8.BÖLÜM

35 4 0
                                    

Evet yeni bölümle karşınızdayım.

İYİ OKUMALAR

Rüyalar anlamlarla dolu. Bazen gerçek olabilir. Ve bazen de hayal. Önemli olanlar her zaman gerçekler. Hayaller gerçekleştirmek için var. Ama gerçekleştirmek için zaman var mı?....

"Tamam düşünelim ki doğru söylüyorsun.." egilip ipleri çözdüm "Buraya nasıl geldin ufaklık " kıza kalkması için elimi uzattım. Elimi tutmadan kalkınca bende elimi geri çekerek "Acıkmıssındır" dedigimde kız garip garip bana bakıyordu. Tamam belki çok çabuk sinirim geçmiş gibi gözüksemde hala birşeylere sinirliydim. Ama bunu dışarı vurmaya gerek yok. Kız kafasını evet anlamında sallayınca elinden tutup uolu gösterdim. Elini bırakıp odama girdim.

Alya'dan

Şaşkınca arkasından bakakaldım. Hayır bu adam daha demin sinirli deyilmiydi. Neyse fazla kurcalamıyım. Girdiği kapıya yaklaşıp kapıyı dinlemeye başladım. " Evet. Yaptın mı?.... Tamam sen geri dön.... Aynen öyle yapacağız. Haklısın biliyorum kötü oldu ama haledeceğiz." ayak sesleri gelince eski yerime döndüm. Adam kapıyı açıp bana bakarak "Neden burada bekliyorsun? Bence aşağıya inip bizlere yiyecek şeyler hazırlayabilirsin. Bende Esra'yı uyandırırıyım" dediğinde bende aşağıya inip mutfağa girdim......... Uzun uğraşlar sonucunda gereken malzemeleri buldum. E tabi benim girdiğim mutfak hiç bir zanan toplu olmaz. Ne yapayım sadece yemek yspmayı seviyorum. Bir gülme sesi duyunca sinirle kafamı sese çevirdim. Esra denen o yarım akıllı bana kahkaha ile gülüyordu. " Ne gülüyorsun be. Çok mu komik? Yapmıyorum lan yemek memek al sen yap" diyip dışarıya çıkacakken merdivenin başında olan o adam " yanılıyorsun ufaklık. Şimdi oraya geri dönüp benim karnımı doyuracak o şeyleri yapmaya devam ediyorsunuz. Aksi halde ben ve sizler aç kalacaksınız" "Bundan banane bir ekmekle doyabilirim. Sizde gidip kendi yemeğinizi yapıp yersiniz." " Şansını kaybetmek üzeresin Arsal. Yoksa seni yemek zorunda kalırım." " Hadi ordan ben daha seninin ismini bile bilmiyorum." Esra hemen araya atlayarak " O Ateş benşm tatlı abim" dediğinde gözlerimi devirdim " sana sormadım farkındaysan. ESRA" Esra bana gülümseyerek ben masum ve zorunluydum anlamıyla baktı. Daha fazla göz deviremezdim. Gidip domatesleri doğramaya başladım. "Ben Ateş Karal tanıştığıma sevindim Arsal." " Ben sevinmedim ama" "Bu beni ilgilendirmiyor. Daha çok işimiz varken senin konuşman saçma." Onu taklit etmeyr başladığımda Esra yapma anlamında kaşlarını oynattı ve kıkırdamaya başladı. Ben ise kızgınca Esra'ya bakıyordum. Hayır yani bu kız neden yanımda. " Sen içeriye git ben hazırlarım." dediğimde mahçupca kapıdan çıktı......

Masayı kurduğumda Esra gelip oturdu. Ateş ortalıkta yoktu. " Karal nerede" " Bilmem az sonra geleceğim diyip çıktı" Oflayarak masaya oturdum. Kapı açılıp içeriye Ateş içeriye girip masaya oturdu. Tabağındakileri yiyince masadan kalkıp merdivenleri çıktı. Galiba oodasına gitti. Ve ben kaçabilirim. " Esra bana giyecek eşyalar ve birde duş almam içir bir yer hazırlarmısın'' o da bana seevimlice bakıp ''Peki. Tamam ama önce yemeğimi yiyim.'' bir an heyecanla '' hayır sen şimdi git yoksa ben yemek yiyem içim almaz. /Üstümü koklayıp/ çok kötü kokuyorum. " Tamam '' diyip yukarı çıktı. Pencereden dışarıya bakınca kimse yoktu. Kapıyı açıp koşarak geldiğim yolu hatırlamaya çalıştım. Rastgele yollara girerek koşmaya devam ettim.....
Esra 'dan

Nereye gitti ki? Off şimdi ben ne diyecektim. Ateş abi aşağıya inince ortalığa bakıp "Arsal nerede?" diyince " Ben şey.. Kıyafet götür dedi bende götürdüm.. Ama o yok."
"Tamam" diyip kapıdan hızla çıkıp gitti.

Ateş'ten

Neredeydi bu? Kimseye haber veremezdim yoksa kızn peşinden benden önce o gider.
Koşarak kapıdan gittim. Ormana doğru koştum.

Alya'dan
Durup etrafa baktım ve ağaçtan başka bir şey yoktu. Ve hava çok soğuktu. Buradan acilen çıkıp yurtu bulmam gerekti. Beni merak edecek çok kişide yoktu. Teyzem desem pekte önemsemezdi ki beni. Birez oturduktan sonra tekrar koşmaya başladım. Ama farkeden tek şey ağaç türüydü. Beni bulmaya çalışırmıydılar acaba. Çalıştıysalar şu an çok kişi tarafından aranıyorumdur. Buranın tek sevdiğim yönü araba girememesiydi. Bu yüzden onradan daha öndeydim. Ama onların buraları bilmesi her şeyi bitiriyordu. Biraz daha koşup belki biryerler bulabilirdim. Bir anda ayağım takılıp sertçe bir çukura düştüm. Evet kalkamıyordum ve her yerim acıyordu.....

Ateş'ten

Nereye gitmiştiki şimdi bu? Başına bir şey gelecek. Offf dertli başıma dert açmakla kötü mü yaptım? ''Ufaklık ses ver sana zarar vermeyecem ve vermedim de zaten. Neden bu kadar aptal olabilirsin ki?'' hayır yani yapacak bir ton işin varken. Bütün planımda bozulmuştu. Bir çukur görünce oraya dogru koştum. Çukurda büzüşmüş bir biçimde ya uyuyordu yada bayılmıştı. Endişe ile onu kucağıma aldım.

Alya'dan

Evet beni bulmuştu ve ben bayıliyor numarası yapıyordum. Tamam pekte numara degil zaten konuşacak halim bile yok. Hareket dahi edemiyodum. Şimdi bir de eve gidince bir ton azar. Hayır o kimdi ki beni zorla evde tutuyordu. Zorlada olsa "bır..ak be..ni eve .. gitmek istiyorum...'' bana bakıp 'Şşş! sana zarar vermeyeceğim ve vermemde. Şimdi uyu tamam mı ufaklık?" birazcık inandım. Ama birazcık...

Ateş'ten

Kucağımda uyuyan ufak kızın şanslı olduğunu düşünüyordum. Çünku bu ormanda başına gelebilecek en iyi şey geldi. Eve gelip kapıyı açtım. Esra koşarak yanıma gelip tam konuşacakken " Esra abicim başım agırıyor senin dırdırını çekemem. Sonra '' diyip merdivdnleri tırmanarak odama girdim. Ufaklıģı yatağa koyup ilkyardım çantasını alıp açtım. Yaraları bek derin değildi ama yinede biraz pansumana ihtiyacı var. Ayağındaki yarayada yarabandı yapıştırdım ve üzerindeki hırkayı çıkadım ve salona inip Esra ya " Gel Alyanın üstünü degiştir." " Şey kıyafetleri alıyım" " Benim kıyafetlerimi giydiririm" dedim sitemkar bir şekilde. Yukarıya çıkıp bir tişort birde şort çıkardım. Şort dediğime bakmayın bence ufaklığa tam olur. Sonra kızın yanına uzandım. Esra gelip "Burada mı duracaksın?" " Nerede durmamı beklerdin bay akıllı?" "mesela kapının dışında" "benimi benim odamdan kovuyorsun? Neyse tamam işte uyuyacağım zaten" diyip gözlerimi kapadım..."Tamam bitti ben uyumaya gidiyorum. İyi uykular" "İyi uykular bay akıllı" " Bayan " diyip odadan dışarı çıktı. Bende ufaklığın üzerini örtüp en köşeye gidip...........

Alya'dan

Sabah başağrısıyla uyandım. Bir tek o değil her yerim acıyordu. Kaçtığıma binpişman oldum. Yan tarafımda bir çöküklük vardı. Yan tarafa bakınca Ateş oradaydı. Evet uyurken daha sinirli gözükuyordu. Bence sinirli bir yapısı vardı ama kişiye göre. Elimle sarsıp uyandırmaya çalışınca " Her kim isen elini çek. Uyuyacağım!" dedim işte uyurken daha sinirliydi. Sinirlenince daha sert sarsmaya başladım. " Esra senisen ölürsün" "Kalksana be beni evime götür" " Dırdırcı bir karımmıssın gibi hissediyorum.Yeter karıcığım!Evinin nerede olduğunu bilmiyorum Karıcığım Eğer sinirlenmemi istemiyorsan sessizce uyu" "Sen kafayı falan mı yedin? Ne karısı!!? Sinirlenirsen sinirlen. Bu hayatta tek sinirlenen sen değilsin. Hem bu üzerimdekilerde ne?" "Kıyafetlerim" "Gerçekten mi? Hadi ama bilmiyordum" "O yüzden cevapladım zaten. Uyuyacağım rahat bırak beni. Hem seni evde tutsak tutan yok nasıl geldiysen öyle geri dön. Beni ilgilendirmez" " O zaman dun neden beni aradın?" "Çünkü burada kalman daha güvenli. Buraları bilmiyorsun ya" dediğinde sinsice " Neden benim güvende olmamı istiyorsunuz" "Siz kadınlar çok kabasınız. Evet ölmemen için ufaklık. Ve neden ölmemeni istemiyorum? Çünkü düşmanım değilsen umrumda olursun. Beni çok konuşturuyorsun." kaşlari haddinden fazla havaya kalkmıştı. " Peki ama yolu bana öğretebilirsin. Merkeze inelim yeter. Hem ne olurdu söylesen. Bir gün uyumasan. Hadi ama" diyip sarsarken"Merkez mi?"diyip bir anada yataktan fırlayarak kalktı ve "......

Buraya kadar okuyan herkese teşekküre ederim.

Evet biraz kısa oldu.

Gelecek bölümde yani yakında yeniden görüşürüz.

İnşanlah güzel bölum olmuştur.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 27, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ÇARESİZWhere stories live. Discover now