Baskın Basanın

94 33 2
                                    


é" Carlos, durum raporu istiyorum."

&" 50 adamımız tam teçhizat hazır bay Allergan."

é" Tamam, senin burada kalmanı istiyorum."

&" Efendim ekibin başında kalmam daha iyi olmaz mı?"

é" Hayır, en iyi adamımı kaybettim. Şuan en iyi adamım sensin. Bir kaza kurşununa denk gelmen isteyeceğim son şey. Angelo'yu çağırdım. 20 adamıyla ekibe katkı sağlayacak. Ekibin başında o duracak."

&" Marco'nun oyuncağa çevirdiği Angelo mu?"

é" Marco bir deha. Bizi bile oyuncağa çevirdi. Ayrıca Linda çetesi 20 adamıyla ekibe katılacak. Başlarında Edu var. Edu ve Angelo'nun bu taarruzu yönetmesini istiyorum. Edu ve ekibi gelmek üzeredir."

&" Anlaşıldı efendim."

é" 92 makineli tüfekli adam. O kasabanın anasını ağlatır Carlos. İnan bana."

&" Umarım işler istediğimiz gibi gider."

é" Gidecek Marco! Başka çaresi yok. Bu gün büyük gün. Kazanan biz olacağız."

Uzaktan gelen arabalar gözlerine ilişti.

é" Edu geliyor olmalı."

Edu ve Linda çetesinin 20 üyesinin katılımı ile Angelo'yu beklemeye koyuldular. Yaklaşık 10 dakika içerisinde Angelo da ekibi ile birlikte katıldı.

é" Edu ve Angelo. Size büyük bir sorumluluk düşüyor. 90 adam sizlere emanet. Hiç birinizin burnu bile kanamadan bu baskını bitirmesi tek dileğim. Dikkatli olun. Yaylım ateşlerine dikkat edin. Kabalık gruplar olarak bir arada durmayın. Her 10 kişiden birinde telsiz olacak. Ayrılmanız gereken noktalarda bu telsizli kişiler yanlarına 9 adam alacak. Hedef odaklı olun. Hareketli gördüğünüz her canlıyı vurun. Bugün kimseye acımak yok."

+" Masumları da mı vurmamızı istiyorsun?" dedi Edu.

é" Masum yok Edu. Onlar Esme için canını verirdi. O köylüler tehlike anında askere dönüşürler. Yapmanız gereken tek şey o kasabadan sağ çıkarmamak. Hadi ikileyin."

Allergan ilerlerken son anda geriye döndü ve konuşmaya devam etti.

é" Bu arada Angelo, aranızdaki hüsumet ile ilgili olarak her hangi bir gaflete düşersen tüm sülaleni tek mezarda toplarım. Mezar taşı olarak kesik başını kazığa dikerim. Anlaşıldı mı?"

-" Anlaşıldı patron. Sakin ol. Sorun yok. Değil mi farecik?"

Edu sert bir bakış attı. Lakin ortamın daha da gerilmesini istemediği için herhangi bir yanıt verme zahmetinde bulunmadı.

Ekipler toparlanıp kasabaya doğru ilerlemeye koyuldular. Telsizler aracılığı ile birbirleri ile iletişim kuruyorlardı. Kasabaya yaklaştıklarında herhangi bir hareketlilik olmadığını fark ettiler. Hiç bir iz yoktu. Kasabanın meydanına kadar geldiler. Sanki kasaba terk edilmiş gibiydi. 

+" Grupların ayrılıp evleri kontrol etmelerini istiyorum."

-" Ben de bir arada kalmalarını istiyorum."

+" Angelo, bana zıt gitmek için mi buradasın?"

-" Minik fındık faresi olmasa sen bir hiçsin Edu. Bunu unutma."

+" Sen tam bir baş belasısın."

Minik tartışmaları uzaklardan gelen bir ıslık sesiyle bölündü. Derin ve yükselerek gelen bu ıslık sesi bir askerin başının sağ şakağından girip beynini parçalayan bir kurşunun yırttığı rüzgarın çığlığıydı. Askerin yere yığılmasına az bir süre kaldığında ıslık seslerinin tekrarlanması ile şoku atlattılar. Onlarca keskin nişancının saldırısı altındaydılar. Sakinlik mermi sesleri ve çığlıklar arasında yerini kargaşaya bırakmıştı. Herkes ardına bakmadan sığınabilecekleri güvenli yerler arıyordu. 

KONFÜZYON (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now