[8. BÖLÜM]

9.8K 706 252
                                    

Multi: Kadir Askaya

#Ariana Grande - 7 Rings

İyi okumalar

Yalnızlıktan tavanla bakıştığımız saatlere ufaktan giriş yaparken, yarınlar yokmuşçasına yatağımda fosur fosur uyuyan Hilal'e göz ucuyla baktım. Gamsız olmakta bir dünya markası olduğu için sinirimi daha çok bozup beni yine tavanla bakışmaya mahkum edince uyuyan bedenine bile ayrı gıcık olmuştum. Annemin pembe saten misafir yorganından bir bacağımı dışarı atarken aklıma gelen şeyle sırıtmadan edemedim.

Ağzından girip burnundan çıktığımız Mert eniştemiz, Hilal'in okul kaydını bizim okula almaya ikna olmuştu. Haftaya başlayacaktı. Cazibeme dayanılmadığının ayrı bir kanıtı daha..

Yine de beni yerimden edip kıymetli vücudumu taş gibi döşeğe mahkum ettiği için Hilal'i şu anlık baba tarafı kuzenlerle aynı kefeye koyarak en delici bakışlarımı sapanla götüne fırlattım. Telepati yoluyla rüyasına sızıp burnundan getirmeye çabalıyordum. Yar bana yine haram geceler modunda arabeske ev sahipliği yapan bir bünyeye sahiptim şu an. Azer bey çekilir misiniz bu gecenin efkarı benim.

Zihnime doluşan düşüncelere gel hele gel gel diyerek kapı açmış, derin bir nefes çekerek göğsümdeki ağırlığı üstümden atmaya çalışmıştım ama düşünceler karabasan misali çullanmıştı üstüme. Altından kalkamıyordum. Kalbimdeki anlamsız sızıyı da bir yere bağlayamıyordum. Neden böyle hissediyordum?

Piton Melis ve Poyraz'ın bugün okuldaki halleri aklıma gelince gözlerimi kaydırarak bir ya sabır çektim. Neydi o saçma muhabbet? İçimdeki apansız merakı göz ardı edemiyordum. Nedenini deli gibi merak ediyordum. Ondan hoşlanmaya mı başlamıştı yani şimdi? Oflayarak başımı ellerimin arasına aldım ve saçlarımı geriye ittirdim. Poyraz'ın ilgisinin o kızda olması neden bu kadar umrumdaydı? Kendi kendimle arayı bozduracaktı bu çocuk bana.

Kıskanıyor muydum?

Ne münasebet diyerekten bir çıkıştım kendime. Neyi kıskanacaktım ki hem? Umrumda değillerdi, isterlerse evlensinlerdi. Gider Melis'in ayakkabısının altına adımı yazdırır, doğacak çocuklarına adımı vermelerini falan bile teklif edebilirdim öyle bir umursamazlık. Sadece anlamaya çalışıyordum. Daha düne kadar kızdan hoşlanmadığını söyleyen çocuk neden şimdi onunla gülüp eğleniyordu? Bana anlamsız gelmişti. O yüzden gecenin bir yarısı asla umrumda olmayan olay ve kişilerle beynimi meşgul edip uykumun içine itinayla ediyordum.

Olsun be. Şu an hayatımdaki en rezil anları düşünüp kendi kendimi şu misafir yorganıyla da boğmaya çalışabilirdim. Buna da şükür.

Acaba o da benim onu gecenin bir vakti düşündüğüm gibi düşünüyor mudur? Yani ben olsam beni düşünürdüm. Düşünülmeye değer bir insan evladı olduğunu düşünüyordum. Gerçi şu an ben olduğum halde gidip o piton Melis ve Poyraz'ı düşünüyordum orası da ayrı bir konuydu ama o da beni düşünsündü yani incileri mi dökülürdü? Biz düşünüyoruz da.

Bu düşünceleri aklımdan hemen mancınıkla Hilal'in götüne fırlattım. Düşünme Masal, düşünme kız artık bunları. Kızılcık Şerbonun ikinci sezonunu düşün. Yarın ne yiyeceğini düşün. Yan binadaki kocaya kaçan kızı düşün ama o iki andavalı düşünmeyi kes artık.

Yattığım yerden komidinin üzerinde duran telefonuma uzandım ve parmak ucumla orta tuşuna basarak saate baktıktan sonra kendi kendime küfredip hırsla gözlerimi kapattım. Sabaha uyanama da o zaman göstereyim sana Melis'i de o geçimsiz mal Poyraz'ı da. Üstelik ben ne diye düşünüyordum canım. O adi alçak düşünsündü. Bana bir siktir git demediği kalmıştı ki yakında onu da derdi artık.

Kod Adı | L İ S EWhere stories live. Discover now