Bölüm 2

142 20 10
                                    

HANEUL POV

"Hala uyuyor mu?"

"Biraz daha ses yaparsan uyanacak."

"Sana benzediğini çok söyleyemeyeceğim.."

"Aishh kes sesini uyandıracaksın."

Kendi aralarında sessiz olduklarını düşünüyorlardı ama tamamen yanılıyorlardı. Fısıltıları artık bağrışmaya dönüşünce gözlerimi hızlıca açtım, burnumun hemen ucunda bana bakan bir çift gözle karşılaşınca ister istemez yerimden sıçramıştım, BU DA KİM ?!

"Seni uyarmıştım Taehyung!"

Taehyung..

"Günaydın." dedi anında gülümseyerek. Yüzüme o kadar yakın duruyordu ki nefesi tüm suratımı silip geçmişti.

"Günaydın."

Elimle Taehyung denen çocuğu ittirir ittirmez oturur pozisyona geçtim ve başucumdaki saate baktım: 7.35

 İlk günden okula gitmem gerekmiyordu değil mi?  Geri yatmak için kendimi yatağa sırtüstü attığım sırada Hoseok başımın altındaki yastığı hızla çekti. OUCH!

"Madem uyandın o zaman bizimle okula geleceksin."

"Ben burada okumuyorum!"

"Tekrar döneceksin yani?"

Tekrar mı dönmek? ASLA. 

Hızla yerimden kalkıp ayağa dikildim. İkisini odamdan gönderdikten sonra valizimi açtım ve giyeceğim kıyafeti kararlaştırmaya çalıştım. Bilmediğim ortam..bilmediğim insanlar ve bilmediğim bir ben.. Odamın köşesindeki boy aynasından kendime baktım, gerçekten böyle mi görünmek istiyordum? Aynaya her baktığımda gördüğüm kendimden tiksiniyordum. Bu insan bana acılarımı hatırlatıyordu..Yeni tanışacağım insanların beni böyle görmelerini istemiyordum. Ben kendimi böyle görmek istemiyordum. Hızlı adımlarla odamdan çıkıp alt kata indim. Neyse ki çok uğraşmadan aradığım şeyi bulabilmiştim. Şimdi yapmam gereken tek şey cesaretimi toplayabilmekti..

.........................................

YOONGI POV

Dün gece söylediğim saçma şeyleri hatırladıkça utanıyordum. Sarhoş olan ben olmalıydım ki Hoseok'un iki gün önce bahsettiği kuzenini tamamen unutmuştum. Düşüncelerimi dağıtmak için kafamı anlamsızca salladım. Yapmam gereken bir ton ödevim vardı.. Peki ben ne yapacaktım? Benim yerime de okuma yazma öğrenen Jungkook'a yaptıracaktım. Bu hain planım için sinsice gülümserken kapım tıklatıldı ve içeri Hoseok girdi,

"Bizimle geliyor musun, seni bekleyelim mi hyung?"

Kampüse gitmeden önce yapacaklarımı hızlıca gözden geçirdim ve hayır anlamında kafamı salladım "Siz gidin benim işlerim var."

Hoseok "Tamam" anlamında dudaklarını büzüp odamdan çıktı. Kafamı yatak başlığına yaslayıp düşünmeye başladım, bugün yine şansımı denemeliydim. Gitarımın bakımını yaptıracağım yere giderken kesinlikle onu da görmeliydim..Bir dakika, bu ses ne? 

Ağlama sesi?

Yatağımdan doğrulup sesin geldi tarafa doğru yöneldim. Evde tek değil miydim ben? Adımlarımı sessiz atmaya çalışarak banyonun önüne doğru geldim. Yaptığım belki de doğru değildi ama şimdi içimdeki meleği takacak zaman değildi, kapının aralığından başımı uzattım ve aynanın önünde duran birini gördüm. 

Haneul..

Elindeki makasa öylece bakıyordu. 911'i aramalı mıydım? Hoseok. Kesinlikle Hoseok'u aramalıydım.Hızla elimdeki telefonda Hoseok'un numarasını buldum ve telefonu açması için bekledim.

"Hyung-"

"Hyung?"

Gördüğüm manzara karşısında donakalmıştım.

Haneul belindeki saçlarının hepsini tek seferde kesmişti.



A/N

Haneul'ı bu kadar üzen şey ne acaba :D :D

Yoongi'nin bakış açısından okumayı sevdiniz mi? Ara sıra koymalı mıyım? 


Solar Wind | MYGKde žijí příběhy. Začni objevovat