1'boz ayısı

396 30 9
                                    

Bir süre sonra saymayı bıraktığım ketçaplı cips parmaklarımda yer edinirken soslu parmaklarımı Chanyeol'un omzuna silivermiş, hiçbir şey yapmamışcasına cipsimden bir tane daha almıştım. Chanyeol'a bir yandan saçlarımı sevdirirken konuşulan muhabbeti dinlemeye çalışıyor, tepki vermem gereken yerlerde yüzümü ekşitiyordum. Cipsimi hiçbiriyle paylaşmıyor oluşuma karşın arada muhabbet kesilip sadece bana bulaşıyorlardı. Kyungsoo inatla paketimi çekiştirdiğinde bolca çirkef çıkmasını düşlediğim sesimle bağırdım ona. ''Bir kez daha cips paketime dokunacak olursan seni bu okula gömerim aptal.''

Chanyeol benim yerime cipsi çekiştiren eline vurduğunda gözlerimiz Lay'in baktığı yere yönelmişti. Hepimiz saçma bir hareket yaptığımızı fark edip önümüze dönerken konuşmayı başlatan Kyungsoo olmuştu. 'Oh Sehun'un yeni bir sevgilisi olduğunu duydum, kız üst sınıflardan diyorlar.' Az evvel ekşittiğim yüzümün on mislini sergilerken uzun olana yeniden bakmıştım. ''Aklım almıyor, aptallar bu midesiz herifte ne buluyor? Ben bu adamın sevgili değiştirdiği kadar iç çamaşırı değiştirmiyorum. Boz ayı.'' 

Chanyeol dediklerime sırıtırken Lay iğrenir gibi bana bakmış, sözcüklerinden mahrum bırakmamıştı beni. ''Sen iğrenç olduğun için iç çamaşırı değiştirmiyorsun, Jongin.'' Ona dilimi çıkarırken zilin çalmasıyla dudaklarımı büzmüş, deli fizikçinin dersine girmemek için bahane arıyordum. Chanyeol kaçmak için yol aradığımı fark ettiğinde belimden tutup yakalamış, beni fizik sınıfına doğru kırgınlıklarımla yalnız bırakmıştı. 

Ellerimden bırakamadığım cips paketimi sıranın altına yerleştirirken ders boyunca yaptığım tek aktivite hoca geldiğinde ayağa kalkmak ve sıranın altından cips araklamak olmuştu. Dikkatimi dağıtan kapı sesiyle o tarafa dönerken Oh Sehun tüm çirkinliğiyle karşımdaydı. Gözleri sınıfta bir şey arıyormuşçasına dolandığında hocadan müsaade istemiş, boğuk sesini temizleyerek sınıfta yankılatmıştı sesini. ''Zamanınızı çalmadan konuya girmek istiyorum. Beni tanıdığınızı varsayarak bizzat katılmış olduğum müzik yarışmasında oylarınızı esirgememenizi bekliyorum. Okullar arası düzenlenen bu yarışmada tüm ödülün okula bağışlanacağını aklınızda bulunsun. İyi dersler diliyorum.''

Sözünü bitirdiğinde tek düşündüğüm, kimin neden Oh Sehun gibi bir boz ayısına oy vereceğiydi. Adımları kesilip sınıftaki tüm bakışlar bana döndüğünde bunu içimden düşünmediğimi fark etmiş, sessiz bir siktir savurmuştum. Sırra kadem basmak üzere olduğum sırada zil çalmış, sınıfın dışına büyük bir hışımla çıkan Oh Sehun'a çekilmişti tüm gözler. Arkamdan destek verircesine omzumu sıkan Suho'dan tatlı teselliler beklerken o sadece 'Geçmiş olsun, Jongin' dedi. 'Gerçekten de iyi çocuktun.'



Chanyeol bir kez daha beni azarlarken aklımdan ne geçip geçmediğini soruyordu. Ona dönüp 7 numara bakışımı atarak büzülen dudaklarımla konuşmaya yeltenmiştim. 'Chanyeol, içimden konuştum sanmıştım. Pardon da, benim suçum mu bu şimdi?' Bana inanamazmış gibi bakarken saçlarını parmakları arasına alarak çekiştirdi. ''Sana bin kez dedim, Jongin. Şu çeneni bir kez olsun kapalı tut, başına bela açacaksın dedim. Boz ayısı dediğin adam aynı zamanda öğrenci başkanı, bir açığını bulup seni okuldan attırabilir. Neden anlamak istemiyorsun?''

Bana fazlaca bağırmasına içerlenerek ona arkamı döndüğümde cipsi önüme çekmiş, bana deliymişim gibi bakan üçlüye dil çıkarmadan edememiştim. Sakin hallerimin altında yiyeceği dayağı hisseden bir esmer vardı ve bu esmeri kesinlikle sevmemiştim. Olayı anlattığım sırada Kyung zaman kaybetmeden kantinden yara bandı alarak elime sıkıştırmış, yaralarını kapatmaz ancak işine yarar diyerek dalga geçmişti. Bıkkınlıkla Chanyeol'a döndüğümde ona beni kurtar bakışı atmış, ondan aldığım çatık kaş ile ayaklanmıştım. 'Ben Kim Jongin isem, ben bu oyunu-' Gözlerim karşıdan gelen Sehun'a takılırken cümlemi yarıda kesip çıkışa doğru hızlıca ilerlemeye başlamış, arkamda duyduğum kalın ses ile kaskatı kesilmiştim.

'Kim Jongin, Baksana bir sen.''

love was cips'sekaiUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum