Sihirli Geçit

103 6 2
                                    

İşte geliyordu 7. birlik.Sanki diğerlerinden daha kalabalık hücum ediyordu.Bu sefer kuşatma silahlarıda vardı.Kocaman kuşatma kuleleri geliyordu.Üzerinde onlarca okçu şimdiden ok yağdırmaya başlamıştı.Etheme baktığımda çoktan okunu yayına germişti.Anlaşılan kurtulmak için herşeyi göz önüne almıştı.Etheme anca beraber kanca beraber dedim.Bende okumu yayıma gerdim.

Bu sefer değişik bir taktik uygulandu.Kapıları tutmayı bıraktılar.Bizi kapının 100 metre gerisine en ön safha koydular.Arkamızdada mızraklılar hazırdı.Onlar kapıdan içeri girene kadar iş bize düşüyodu.Öyle lanet bir yerdeydikki komutan bile arka saflara kaçtı.Goblinler sonunda kapıya dayanmıştı.Komutan emir verir vermez oklara abandık.Zaten altı üstü 60 ok vardı sadakımda.Bir yerden sonra zevk almaya başladık.Kapıya dünyanın malzemesi yığılıydı.O kafasızlar kapıyı kırana kadar en az 12 tane goblin indirmiştim.En son sesli saymaya başladım 13,14 Ethem bi bana baktı sonra artistik bir şekilde 22,23 diye saymaya başlayınca daha bi şevke geldim.Bir yerden sonra ön saflarda sade Ethem ve ben kaldığını farkettim.Hepsini elfler vurmuştu.Taa tepenin ardından okla adam öldürüyorlardı.Buna bir çözüm bulmamız lazım derken kapıda kırıldı.Ethem hala ok atıyordu.Artık okadar goblin leşi birikmiştiki kapıya Ethemin attığı oklar leşlere denk geliyodu.Goblinler yerdeki leşleri aşana kadar mızraklılar ilerleryip hepsini telef etmişti.Elfler hala patır patır indiriyordu adamları.Mızraklılarda katledilmeye başladı.Ethemi kolundan tutup geriye çektim ve aradan sıvışmaya başladı.Komutan karşımıza çıktı bir anda.Nereye gidiyorsunuz hainler diye bağırmaya kalmadan tepen kartal binicileri çullanmaya başladı.Nede olsa öncü okçuları öldürmüşlerdi.Ethemle bende çaresiz , onları vurmaya çalışıyorduk.Şansa bak ki rüzgardan çok iyi uçamıyorlardı.Bir iki tane biniciyi vurmuştuk.Komutan ise çoktan kan kaybından gitmişti.Bir sıkıntımız varki binicileri ölen kartallar hücuma devam ediyordu.Oklar ise onları fazla etkilemiyordu.Ethem bu bizim sorunumuz değil hadi kaçalım dedi.Gerçekten haklıydı.Koşa koşa geri saflara kaçtık.Kartallar uçarken kimse bizi sallamıyordu.Epey koşmuştuk.

Atlar vardı ilerde.Generallerin atı olmalıydı.Bir toplantı vardı sanırım çadırda.İkimizinde çalma duyguları depreşti.Ethem en ilerdeki benim dedi.Bende kabul dedim.Hepsi zırhlı ve süslüydü.Zırhları ve süsleri çıkarsakmı dedim Etheme, o da önce kaçalım sonra bakarız dedi.Atları dört nala sürdük.Kartallar buraya kadar geliyordu.Atlar ise en büyük sıkıntıydı.General atı olduğundan en büyük hedef bizdik.Şansımıza ağaçların arsında bir sığınak gözüktü.Atları oraya sürmeye başladık.Yaklaştıkça görüntü garipleşiyordu.Sanki sihirli bir geçit gibiydi.İyice yaklaştığımızda farkettik.Gerçekten sihirli bir geçitti.Kartalın biri üzerimeze doğru gelmeye başladı.Etheme baktım oda bana bakıyordu.İkimizde girmek zorundaydık.Yani doğranmak istemiyorak.Baktım Ethem geçite giriyor bende onla birlikte daldım içeriye.Burada nereydi ?

Bir Krallığın DoğuşuWhere stories live. Discover now