~bölüm elli sekiz~

4.5K 401 266
                                    

Evrim
Pazartesi
19:00

"Donduk şimşek çaktığım donduk."

Gökyüzü taktığı şapkasıyla balıkçıları andırırken kırmızı suratıyla Kenan'a bakıp suratına çantasını attı.

"Amma da ısıtmış atkı ya." Kenan onun atkısını çaldığı için Gökyüzü pandaya dönemediği için gelmişti.

Çünkü burası Eskişehir'di.

Donarak ölebilirdiniz.

"Kenan, sikerim seni."

Köşede oturan Çağıl ile birbirimize sırıttık.

"Ne gülüyorsunuz siz?"

"Ay aklıma komik bir şey geldi de..."

"Evrim'in gülüşü beni gülümsetti de,"diye eş zamanlı cevap verdi Çağıl.

Çağıl'ın camdaki manzaralı köşesine oturdum.

Beni kolunun altına alarak güldü.

Üzerindeki açık kahve ve rozetli cekete bakarak -rozette gökkuşağı vardı- gülümsedim. Bu tonlar onda harika gözüküyordu.

Yeni çıkmış sakallarını ovuşturduğunda bir anlığına ona kilitlendim. Genelde sakal bırakmazdı, beni öptüğü zaman rahatsız oluyordum, o da zaten kendisine fazla yakıştırmıyordu.

Yine de güzeldi.

"Ben nerede oturayım? Soğuk geliyor kıçıma kıçıma,"diye sızlanan Gökyüzü ile kendime geldim.

"Kapı kırılmış ondan,"diye cevapladı Çağıl. Burnumu boynuna gizleyerek kokusunu içime çektim. Damla sakızı...

Gökyüzü ofladı.

"Gel yavrum sana yer mi yok?"dedi Kenan kucağını gösterip.

"Ciddili diyorsa feels geçiririm,"diye mırıldandım.

Çağıl yarım ağız bana güldü. "Kimse yok zaten, biz bizeyiz bir şey olmaz,"dedi pis pis.

Evet. Devam et.

"Hemen dalganızı geçin ya!"

"Ben ciddiyim, Gök,"dedi Kenan gülerek.

Gökyüzü uflaya puflaya kucağına oturdu.

"Kim seme?"diye fısıldadım.

"Gökyüzü bence,"dedi kulağıma.

"Bunlar da iyice fısır fısırcı oldu,"diye homurdandı Gökyüzü.

"Bırak, yeni aşık onlar."

Kenan sandalyeyi cama doğru çekerken Gökyüzü'nü kucağından indirmemişti. Camı açtı.

"Tek dizime geçsene, sigara alayım."

Gökyüzü diğer dizine oturduğunda Kenan arka cebinden sigarasını çıkarıp yaktı.

"Ee sizin mesai bitmedi mi?"dedi Gökyüzü.

"Ya az kaldı ama bu saatlerde boş oluyor."

"Tövbe tövbe ne diyorsun oğlum?"

"Ne dedim ya?"

"Boşalıyor der gibi oldu, hızlı konuştun ya." Kenan dumanı camdan dışarı üflerken cevap verdi.

"Bana da versene."

"Sen içmiyorsun."

"Off iyi be,"dedi Gökyüzü somurtarak.
"Tabii dudaklarımdan almak istemezsen,"diye dalga geçti Kenan.

"Ne olur ne olur,"diye fısıldadım.

"Asıl shipper senmişsin melek,"dedi Çağıl gülerek.

"Seninle de beni shipliyorum."

Gökyüzü Kenan'ın dudakları arasından dalı alarak bir nefes çekti.

"Heyoo Wattpad'desiniz,"diye güldüm.

"Evrim gizli gizli smut mu okuyorsun?" Gökyüzü gözlerini kıstı.

"Yoo."

Utanıp yarısında bırakıyordum.

"Smut falan filan, sen de bilgilisin bakıyorum,"diye sataştı Çağıl.

Ahh piercingli sevgilim, beni korurmuş.

"Acaba kimin sayesinde?"dedi Gökyüzü lafı yapıştırırak.

Çağıl "Cinsellik utanılacak bir şey değil,"diye omuz silkti.

"Hee ondan yüzümüze bakmıyorsun."

Kenanla Gökyüzü el çakıştı.

"Piçler."

"Smut okuyor diye laf ediyorsunuz ama siz de... tamam laf bulamadım..."

"Kucak kucağa mıyız?"dedi Gökyüzü alayla.

Kenan gülerek aldığımız alkolleri çıkardı.

"Ne alırsın smutçu pardon Çağıl?"

Çağıl "Sigara fantezici pardon Kenan, ben içmem,"dedi.

"Bum! Geçirdi!"diye bağırdım.

"Öğreniyor işte,"diye dalga geçti Gökyüzü. "Hadi ya o kadar para verdik, bir bardak için bari."

Gökyüzü hayır dediğimiz an yarım saat söylendiğinden bir bardak votka içmeye karar verdik.

"Her şeye rağmen bitmeyen aşka,"deyip bardağını benimle tokuşturdu Çağıl.

Kenanla Gökyüzü ise şişe tokuşturdu.

Dakikalarca içip saçma şeylerden söz ettik, babamla olan olayları bir de ben anlattım.

Gökyüzü her dediğimize uzun uzun gülmeye başladı.

"Gitti bu,"dedi Kenan.

"Nerreye he nerreyee?"dedi Gökyüzü gülerek.

Dördüncü ya da beşinci bardağım mı bilmiyorum ancak uyuşmuş hissediyordum. Başımı Çağıl'ın omzuna yaslayarak kıpraştım, bir türlü rahat edemiyordum. Bacaklarımı karşıdaki sandalyeye ittirip "Heyoo, bacaklarım nasıl?"dedim merakla.

Çağıl güldü. "Çok güzel."

"Öyle,"deyip dil çıkardım. "Ben bir bavdak daha içeceğim."

Bardağa uzanırken bardak elimden uçtu.

Bardak uçuyordu.

Korkarak "Bavdak uçuyor!"dedim.

"Elin zangır zangır titrediği için düşürdün."

"Sen ilk defa mı içiyorsun?"dedi Kenan.

"Her şeyin ilkini bu piercingli çocukla yapıyorum!"

"Üç bardak içmedi mi? Saydım ki."

"Sen benim lokmamı mı sayıyorsun?"diye çıkıştım Çağıl'a.

Sinirle kollarından kurtuldum ve cama yürüdüm.

"Atlasak ölür müyüz?"

"Hadi atlayalım!"dedi Gökyüzü gülerek.

Kenan onu kollarına çekti ve cıkladı.

"Oo... Aşırı ship siz de,"dedim gülerek.
"Oğlum tut şunu, ayakta duramıyor."

"Ya ama çok tatlı değil mi?"deyip koluma girdi Çağıl.

"Bana bak, sen de salak salak gülme valla şişeyi dikerim üç sarhoşla uğraşmam amına koyayım."

Herkes gülmeye başladı.

Kenan camdan kafasını çıkardı ve bağırdı.

"Hayıır!"

Kenan seni çok iyi anlıyorum shdh

Vulcanus [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin