titriyordum. Hem hayal kırıklığından hem de kızgınlıktandı bu.

"Y-yoongi?"

"Bunu yaptığına inanamıyorum! Beni kendine inandırdın! Gözlerine, duygularına inandırdın! Nasıl? Nasıl böyle olursun?"

Duraksadım. Acınası mı görünüyordum? Benim ona acımam gerekmez miydi?

"Birkaç dakika önce seni canımdan çok severken şimdi nefret ediyorum. Çünkü sen bunu hakediyorsun. Benim verdiğim değeri haketmiyorsun"

O evden birdaha girmemek üzere çıkmıştım..

Flashback end.

NØ ŁØVE ~> KTHWhere stories live. Discover now