[9. BÖLÜM]

9.7K 663 440
                                    



#James Bay - Us

Multi medya: Ömer Kıraç (Kafanızda farklı bir model varsa hiç bozmadan devam edin)

Bölüme başlamadan önce yorum atmayı unutmayın.

Keyifli okumalar

Hayatta bazı anlar vardır ki böyle insanı duvardan duvara vursa o kadar can yakmazdı belki. Gene öyle çılgın bir an yaşatıyordu hayat bana. Çığlıklar dedirtiyordu, yardım çığlıkları!

Yazıklar olsun ya dedim içten içe, ben nereden girdim? Çıkıcam, çıkıcam sırf birilerine pabuç bırakmamak için biraz daha duruyorum yemin ediyorum çıkıcam diye isyanlardaydım bulunduğum hayat yüzünden. Rezalet kepaze bir hayat içindeyim ya diye yükseldim çünkü bu aşağılık hoca öyle bir anda gelip sıçmıştı ki anın içine, elimden Seda bacım gibi haykırmak dışında bir şey gelmiyordu.

Sinirden magnezyumum düşerken canım burnumda bir şekilde hocaya gözlerimle kurşun atmaya devam ettim ama o sanki az önce hiçbir şey yapmamış, böylesine romantik bir anı bozmamış gibi ders anlatmaya devam ediyordu. Evrencim sen de bir karar ver bizi birleştiriyor musun, ayırıyor musun, birleştirir gibi yapıp ağzımıza mı sıçıyorsun? İflahımız kesildi ya!

Hocanın tahtaya yazdıklarını söve söve defterime geçirirken, Poyraz'ın hoca sınıfa girdiği anda yüzümde oluşan ifadeye bakıp gülmesi geldi aklıma. Neyse biraz bunu düşünüp sakinleyebilirdim. Güzelsin demişti bana ya. Güzelsin. Bana demişti. Hem de bayağı bayağı ciddi söylemişti bunu. İçim bir hoş olup yağ gibi erirken derin bir nefes aldım.

Güzelim ayol tabi. Anaların maşallahı, erkeklerin inşallahıyım. Çok güzelim, çok özelim. Müthiş bir insanım. Hatta arttırıyorum ve diyorum ki; güzeli ben olanın ne işi var düğün evinde, düğün onun evinde, gir oyna çık oyna ama güzeli ben olmayanın ne işi var ölü evinde, ölü onun evinde gir ağla çık ağla. Yani düğün Poyraz'ın evinde. Şanslısın be oğlum, kimin hayır duasını aldın sen böyle?

Bu düşüncelerime yüzümü ekşittim. Yine sanırım bir tık abartmıştım. Ne oluyor kızım sana ya? Bir kendine gel. Sırf güzelsin dedi diye evinin direği yaptın iki dakikada çocuğu. Masal, kızım eğer kendine gelmezsen çok fena sikecekler seni gibi duruyor. Fazla kaptırma sen yine de. Bok da çıkabilir yani diyerek Poyraz'ı anlık olarak kafadan sildim.

Bunu dediğim çocukla okul çıkışı bir yerlere gidecek olduğum için kendimi de çok fazla ciddiye alamıyordum. Bir insan kendi içinde ancak bu kadar çelişebilirdi ya. İkizler burcu muyum neyim?

Çıkış zili çalana kadar başka herhangi bir şekilde Poyraz'la temasa geçmemek için üstün çaba sarfettim çünkü farkındaydım. Ne kadar kabul etmesi zor olsa da kendimi ona kaptırıyordum. Belki de araya belli bir mesafe koymalıydım bilmiyorum. Bu durum derslerimi etkilemeye başlamadan buna bir dur demeliydim ama benim mal gönlümün laftan anlayan bir yapısı yoktu.

Afra ve Sıraç birlikte sınıftan çıkarken, sınıftakiler de yavaş yavaş çantalarını toplayıp sınıfı terk ediyorlardı. Masaya dağıttığım fosforlu kalemlerimi kalemliğime doldururken kendime kızmadan edemedim. Tek başıma oturduğum halde nasıl bu kadar dağınık olabiliyordum? Tek kişilik bir orduya bedeldim.

"Masal.." Diyen Barış'ın sesini duydum ama başımı kaldırmadan gayet medeni ve kibar bir şekilde "heeaa?" diye bir ses çıkardım. Nezaket benden sonra yeryüzüne inmiş olabilir miydi? Sanıyorum ki böyle bir takım yeryüzüne inmeler yaşanmıştı.

"Benim numaram sende vardı değil mi?" Diye sorunca başımı kaldırdım ve ona anlamsız bir şekilde baktım. Çantasını koluna atıp bana üstten bir bakış attığında yan taraftan gelen sesle dikkatim oraya çekildi. Poyraz ve ikizi kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Adının Kadir olduğunu öğrendiğim çocuğun Poyraz'ın sırtına iki kere vurup, ona imalı imalı bakarak sırıttığını gördüm ama nedenini anlayamadım. Ne konuştuklarını merak etmiştim.

Kod Adı | L İ S EWhere stories live. Discover now