15. Gizem(Beni Bekleyen Ev)

En başından başla
                                    

Size şunu söyleyebilirdim ki; Grimlocks'ta okumanın bir iyi yanı, kimsenin birbirini pek umursamamasıydı. Kimse kapıda dikilmeme, kapının etrafında dolaşıp durmama ve kapıyı dinlememe bir şey dememişti. Anladığım kadarıyla Quamfer'ın yanında birisi vardı ve konuşuyorlardı. Ama kapıya büyü yapılmış olacaktı ki, ne söylediklerinden bir şey çıkarabiliyordum, ne de sesin sahibini ayırt edebiliyordum.

5 dakika içerisinde 4. kez cesaretimi toplayarak kapıya yöneldim. Kapıyı tıklattım. Ellerim öylesine terlemişti ki, kapı kolunun elimden kaydığını hissettim. Ama bana bakan bir çift göz, başarılı olduğumun işaretiydi. Quamfer deri kaplamalı koltuğunda oturuyordu.

"Bayan Kleefleigh," dedi kaşlarını çatarak. "Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Ama soruyu sorma şekli daha çok 'Size yardımcı olamam, lütfen geldiğiniz gibi gidin ve kapıyı da kapatın.' tarzında olduğu için özgüvenim kayboldu ve bir anlığına bocaladım.

"Sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyordum."

"Orası belli," dedi ifadesizce.

O sırada Quamfer'ın karşısında oturan kişi bana döndü. Bay Grount'tu. Sevimli edasıyla gülümsediğinde ben de karşılık verdim. Oysa artık ona hiç güvenim kalmamıştı.

"Sizden izin almak istiyordum," dedim sonra. "Bir süreliğine amcamı ziyaret etmek istiyorum. Eğer böyle bir şey mümkünse."

"Birkaç günlüğüne evine mi gitmek istiyorsun?" diyerek durumu açıklığa kavuşturduğunda, yüz ifadesini dehşete düşmüş olarak yorumladım.

"Sadece bir günlüğüne."

Bir an için kabul etmeyeceğini düşündüm, çünkü tereddütlüydü.

"Bilmiyorum Bayan Kleefleigh," diye mırıldanarak önündeki kağıtları karıştırdı. Bunun formalite icabı olduğunu düşündüm. O kağıtlarla bir işi yoktu. "Bildiğiniz üzere sıkı bir ders programımız var. Ve derslerinizin durumunu bilmiyorum."

Tereddüt etmesini anlıyordum. Öncelikle mekanlar arası yolculuk zor bir işlemdi. Belki kafam amcamın yanına giderdi ama bedenim sabit kalırdı. Belki de zaman girdabı içinde mahsur kalırdım. Ya da bunlara hiç gerek kalmazdı ve bir dinozor beni yerdi. Dalga geçmeyin, bu ölmeden önce yapılacaklar listem.

O sırada Quamfer kağıt yığınının arasından bir ders programı çıkardı. Kağıtları boş yere kurcalamıyor olduğunu öğrenmiş oldum. O düşünceli bir şekilde ders programımızı incelerken, Bay Grount söze girdi.

"Ben Bayan Kleefleigh'a kefilim," dedi koltukta geriye yaslanırken. "Bu sıralar gerçekten çok çalışıyor. Favorilerimden biri."

Hararetle kafamı salladım. Quamfer başını kaşıdı.

"Grimlocks'ta sıkı bir eğitim programı izleriz. Normalde böyle kaçamaklara izin vermem." Kağıtları hizaya getirdikten sonra başını kaldırarak bana baktı. "Ama özel bir durumun var. Amcandan ayrı olmaya alışık olmadığını biliyorum. Buraya alışmak senin için zor olmuş olmalı. Hem, madem Bay Grount da onay veriyor." Tebessüm etti. "Birkaç günlüğüne evini ziyaret edebilirsin."

Sevinç içinde gülümsedim.

"Saat 8'de bahçede hazır halde bulunun."

Quamfer'a teşekkür ederek odasından ayrıldım. Günün birinde eve gitmek için bu kadar sabırsızlanacağımı tahmin edemezdim. Saat 8'e kadar nasıl bekleyeceğimi bilmiyordum. Bir an önce zamanın geçmesini ve amcamı görebilmeyi istiyordum.

Öncelikle hazırlanmalıydım. Saatin henüz çok geç olmamasını fırsat bilerek Judegard'ın yanına uğradım. Uyku karşıtı iksirin dibini görmüştüm ve herhangi bir kaza yaşamak istemiyordum. Judegard şişeyi bir kez daha şurup kıvamındaki iksirle ağzına kadar doldurdu. Bu sırada rüyalarımla ilgili araştırmalara devam ettiğini söyledi ve iksiri özenle kullanmaya devam etmem konusunda beni tembih etti.

"GÖLGE" - Magic Serisi I ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin