2

112 12 5
                                    

Gözlerimi yavaşça araladım. Başım fena ağrıyordu. Hafifçe doğrulup odanın içini incelemeye başladım. Beyaza boyanmış duvarlar, kahverengi renkli bir çalışma masası, minik bir dolap ve yatak-ki şuan üzerinde yatıyorum- vardı. Tüm bu detayları incelerken kapı aniden açıldı. Ve Castiel içeri adımladı. Bu sırada başımın ağrısı daha da şiddetlenmeye başladı. Bu halimi gören Castiel'in yüzüne piç bir sırıtış yerleşti.

"Başın ağrıyor sanırım. Eh kafana sert geçirmiştim şaşırtmadı."

Ağrı o kadar şiddetliydi ki tek kelime etmedim.  Castiel'in yüzündeki sırıtış gitti ve yerine endişeli sayabileceğim bir ifade yer aldı. Yanımdan hızla kalkıp konuştu.

"Sana ağrı kesici getireceğim."

Tek kelime etmedim. Bu de dengesizle uğraşmak istemiyordum. Bu hareketiyle ilk saniyede dengesizliğini belli etmişti. Kafamı tutarak yatakta biraz daha doğruldum. Çok geçmeden Castiel içeri bir tepsiyle geldi. Tepsiyi yanımda ki komidine koydu ve yatağın ucuna oturdu. Yüzüne boş boş baktım.

''Sanırım yemeğin içine zehir kattın. Yoksa herhangi bir Novak üyesi bana böyle bir tabak getirmez.'' tabağa baktım. Sandviç bir kaç kahvaltılık malzeme yanında ise su ve ilaç vardı"özellikle bu tarz şeyler."

Castiel hafifçe gülümsedi.

"Seni öldürmeye çalışmıyorum. Sen daha bana lazımsın.Ye hadi."

Çok iyi davranıyordu. Bu beni aşırı derecede kuşkulandırdı. Onlar beni öldürmeseler de ben düşünceleriminin arasında boğularak ölecektim. Tabağa tekrar baktım ardından Castiel'e baktım. Tepsiyi alarak kucağıma koydum. Sandviçi a yemeye başladım. Siktir tadı çok güzeldi. Bu evde kaldığım sürece önüme konulan sadece ekmek ya da kalan yemeklerdi.  Onun dışında bir şey vermiyorlardı. Kısacası bir köpekten farkım yoktu.

Castiel'in hafifçe kıkırdamasını duydum. Yediğim sandviçten başımı kaldırarak ona baktım. Yüzünde ki gülümseme biraz daha büyüdü. Anlamayan gözlerle bakmaya başladım. Komik olan neydi? Ona bakmayı bırakıp sandviçime geri döndüm. Bu güzel sandviçi bitirmek neyin döndüğünü anlamaktan daha önemliydi şuan için. Sandviçi bitirdiğim anda kafamda ki ağrı daha fazla şiddetlenmeye başlamıştı. Kafamı duvardan duvara çarpmak istiyordum.  Kesinlikle içinde bir şey vardı. Bitirdiğim sırada ağrının şiddetlenmesi hiç normal değil çünkü. Kucağımdaki tepsiyi komidine geri koydum. Başımı ellerimin arasına alarak gözlerimi yumdum.  Yatakta bir hareketlenme hissettim.

" Şu ağrı kesiciyi iç."

Gözlerimi açtığımda Castiel'in dibimde olduğunu gördüm. Elindeki ağrı kesiciyi ve suyu aldım. Suyu içerken gözlerimi Castiel'in üzerinden ayırmadım. Endişeli bakıyordu.

Bu neydi şimdi? İzledikleri yeni bir taktik mi? Ancak her ne olursa olsun en kısa sürede buradan kaçmam gerektiğini biliyordum.

********************************************************

Bu bölümü hiç beğenmedim. Ancak daha fazla da bekletmek istemedim. Bunu binevi de geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz. Diğer bölüme çok fena planlarım var hehehe.

Diğer bölümde görüşmek üzere.

EscapeWhere stories live. Discover now