°2°

2.5K 105 4
                                    

Bahçedeki banklardan birine oturup,montumun cebinden not defterimi ve ona takılı olan kalemimi çıkarıyorum.

Eldivenlerimi de elimden çıkarıp,defteri masanın üzerine koyuyorum.

Aklımdan geçen sözü unutmamak için yazıyorum.

Tek Benzeri.Aynadakı ezberi.Onun da ruhları ve kalpleri bir değil ya..Neyse

Aşık olmadığım hâlde böyle sözcüklerin aklıma gelmesi beni bazen şaşırtsa da bazen hiç umursamıyorum.

Buz gibi ellerim artık kalemi tutmakta zorlanırken,eldivenleri geri giyiyorum.

Telefonumu da cebimden çıkarıp,eldivenimin telefona işlemesinin avantajını kullanıyorum.Ve çalma listemi başa sarıyorum.

Gözlerimi kapayıp,şapkamı kafama geçirirken kafamı ise masaya,kollarımın üzerine koyuyorum.

Bu dersin boş olduğunu ve öğrermenin gelmediğini bildiğimden rahat davranıyorum.

Zilin sesiyle bahçe boşalmaya başlıyor.

Sınıfımdaki bazı erkekler karşımdaki basketbol sahasındayken arka tarafımda olan ve uzağımda duran voleybol sahasında ise kızlar oynuyor.

Kısa bir göz gezdirmesinden sonra,oturduğum yerinde iyice sıcaklamasıyla iyice rahatlıyorum.

"Tek tabanca!"

Kerem Sayer'in bana bağırdığını anlasam da kafamı kaldırmıyorum.

"Uh! Sonunda seni buldum."

Gözlerimi bir anlık açıp,ne yaptığına bakıyorum.Yanıma oturuyor.

Tekrar gözlerimi kapayıp,onu umursamamaya çalışıyorum.

"Hey! Hadi ama burada uyumuş olamazsın.Burası buz gibi!"

Ah!Gerizekalı,beni rahat bırak.Neden tüm salaklar beni bulur ki zaten!

"Hem gözlerini aç.Sana bişey göstericeğim."

Gözlerimi açmıyorum.Şuanda tek istediğim yalnız başıma kalmak.

"Dikkatli olsanıza lan!"

Kerem'in sesi yükseldiğinde gözlerimi açıp,doğruluyorum.

Elinde bir basketbol topu sinirli şekilde yanımızda dikilen çocuğa bakıyordu.

"Özür dileriz istemeyerek oldu."

"Benden değil gerizekalı.Zeynep'ten özür diliceksin."

Kaşlarım isteksizce çatılırken ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.

"Özür dileriz Zeynep."

Kerem,Atakan'ın topunu sertçe verirken,geri yerine oturuyor.
"Gerizekalı defolu."diye tıslarken,tekrar bana dönüyor.

"Bakma öyle.Haketti."

"Naptı ki?"

"Az kalsın top kafana vuruyordu.Ve o zeki kafandan binlerce hücre eksilceği için gerizekalı kalma ihtimalin vardı."

Dalga geçerek bunları söylerken,benim sinirim de artıyor.

"Git başımdan."

"Bak sana isim buldum.Nasıl ama 'Tek Tabanca!' bam bam bam!"

"Canımı sıkıyorsun."

"Ya da dur! İnek öğrencimi demeliyim?"

".."

"O çok basit ya.Olmaz.

Zeyzey nasıl? O da basit o da olmaz.

Bence tek tabanca iyi."

"Uyumak istiyorum.Git."

Tekrar şapkamı kafama çekip,başımı masaya koyuyorum.Gözlerimi kapatıp,onu düşünmemeye çalışıyorum.

"Derslerine biraz ara ver ve uyu o zaman."

"İlgilendirmez."

Diyip masadan kalkıyorum.Teneffüs zili çaldığın da hızlıca sınıfa gitmek için hızlı adımlarla ilerliyorum.

Zille beraber onun sesini duyuyorum.

"Zeynep!"

Diye bağırıyor arkamdan.Yine zırvalayacağını düşünürken tekrar bağırıyor.

"Etrafına bak."

Teneffüs zilinin çalmasıyla okuldan boşalan insanlara göz gezdiriyorum.

"Onları görüyor musun?"

Kaşlarım çatılırken,ona dönüyorum.O sırada yanıma koşarak gelen Alperen'e bakıyorum.

"Zeynep."

"Efendim?"

"İki dakika benimle gel."

"Tamam."

Yanımızdan geçip giden Kerem'e biran gözlerim takılsa da umursamıyorum.Alperen'in peşinden gidiyorum.

"Ne var Alperen?"

"Neden Kerem Sayer sürekli peşinde?"

"Nebilim ben?"

"Kızım okulda herkes seni konuşuyo.Cama vatos gibi yapışıp dersin ortasında herkes sizi izledi.Herkes!"

"Niye onlar mal mılar?"

"Hayır gerizekalı! Kerem Sayer diyorum.Gecelerin playboyu diyorum.Ba..-"

"Umrumda değil."

Diyip arkamı dönüyorum ve sınıfıma ilerliyorum.

Bir rahat bırakmadı ya!

Kendimi sırama bırakırken,sıradaki dersimin kitaplarını çantamdan çıkarıp sıramın üzerine koyuyorum.

Sonra ise sınıfta kahkaha sesleri yükseliyor.Kimlerin güldüğüne bakarken sınıfın diğer ucunda olan Kerem Sayer ve arkadaşlarının kahkahalarını görüyorum.

Neden benimle uğrasmıyor?

-SoN-


Tek Tabanca [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin