~》 4 《~

4.1K 318 55
                                    

Jimin içtiği kahvesinde boğuldu ve şiddetli şekilde öksürmeye başladı. Ağzına olan kahveyi püskürttü. Jungkook'a baktı ve başını salladı. "Sen delisin!" Bunu gerçekten söylediğine inanmadığını belirtti.

Jungkook kıkırdadı. "Şaka yapıyordum! Ama cidden sana stüdyo alayım, tasarımlarını satmaya başladığında bana geri ödeyebilirsin." diye belirtti.

Jimin bir an için düşündü. Gerçekten de Jungkook'un çok çalıştığı parasını istiyor muydu? Ona geri ödeyecekti...Ama ya hiç tasarımı satamazsa? Derin bir nefes alıp karşısındaki gence baktı. "Tamam.." dedi tereddütle.

"EVET! Hadi bugün gidelim!"

"Ben-AMA BİR ŞEY DAHA VAR!" diyerek Jimin, Jungkook'u durdurdu.

Jungkook başını eğdi ve "Ne?" diye sorarak arkadaşının konuşmasını bekledi.

"İki işte çalışırken, kendini yorma! Sağlık önemli, tamam mı?"

Jungkook kıkırdadı. "Senin için başka bir iş bulamadım. Bu benim içindi! Evet.." Jimin'in bakışlarından kaçınarak yalan söyledi.

Jimin ona inanarak başını salladı. "Tamam ama önce kahvaltı yapalım." dediğinde Jungkook mutlu bir şekilde başını salladı. Sonunda teklifini kabul etti.

Jimin'in ona parayı geri ödemesini kabul etmeyeceğini biliyordu ama bu konuda hiçbir şey söylemedi. Liseden beri en iyi arkadaştılar ve birbirlerinin neredeyse, her şeyini biliyordular. İkisi için de arkadaşlıkları önemliydi. Birbirlerine karşı oldukça rahattılar.

___

Kahvaltıdan sonra Jimin hazırlandı. Evden çıkıp otobüs durağına yürümeye başladılar. "Maksimum fiyatımız ne kadar?" diye Jimin yürürken sordu.

Otobüs durağına vardıklarında tek bir koltuğun boş olduğunu gördüler. "İstediğin kadar." Jungkook koltuğa baktıktan sonra Jimin'e cevap verdi. Ona oturması için işaret verdi.

Jimin başını salladı. "Sen otur! Ben ayakta durmayı umursamıyorum." dedi. "Ama Jungkook, ucuz bir şeyler bulmalıyız." diye de ekledi.

Jungkook kaşlarını çattı. "Ben oturmak istemiyorum, sen otur!" dedi. "Pahalı bir şeyler bulmalıyız. İnsanların gelip ucuz ve eski bir yer görmesini sağlayamayız. Kimse bunu istemez." diye açıkladı.

Jimin onun oturmasını istediği için başını salladı. "Beni önemsemeyi bırak. Sen otur." Jimin kıkırdadı. Jungkook gibi sevecen bir arkadaşı olduğu için mutluydu. Jungkook her zaman onu kendinden önceye koyardı.

"UMRUMDA DEĞİL! Ben bir polisim ve oturup insanları izlemeye alışkınım, bu yüzen oturmaktan nefret ediyorum. Her zaman seninle ilgili değil, Jimin! Sadece oturmanı istiyorum, yani OTUR!" Jungkook hızlıca söyledi.

Jimin otobüsün geldiğini görünce, göz kırptı ona. "Otobüs zaten burada...Şimdi önemli değil." Suratını asarak mırıldandı.

Jungkook boğazını temizledi ve başını salladı. "Bunu biliyordum.." derken sesi çatlamıştı.

İkisi de otobüse bindiğinde Jimin, Jungkook'un haberi olmadan ikisinin de parasını ödemeye karar verdi.

Jungkook otobüs şöförüne parayı vermek üzereyken şöför onu durdurdu. "Arkadaşın ödedi." dedi gülümseyerek. Jungkook başını sallayarak kendini Jimin'in yanına attı. "Paranı biriktir! Mobilya ve çok fazla kumaş alman gerekecek." dedi nefesini vererek.

Jimin, Jungkook'un onu öyle azarlamasını seyretti ve burun kemerini sıktı. "Tepki vermeyi bırak, dramatik davranıyorsun." dedi.

Jungkook gözlerini kısıp burnunu kırıştırdı. "İyi, artık dramatik olmayacağım..." somurttu ve kısık sesi ile konuştu. Başını çevirip pencereden dışarı bakmaya başladı ve kendi kendine dramatik olmayacağını mırıldandı.

Jimin kıkırdadı ve başını Jungkook'un omzuna koydu. "Ah, dün gece pek iyi uyuyamadım..."

Jungkook dondu ve göz ucuyla Jimin'e baktı. Kafasını omzuna koymuştu. Kendini kastığı için kramp girecekti şimdi. Onun saçlarını kokladı ve tekrar ona baktığında Jimin gözlerini kapattı. Elini yavaşça Jungkook'un uyluklarına götürdü. Jungkook dayanamayıp ayağa kalktı. Bu Jimin'in elinin düşmesine sebep olunca ona bakarak  "Ne oldu?" diye sordu.

"H-hiç bir şey. Biz buradayız." İnsan içinde olduklarını belirtti. Jimin dışarıya bakıp ayağa kalktı.

İkisi de otobüsten indiğinde önlerindeki binaya baktılar. "Ofis orada olmalı." Jungkook içeri yürürken söyledi.

Jimin onu takip ederken etrafına bakıyordu. "Burası pahalı görünüyor..." dediğinde Jungkook onun söylediklerini görmezden geldi.

Ofisin önüne geldiklerinde kapıyı çaldılar ve içeri geçtiler. "Ah, merhaba. Bay Jeon siz misiniz?" diye sordu genç bir adam.

"Evet, memnun oldum." deyip, başını salladı Jungkook. Jimin de gülümseyip onunla el sıkıştı.

"Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum. Ben Jimin."

Adam gülümsedi ve onlara oturmaları için işaret verdi. Oturduktan sonra onların karşısına oturdu. "Sen diğer Jeon olmalısın, değil mi?" diye kıkırdayarak sordu.

___

ғʀɪᴇɴᴅʟʏ ᴅᴇsɪʀᴇ | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ (ᴄ̧ᴇᴠɪʀɪ)Där berättelser lever. Upptäck nu