BECAUSE OF YOU / TAEJIN

Asla

İkinci iş günüme resmen geç kalmıştım.Sebebi ise sevgili Taehyungun babasıydı.

Biz tam hazırlanacağımız zaman babası aradı ve sofraya beklediğini söylemişti.Haliyle Taehyungla beraber işe gelememiş ve otobüslerde sürünerek gelmiştim.

Şirkete girdiğimde içeri tam girememiştim.Çünkü iş kartım olmadığı için geçiş için basamazdım.

Sanki hızır edasıyla Yoongi geldi ve benim yerime basmıştı.

"Patronuna söyle kart versin.Yoksa böyle beklersin." diyerek kahvesini yudumlamıştı.

"Söylemeyi unutmayacağım.Bu arada teşekkür ederim." diyerek asansöre binmiştik.

"Önemli değil.Bu arada düzenlediğin dosyaları inceledim.Güzel yapmışsın.Aferim çaylak." demişti memnun surat ifadesiyle.

"Sizi mahçup etmek istemezdim.Sonuçta yanlışlık olsa sizi zor durumda bırakabilirdim.Görevimdi." dememle asansörün kapısı açılmasıyla çıkmıştık.

"Beni değil kendini düşünmelisin.Bana bir şey olmazdı.Emin ol." diyerek bitirdiği kahvenin kutusunu çöpe atmıştı.

Masalarımıza yerleştikten sonra Yoongi dosyaları önüme koyarak gitmişti.Ne zaman level atlayacaktım.Daha ikinci günümde dosyalardan bıkmıştım.

Dosyalara dalmışken masama kahve konulmasıyla dikkatim dağılmış ve kafamı kaldırmıştım.Dünki gibi Yoongiydi.

"Bi kahve kendine getirecektir." demesiyle gülümsemiş ve gülümsemesiyle gülümsemiştim.

O sırada el şaklanmasıyla sesin geldiği yöne baktığımda Taehyung vardı.Yüzünde hafif ciddiyet ama birazda samimiyet vardı.

"Arkadaşlar biliyorsunuz ki yeni animasyon oyunu bitmek üzere ve şimdi yeni fikirlere, yeni çizimlere ihtiyacımız var. Düşünün ve bir hafta sonra bununla ilgili toplantı yapacağız.Şimdi işinizin başınıza dönebilirsiniz." diyerek gülümsemiş ve adımlarını bana doğru atmıştı.
Tahmin ettiğim gibi önüme gelip dikilmişti.

"Jin odama gel." demişti ciddi surat ifadesiyle.Sonra odasına doğru gitmişti.

Yoongi kendi masasına giderken ben ayaklanarak Taehyungun odasına doğru ilerlemiştim.Odanın kapısını tıklattığımda içerden gel emrini söylemesiyle içeriye girmiştim.

Benden bir iki dakika önce girmesine rağmen masasının başında dosyalarla ciddi bir şekilde ilgilendiğini görmüştüm.

"İş kartın burada.Gelip alabilirsin" demişti yüzüme bakmayarak.Ciddiydi.Sanki sadece çalışanıymış gibi hissetmiştim.

Taehyung'un yanına giderek dosyalarının yanında olan iş kartımı elime almıştım.

"Şimdi gidebilir miyim?" dedikten sonra Taehyung kafasını dosyalardan kaldırarak gözlerimin içine bakmıştı.

"Gidebilirsin." diyerek tekrar dosyalara dönmüştü.

Taehyung'un davranışlarından dolayı suratım asılmıştı doğrusu.En azından bir gülümsemeyi hakediyordum.

Odadan çıkmak için kapı kulpunu kavrayacağım zaman bileğimden tutulup ani bir şekilde dönmemle Taehyung'un dudaklarına hapsolmuştum.Ve ani bir şekilde döndüğüm için iş kartım yerle buluşmuştu.

Anın şokuyla ilk hiçbir şey yapamazken şimdi kollarımı boynuna sarmış ve sert öpüşlerine karşılık vermeye çalışmıştım.Sinirliydi ya da birine karşı öfkeliydi.Bunu öpüşlerinden anlıyordum.Ama yine de itiraz etmeyecek ve kendisi anlatıncaya kadar sormayacaktım.