OYUN

4.9K 363 723
                                    

Yazar Anlatımı

Yetimhanede çok fazla gürültü vardı, ayak sesleri koridorları dolduruyordu. Herkes camlara doğru heyecanla koşuyordu. Küçük çocuklar büyük olanların yolundan çekiliyor, ezilmekten son anda kurtuluyorlardı. Hepsi gülüyor ve arkadaşlarına sesleniyordu, olanı onlar da görebilsin diye. Kar yağıyordu.

Küçük kız da Tom'un dışarıya baktığı pencereden yağan karı gördüğünde sevinçle haykırdı. Ne kadar da güzeldi öyle.

Tom hafifçe dişlerini sıktı. Diğer dokuz  yaşındaki çocukların aksine o kolay kolay bir şeye sevinmezdi. Ayrıca kar onun için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Sadece yağıyordu işte; tıpkı yağmurun da yağdığı gibi. Ondan bir farkı yoktu.

Küçük çocuk, neredeyse kahkaha atarak parmağıyla dışarıyı gösterdi. "Baksana! Ne kadar çok yağıyor!"

Tom, kız eğer birkez daha sesli gülerse onu boğabileceğini düşündü. Midesi bulanmaya başlamıştı.

Minik kız, Tom'un yanına geldi. "Sen sevinmedin mi hiç?" Sesinde şaşkınlık vardı.

Tom hışımla arkasını döndü ve, "Ancak aptal olanlar bu tür şeylere sevinir!" Diye cevabı yapıştırdı şaşkın kızın suratına.

"Yani ben aptal mıyım?" Miniğin sesi kırgın çıkmıştı.

Tom içten içe güldü çocuğun bu hâline. Ne kadar da zayıftı, hemen üzülüyordu.

"Evet." Acımasızca sırıttı küçük Riddle. Kızın ağladığını görmek için hevesliydi. Fakat kızın yüz ifadesi aniden değişti, küçük yumruklarını sıkarak Tom'a karşı diklendi, "Sensin o aptal!"

Tom beklemediği bu lafla aşırı derecede öfkelendi. Ona bu sözünün bedelini ödetecekti. Oturduğu sandalyesinden kalktı. Bakışları yetişkin bir insanı bile korkutacak şekildeydi. Ama kız geri adım atmadı. Daha da sinirlenen Riddle ona doğru yürüdü ve elini savurdu.

Kızın ayakları gelen büyüyle aniden yerden kesildi, sonra da küçük bedeni tahta dolaba çarptı. Vücudu acı içinde büzülürken yere sertçe düştü ve beş dakika önceki mutlu haykırışı, yerini acı bir haykırışa bıraktı.

Tom memnuniyetle gülümsedi. Bu gülüş dışarıda yağan karı kıskandıracak kadar soğuk bir gülüştü. Ardından da sandalyesine geri döndü.

Kız yerde hafif hıçkırıklarla ağlıyordu. Tom bunu umursamadı. Hak etmişti.

"Kalkmama yardım eder misin?" Sesi titriyordu. Tom tuhaf tuhaf baktı kızın camdan görünen yansımasına. Onu şu anki hâline getiren oydu ama kız ondan yardım istiyordu.

"Hayır."

"Canım yanıyor."

"Sanki umrumda."

"Lütfen."

"Hayırın nesini anlamadın?"

Kız bu soruya cevap vermedi. Tom ona doğru küçümseyici bakışlar attı. Kız yüzünü yerden kaldırsa bu bakışları fark edebilirdi, fakat kaldırmadı. Küçük Riddle, kızın düşündüğünden de zayıf olduğunu fark etti. Şimdiye kalkması gerekirdi.

Sonra, kızın tuhaf bir açıyla duran bacağını fark etti. Kırılmıştı. Belki de kız o kadar zayıf değildi, kendisi çok güçlüydü.

Güçlü... keyifle gülümsedi Tom. Fakat gülümseyişi suratında dondu kaldı. Kapının önünde hizmetlilerden biri duruyordu ve burnundan soluyarak ona doğru bakıyordu. Kadın hızla odaya girdi, minik kızı yerden kaldırdı. Kız anında acı içinde bağırdı. Hizmetli nazikçe kızı kucağına aldı ve odadan çıktı.

GİZLİ UYUM -TOM RIDDLE FIC-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin