~bölüm elli üç

4.3K 460 216
                                    

Yorumlarınızı seviyorum, mahrum bırakmayın ):

Evrim: cagil neredesn

Evrim: telefonunu acmiyorsn ama caluyor

Evrim: babam sana vurdu mu

Evrim: hastanelik bir  durum mu var ne olur haber ver

Evrim: seni seviyorum 00:34

Evrim: beni bırakma seni çok seviyorum
**
Nane oradan oraya uçuyordu. Alvin dizlerimde geziyor, arada bana bakıyordu.

Ben ise salona geçmiş, koltukta bomboş oturuyordum.

Telefonum dibimdeydi, Çağıl'ı defalarca aramama rağmen ulaşamamıştım. Çalıyor, çalıyor ancak cevap gelmiyordu.

Kırıklarımı toplama şansı vermişler de omuz silkip yine oturmuş gibi hissediyordum.

Kapının yavaşça açılma sesiyle irkildim.

"Bebeğim?"

Annem gelmişti.

Koşa koşa kapıya gittikten sonra ona sımsıkı sarıldım.

İçim sıcacıktı, kokusunu duyduğum an hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor tuttum.

"Oov benim bebeğim beni mi beklemiş?"

Başımı sallayarak burnumu çektim. Sanki bir anda gevşemiştim.

Üzerindeki upuzun gri paltoyu sıktım ve saçlarımı öptü. "Ağlama annecim ben babanla konuştum, gelecek. Yiyecek bir şeyle almaya gitti."

"Onu istemiyorum,"diye fısıldadım.

Kapıyı kapattı. Ben hala koala gibi ona yapışmış, duruyordum.

Saçlarımı okşarken "Kavga etmişsiniz, biraz alttan alsan-"

"Kavga bile edemedik, beni eve kilitledi!"

"Ne? Bana o kendisini kilitledi dedi,"dedi annem şokla. Sarı saçları gözünün önüne gelmişti. Anneden çok bir abla gibi görünüyordu. Gözlerine çektiği kalemle gözleri safiri andırıyor, sıcak bakışları yüzümde tur atıyordu.

Sinirden gülmeye başladım.

"Sevgilimi hastanelik ettiğini de söyledi mi?"diye bağırdım.

Gözlerini kırpıştırdı.

"Bizi öpüşürken gördü, sonra beni eve itti ve kapıyı kilitledi. Sevgilime de ona da o zamandan beri ulaşamıyorum, bunu da söyledi mi?"

Gülmeye devam ettim.

"Neden mi? Çünkü o bir erkek! Biz iğrenciz, oğlu iğrenç! Çünkü eşcinsel!"

Annem yüzüme baktı.

Ben de ne söylediğimi o an fark ettim. Anneme açılmıştım.

Geriye bir adım attım.

Annem şaşkınlığını üstünden çabuk attı. "İğrenç mi?"

Yutkunup yüzüne zorlukla baktım.

Annem bana yaklaştı ve çenemi tuttu. "Benim oğlum neden iğrenç olsun ki?"

Dolu gözlerle bakışlarımı kaçırdım.

"Tecavüzcü mü benim oğlum? İnsanlara zarar mı verdi? Ne yaptı da iğrenç?"

Beline sarıldım. Öyle rahatlamıştım ki, bunu gizlemenin üzerimde büyük bir yük olduğunu bile bilmiyordum.

Annem de sımsıkı bana sarıldı.

Dakikalarca böyle kaldık.

"Biliyor musun? Zaten düşünüyordum bir şeyleri, emin olmak için bana açıklamanı bekliyordum,"dedi kulağıma.

"Kızarsın diye..."

"Neden kızayım bebeğime bunun için?"

"Bilmem..."

Geriye çekildikten sonra güldü. "Hadi bir şey yiyelim."

Omuz silktim.

"Hem eminim ki harika birisini bulmuşsundur,"dedi mutfağa yürürken.

Gülümsedim.

Ardından kapı açıldı. Babam gelmişti.
Camdan dışarıya baktım. Hislerimin eve sis gibi dağıldığını hissettim ve her yer sessizliğin içindeki çığlıklarla doldu.

"Yemek mi yapıyorsun?"dedi babam anneme.

Annem başını salladı.

"Ne yapıyorsun? Bir şeyler al-"

"Bırak onu bunu. Anlat bakalım." Annem tezgaha yaslandı. "Sana bu kadar batan şey oğlumuzun eşcinsel olması mı?"

Evrim'in annesine güveninnshhd 

Vulcanus [bxb]Where stories live. Discover now