● II ●

732 73 35
                                    

Ona deli gibi aşık olduğumu...
Sanırım evet , fark etmemişti.

İşte böle bir odundu oda , 10 yıldır anlamamıştı...

* * *

Nihayet dersin başlama saati yaklaşırken sınıf dolmaya başlamıştı. Ama Taehyung hala yoktu.

Öğretmen sınıfa girdikten sonra yoklamayı almak için masasına oturmuştu ki Taehyung geldi.

Nerdesin Allah ın cezası?

Yüzündeki terlerden koştuğunu anlamıştım. Ama yabancı bir duygu vardı yüzünde.

Endişe.

Derse geç kalacağı için de endişelenmezdi herhalde , yoksa endişelenir miydi?

Şuan beynim durmuştu çünkü Taehyung bana bakıyordu .

Yanaklarım herzaman ki gibi yanmaya başladığında içtenlikle gülümsedim.

Oda bana göz kırpıp sırasına oturdu.

Bu göz kırpma ne kadar kalbimi motora bağlasada iki saatir ne halt yiyordu bu çocuk ya?

Dua etsin dersteyiz yoksa çıngıraklı gibi üstüne atlayıp cevap verene kadar tıslardım.

Manyak fantezilerimi seviyorum , sevmeyen de ne bilim.

Lanet ders bittikten sonra Taehyung ışık hızıyla sınıftan çıkmıştı .

Arkasından sendemi Tae bakışı attıktan sonra Yoongi nin yanına gidip ağazını aramayı çalıştım.

Sonuçta Taehyung un benden sonraki en yakın arkadaşıydı.

Birşeyler biliyor gibiydi ama bir türlü söylemiyordu.
Anlaşıldı , onun dilinden konuşucaz.

Ellerimi gömleğimin düğmelerine götürüp iki tanesini yavaşça açtım.

-Hala söylemeyecek misin Yoongi Oppa?

Oppa mı?
Öğhk ne kadar da klasik oldu.

Gözlerini tereddüt etmeden göğüslerime kaydırmıştı . Dudağını ısırıp gözlerini kapadı .

Klasik olsa bile işe yaramıştı galiba.

-Nayeon be-beni zorlama. Sö-söylemeyeceğim.

O sırada Taehyung sınıfa girmişti.

"Ne oluyor lan burda?" Bakışlarını attıktan sonra sinirli sinirli yanımıza geldi .

Yoongi nin kolundan tutup sertçe kaldırdı.
Bu kadar güçlümüyd-hassiktir

Bir anda Yoongi yi boğazından tutarak havaya kaldırdı.

-BİR DAHA SENİ BENİM NAYEONUMUN YANINDA GÖRÜRSEM BİTERSİN

Ben gördüklerimin şokunu atlatamamışken yine gözlerim kararmaya başladı.

-Nayoo çok uzağa gitmeeğ

Küçücük boyu ile bu kadar kalın bir sese sahip olması ne kadar güzeldi.
Yani benim için özeldi.
Herşeyi özeldi benim için.

Çocuk kalbimle seviyordum onu , hemde fazlasıyla...

-Nerdeşin Taeee!?

Korkudan ödüm kopuyordu , nereye gitmişti Tae?

Arkamı döndüğümde burun buruna gelmiştik. Hayatımın en güzel saniyeleriydi.

Burunlarımızı birbirine sürüp daha da yaklaştı. Ben gözlerimi kapatıp öpmesini beklerken o parmak ucuna çıkıp alnımı öpmüştü.

-Burdayım Nayoo korkma , ben yanındayken asla korkma tamam mı?

Kendimi bıraktığımda yere düşmemiştim. Taehyung beni tutuyordu.

Bir dakika o , nasıl? Daha demin oradaydı!

-T-tae

Kendimi iyice ona yaklaştırıp sabah ki gibi göğsüne yattım.

-Küçük bir bebek olmaktan vaz geçemeyiceksin değilmi?

Gözlerim kapalı olsa bile kafamı sağa sola salladım.

Gülümsemesini hissedebiliyordum. Ama bunun yanında başka birşey daha vardı.

Kan kokusu.

"𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫𝐨𝐮𝐬 𝐛𝐨𝐲"Where stories live. Discover now