● XI ●

354 46 11
                                    

Bu evde daha fazla durmak istemediğim için çıkıp kapıyı sertçe kapattım.

Şimdi siktim belanı Mark.

*   *   *

Telefonumla Yoongi yide  arayıp Mark ın evinde buluşacağımızı söyledim. Tabi neredeyse kedimi bile nerede olduğunu bilmediğim için Yoongi nin gelmesini bekledim ve birlikte evini kokusunu almaya çalışırak aramaya başladık.

Ara bir sokağa girdiğimizde kanalizasyon kokuları bizi resmen bayıltacaktı. Bazen bu kadar güzel koku alma yeteneğimin olması kötü olabiliyordu.

Ama sonra onun kokusunu aldım.
Mark.

Yoongiyi durdurup hemen bir kapıdan içeri soktum.

Bu orospu çocuğu kendini bu kokuyla iyi sakladığını sanıyordu ama  buradan onu öldürmeden çıkmayaktım.

Hasta bir kızı kaçırmıştı , hemde o kız Naeyon du...

Yoongi olduğumuz yerde göz gezdiriyordu.

-Abi biz niye geldik buraya?

-Çünkü Mark bir pezevenklik yaptı , ve cezasını vericez . Tamam mı?

Yüzünde ki ani duygu değişimi ile biranda ağzını kocaman açmıştı. Sonra ciddi haline geri dönüp , sinirle etrafa bakmaya başlamıştı.

Naeyon u kaçırdığını söylersem kim bilir ne yapardı. Yerinde duramazdı herhalde. Çünkü Naeyon onun için de değerliydi.

Karanlık koridor boyunca sessizce yürüdük. Ne birine rastladık , nede bir canlı kokusuna.

-Taehyung , sanırım kaybolduk.

Doğru . Kaybolmuştuk . Ama Naeyon yokken ben zaten kayıptım.

Keşke ona olan duygularımı gizlemeseydim. Onun gibi utanarak herşeyi ertelemeseydim. Keşke ona aşık olduğumu , ve onun için herşeyi yapabileceğimi söyleseydim.
O kızı öldürürken beni görmemeliydi,
Ama yinede bana güvenip mesaj atmıştı....

Burnuma gelen vampir kokusuyla olduğum yerde kaldım. Etrafa bakıp nereden geldiğini anlamaya çalıştım.

Tam karşımdan geliyordu.

Yoongi de kokuyu almış olacak ki etrafına endişeyle bakıyordu. Sonra bana yaklaşıp fısıldadı.

-Vampir öldüreceğimizi bilseydim kazık getirirdim.

Diyip sırıttıktan sonra ses çıkarmayacak şekilde duvara doğru gitti. Arkasını duvar verip kendini duvara yapıştırdı.
Görünmediğini falan mı sanıyordu bu?
Duvara sıfır bu olsa gerek.

Kendi kendime güldükten sonra bende onun yaptığını yaptım.

Duvara ikili sıfır.

Ayak sesleri olduğumuz yere yaklaştığında nefesimi tutup kimin geleceğine bakıyordum .

Bu ....bu .... , bu Jungkook tu!

Bu Mark bütün eski arkadaşlarımı emri altına mı almıştı?

Jungkook beni ve Yoongi yi görünce elinde tuttuğu bıçağı yere düşürdü. Belli ki biz vampirler yerine bir insan bekliyordu.

-Taehyung ! Yoongi!

Yanımıza koşup bize sarıldığında bizde karşılık verdik.

Eski tavşan gülümsemesiyle bize bakıyordu.

-Uzun zaman oldu Jungkook

-Baya uzun zaman hem de...

Konuyu fazla uzatmadan sadede geçmek istiyordum , çünkü Naeyon belki çoktan ölmüş bile olabilirdi.

Ellerim bir anda titremişti , ama hemen kendime gelip sormuştum.

-Burada ne arıyorsun tavşancık?

Ona eski hitabım ile seslendiğimde kahkaha atmıştı.
Tavşan.

-Ben burada yaşıyorum , hattaha benden başka bir sürü vampir var. Buraya girmeye çalışan insanları öldürüyorum. Hattaha demin bizim o eski Mark geldi.

Şimdi jeton düşmüştü. Mark kendine yardım etmesi için vampir aramak için buraya gelmişti.

-Neden geldi peki?

-Birine ihtiyacı varmış , hem de dişi.... Anlarsınız ya.

Yani sadece cinsel amaçlarını karşılamak için bir dişi arıyordu. Garip...

Jungkook yine o kahkahasını atmıştı , Yoongi de ona eşlik etmişti.

Nereye gittiğini sorduğumda bilmediğini söylemişti. Bizde Yoongi ile oradan çıktık.

*

Gidebileceği her yeri aradıktan sonra umutsuz bir şekilde kaldırıma oturdum , Yoongide yanıma.

-Taehyung baştan anlatsana bir olayı

-Şimdi hiç sırası değil Yoongi...

Beni alamış olacak ki susmuştu.

Ama sessizlik bana daha derin düşünmemi sağlıyordu. Naeyon yoktu , henüz Yoongi ye bile anlatmaya cüret edemiyordum . Çünkü hepsi benim suçumdu, sadece benim...

"𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫𝐨𝐮𝐬 𝐛𝐨𝐲"Where stories live. Discover now