~bölüm doksan dokuz

Começar do início
                                    

Çağıl: Uhh

Evrim: AHHHHHHHHHHHHHHHHH

Evrim: al amk

Çağıl: Deseydin sexting yapardık melek olmaz böyle

Evrim: YA UTANIRIM

Çağıl: Sevişirken utanmıyorsun ama

Evrim: ALIŞANA KADAR MESAJLARINDA BİLE YÜZÜM KIZARDI AYP

Evrim: evet ayp ya edep lütfen

Çağıl: Uh ben edepsiz mi oldum şimdi 😱

Evrim: sus bak cezalandırkm

Çağıl: :)

Evrim: pislik

Evrim: uyuyorum

Çağıl: Öpüyorum

Evrim: öpme ya edepsiz

Çağıl: Hoşuna gidiyor :)

Çağıl: Saçlarını diyecektim ayrıca

Evrim: insanlar ve yalanları

Evrim: ben de öpüyorum;)

Evrim çevrimdışı

Çağıl:  BEN DEYİNCE EDEPSİZİM AMA

Çağıl:

Çağıl: Ben de buna bakayım çok şirinsin💓

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Çağıl: Ben de buna bakayım çok şirinsin💓

Ekrana bakıp gülümserken ben de ona galerimden bir şey gönderdim.

Evrim:

Çağıl: Ya nereden buldun bunu sxxcxcsvs

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.


Çağıl: Ya nereden buldun bunu sxxcxcsvs

Evrim: gökyüzü attısddjslfşsşgldk

Evrim: çağıl yargıcının hızlı zamanları :p

Çağıl:

Çağıl: Hızlıyımdır :)

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Çağıl: Hızlıyımdır :)

Evrim: biliyorum ;)

Çağıl: Yatayım ben artık ya

Evrim: yatağına mı

Çağıl: Evet uykum geldi de

Çağıl: Uyusam mı?

Çağıl: Uyuyayım evet uyuyayım

Evrim: uyu🍬

Çağıl: İyi geceler o zaman

Çağıl çevrimdışı

Evrim: utandım demiyo da sdkfkdddldk *bu mesaj silindi*

Gülerek telefonu gerçekten bıraktım. Artık uyumalıydım. Yüzümdeki aptal gülümsemeyi kesmezken yorganı üzerime çektim.

Kapım birden açıldı.

Hemen uyuyor taklidi yaptım.

Önce balkonumun kapısı gıcırdadı, hemen peşinden ufak bir sessizlik olduğunda kapımın kontrol edildiğini fark ettim. Pencereler de kontrol edildikten sonra üzerime dikilen bakışları hissettim.

"Uyumayı seviyorsun,"dedi babam. "Uyuyarak kaçacağını düşünüyorsun."

Bu doğru değildi. Kendimden kaçmayı geçen sene bırakmıştım, Çağıl'a LGBTI hakkında çektiğim nutuklardan sonra hey ben erkekleri seviyorum diye etrafta zıplaya zıplaya gezecek birisi gibi gözüküyordum ancak gerçekten zor kabullenmiştim.

Kızlarla denemeye çalışmıştım ama flört bile edemeyerek kendimi rezil ediyordum, eski okulumda insanlar anlayacak diye hep kızlarla arkadaş oluyor, etrafımı kızlarla çeviriyordum.  Bazı insanlar buna rağmen suratımdan her şeyi okurmuş gibi geliyordu ve ben korkudan ölüyordum. Ya öğrenirlerse? Ya beni rezil ederlerse? Ya aileme söylerlerse?

Binlerce soru.

Artık tek bir cevabım var: Umurumda değil.

Kendisinden nefret eden bir insan en çabuk yorulandı.

"Ya da ben öyle sanıyordum. Sen çoktan kendinle barışmışsın. O çocuğa bakarken gözlerinde gurur bile var. Bir de bana bak,"diye fısıldadı. "Kendisinden nefret ettiği için her şeyi batıran bir adamım. Kendini kabullenmesi gereken kişi benim belki de."

İç çekti. "Asla samimi olamadık seninle. Çünkü suç benimdi, seni hiç tanımıyormuşum. Eşcinsel olduğunu duyunca her zamanki gibi kızdım sana. Elimdeki son fırsattı oysaki. Sana gülümseseydim, sorun olmayacağını söyleseydim o zaman bir adım atmış olacaktım. Ben bu şeylere yabancıyım, hevestir,  başına bir şey gelir sandım. Keşke seni dinleseydim. Keşkeler boğuyor zaten beni."

Gözlerimi daha sıkı yumdum. Uykuya dalmış olmalıydım. Dinlememeliydim.

"Bak uyurken ne güzel derdimi anlatıyorum. Yüzüme dik dik bakınca yapamıyorum işte."

"Kendimden nefret ediyorum Evrim, buna herkesi mahkum eden benim."

Nefes almadım.

"Çağıl'a da sinirliyim, eli belinde sürekli. Sen belinden huylanmıyor muydun çocukken? Doğru, uyuyorsun."

"Ona da böyle davranmamalıydım, boş yere üzülüyorum, dönüşü yok. Bitti artık. O tişörtü giysen de beni sevmeyeceksin, benim aldığımı bilsen yakardın zaten."

Bana bu tişörtü o mu almıştı?

İçime dokunan bir sesle devam etti. "Keşke gurur duyabileceğin bir adam olabilseydim, keşke seni ne kadar sevdiğimi bilseydin. Seninle gurur duyuyorum ama korkuyorum da. Başınıza aptal insanlar yüzünden bir şeyler gelirse diye korkuyorum. Ben yanında olamasam da uzaktan kontrol edeceğim sizi. Evime geldiğin ilk günkü gibi. Anneni anlatıp durduğundan sinirlenip ilk günden kavga edişimiz gibi. Sanırım ben de biraz ilgini...beni sevmeni istiyorum. O yüzden sinirleniyorum galiba."

Gözlerimi araladım. Sırtım ona dönüktü.

Yataktan kalktığını hissettim.

"Şey?"

Ürkerek bana döndü.

"Konuşmalıyız,"dedim.

Neler oluyorr?

Vulcanus [bxb]Onde histórias criam vida. Descubra agora