[1. BÖLÜM]

33K 1.1K 1.7K
                                    

Selam! Bakın ben ne yaptım.

Eski bölümlere bir göz atayım dedim ve ne kadar kötü olduğunu görüp kendime biraz değil bayağı kızdım sonra ilk bölümleri tamamen düzenlemeye aldım.

Merak etmeyin son bölümlerin hiçbirisine dokunmadım hepsi aynı. Bu arada bölümleri kaldırdım ki bir karışıklık olmasın. Tüm bölümleri böyle teker teker atacağım. Çok heyecanlıyım. Benim çok içine sinen bir bölüm oldu bence siz de bu hâlini daha çok seveceksiniz. Neyse daha fazla uzatmayayım siz okumaya başlayın. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Oy vermeyi falan unutmayın.

Multi; Masal Güngör

#Revart - Ara Ver

İyi Okumalar

Hiç hatırlamak ya da unutmak gibi bir derdim olmadı bu zamana kadar. Hayatı pek umursayan bir kız olmadım hiçbir zaman, zaten rastgele yaşam diyebileceğim bir hayat yaşıyordum. Bazen memnuniyetsiz, bazen aşırı mutluydum ama çok nadir üzülürdüm. Bilmiyorum belki de dört dörtlük hayatı olup, sahte dram kasan o aptal kızlardandım.

Yok canım o kadar da değil şimdi abartmayalım. Değildi.

"Masal uyanmadın mı daha kız sen?" Aha! Annemin bilmem kaçıncı çağrısıyla, korkuyla üzerimdeki yorganı tekmeleyip yere attım ve koşarak banyoya girdim. Eğer hâlâ yatakta yatıp, okula gitmemek için servisi kaçırma numarası yaptığımı anlarsa işte o zaman 74728838282 saat hiç durmaksızın laf edip, yaptığım o küçük planı burnumdan getirebilirdi. Abartmıyorum bunu yapabilecek bir kadındı kendisi.

Kızı okula gitmek istemediği için uzatmadan kabul eden teyze rahatlığından anneme de istiyordum ama gariban bir anadolu çocuğu olduğum için sadece isteyebiliyordum. Hilâl, kendisi zengin teyze kızım ve bana para verdiği sürece en iyi arkadaşımdan sadece birisi olurdu. Bizim aksimize zengin, gösterişli ve ışıltılı bir hayat yaşayan teyzemlerden, annemler bana para verdiğinde hepsini harcama dediği zamanlar nefret ediyordum ama zengin olduklarını hatırlayıp kendimi dizginleyebiliyordum.

Ne? Biz de zengin olsak böyle para göz olmazdım tamam mı? Susun şimdi.

"Kahvaltı hazır bak geldiğimde hâlâ o yatağın içinde olduğunu görürsem bacaklarını kırarım!" Diye seslendiği sırada yüzümü havluyla siliyordum. "Kız duydun mu beni?"

"Ay duydum anne, geliyorum iki dakikaya." Deyip ışık hızında odama girdim ve saygıdeğer kolejimizin pahalı üniformalarını bir çırpıda üzerime geçirdim. Zengin olmadığını söyleyip koleje gitmen de biraz şov bence diye düşünenler olabilir tabi, bende olsam öyle düşünürdüm ama tam burslu olarak gittiğimi söylesem çenenizi kapatırsınız bence. Sizce?

Saçlarımı, pek özen göstermeden tepemde topuz yaptım ve telefonumla çantamı çalışma masamın üzerinden alıp aşağı indim. O Hayat Benim - Efsun gibi 'Alihandıro Alihandıro Ali Ali Handır O' nidalarıyla evi inletirken mutfağa girdim ve masada gördüğüm azrailimle küçük dilimi yutma kıvamına geldim.

Abim!

Dün duvarla koltuğun arasındaki şarj aletini görmeyip yanlışlıkla kopardığım ve can korkusuyla erkenden yattığım, ecelimin katil adayı.

"Prenses kızım da uyanmış." Diyen babama korkuyla gülümseyip, yavaş adımlarla masaya yaklaştım. Masaya sessizce oturduğumda abim, başını usulca kaldırdı ve gözlerini kırpıştırarak sevimli olduğunu düşünen bana baktı. O şarj kablosuyla gece seni boğacağım diye bağıran bakışları tüylerimi ürpertse de babamın yanında bir bok yapamayacağını bildiğimden rahat olmaya özen gösterdim.

Kod Adı | L İ S EWhere stories live. Discover now