Okul bahçesinde boş boş gezmekle meşguldük.

Öğle arasıydı ve biz çok sıkılmıştık. Yapacak bir şey bulamıyorduk.

Dae okuldan kaçma fikrini ortaya attı. Sonraki ders geometriydi, bu yüzden kaçmak iyi bir fikirdi.

Sınıfa gidip çantalarımızı aldık ve aşağı indik.

Düşündüğümün aksine Taehyung bana soğuk davranmaya devam etmişti. Bana alışacağını düşünmüştüm fakat hiç alışmayacak gibiydi.

Güvenlik Bay Bon Hwa'yı geçmek kolay olmayacak gibiydi.

Bu arkadaş grubuna katılmadan önceki arkadaşım Kyung Mi aklıma geldi. Arkadaşlarıyla konuşuyordu. Yanına koştum ve ondan Bay Bon Hwa'yı oyalamasını rica ettim. Sevimli gülümsemesini sunarak kabul etti.

Kyung Mi, Bay Bon Hwa'dan annesini aratma çabalarına girerken biz de arka kapıdan çıktık ve ön kapıya doğru geldik. Arkalarından sessizce geçip Kyung Mi'ye işaret verdik ve Kyung Mi, Bay Bon Hwa ile konuşmasını bitirerek arkadaşlarının yanına geri döndü.

Ufak bir pastaneye gidip bir şeyler almaya ve geniş bir parka gitmeye karar verdik.

Pastaneye girdik. Herkes kurabiye almaya kararlıyken ben ısrarla kek için ikna etmeye çalışıyordum.

"Bir tane de kek lütfen."

Taehyung birleştirdiğimiz paradan değil kendi parasından kek almıştı ve bana vermişti. Diğerleri de birleşen paradan kurabiye almışlardı ve parka doğru ilerlemiştik.

Taehyung sanırım dırdırımdan sıkılmıştı.

"Teşekkür ederim Tae, daha sonra öderim"

"Gerek yok."

En buzdolabı bu!

Parka gittik ve oturup aldıklarımızı yemeye başladık.

Bir kız köpeğini gezdiriyordu. Köpek bize doğru gelmeye başlamıştı. Sahibi olan kız onu çekmeye çalışıyordu.

"Sorun yok, gelebilir. Biz köpeklerden korkmuyoruz"

Diyip gülümsedim. Gözlerinin şekli güzeldi. Saçını topuz yapmıştı. Pembe yanaklarıyla gerçekten güzel bir kızdı. Köpeği de öyle.

"Adı ne?"

Köpeği severken yönelttiğim soruya cevap verdi.

"Luke"

Yoongi telefonuna bakarken 'Luke' diye bir şey hatırlamaya çalışır gibi mırıldandı ve bir anda kafasını kaldırıp kıza baktı.

"So Young?"

NØ ŁØVE ~> KTHWhere stories live. Discover now