Bir Krallığın Doğuşu

Dev Gemiler

Teomanın birlikleri etrafımızı hilal şeklinde kuşatıp kamplar kurdular.Bizi açlığa terk etmek istemişlerdi veya Teomanı bekliyorlardı.İkiside bizim aleyhimizeydi.

Gece sularında 30 dan fazla dev gemi sığındığımız sahile yanaştı.En az 20 si elflerindi.Kalanlarda isyancılarındı.Hiç ışık yakmadığımız için karanlıkta gemilere binip hızla sahilden uzaklaştık.Şafak batarken kıyıdan Teomanın boruları çınlıyordu.

2 günlük bir yolculuktan sonra bir liman görüldü.Kale boyundaki dev gemiler limana demir attı.

Limanın batısında bir şehir vardı.Şehrin surları 30 metreden fazlaydı.Tüm elfler ve isyancılar şehre doğru ilerlediler.Bizde onları takip ettik.En arkadan gelenler ise limanı ve o dev gemileri ateşe verdi.Şehre gidene kadar kimse sesini çıkarmadı.Elinden geldiğince sesiz ilerlediler.Şehrin kapısında 2 tane sancak vardı.Sağda isyancıların solda ise elflerin sancağı dalgalanıyordu.Şehir daha tam tamamlanmamış gibiydi.Surların iç kısımlarında hala örülen yerler vardı.Şehir ise çok büyüktü.Elfler ve isyancıların gelmesiyle bile pek dolmamıştı.Geleceğe yönelik tasarlanmış bir koloni yerleşimi gibiydi.

Şehirde önceden yerleşmiş isyancılar vardı.5000 tane donanımlı asker,sayısız kadın ve çocuk vardı.Generalin birlikleri ise önceden yapılmış evlerine gittiler.Buda buraya önceden yerleştiklerinin kanıtıydı.

Erdem bizi alıp kendi evine götürdü.İki katlı geniş bir evdi.Yanlız yaşadığını sanıyordum.İçerde kendinden biraz kısa dünyalar güzeli hamile bir kadın vardı.Dışarı çıkıp Erdeme sarıldı ve bizi selamladı.Hiç soru sormadan bizi içeri buyur etti.Vakit akşama yaklaştığında Erdem şömineyi yaktı.Akşam yemeği hazırlandı.Güzel bir yemekten sonra Erdemin karısı sofrayı toplayıp kenara çekildi.Biz ise iskemleleri şömine başında duran Erdemin yanına taşıdık.

Bu şehrin hikayesi nedir dedim.Başladı anlatmaya;

-Bundan 3 yıl önceydi...