18. Bölüm -Öpücükler-

7.3K 463 243
                                    

Sehun yumuşak bir dokunuşla Kai'nin dolgun alt dudağını kavradığında titrek bir nefes bıraktı. Dudakları cesurdu ama aynı şey kalbi için geçerli değildi.Parmakları heyecanla kıvrıldı ve Kai'ninkilere sıkıca tutundu. Kai için ise işler biraz daha karışıktı. Tüm vücudu bir anda kaskatı kesilmişti. Sehun'un dokunuşları bir pamuk kadar nazikti ama Kai kendini öpen dudaklar altında eridi. Olayı kavrayıp kendine geldiğinde parmaklarını Sehun'dan çözdü. Ama bu çözülme çok daha iyi bir şeye bağlanmak içindi. Sehun ilk başta bunu anlayamamıştı. Kai'nin kendini istemediğini, öpücüğünü reddettiğini düşündü. Bu yüzden dudak temasını kopararak Kai'den uzaklaşmak için yeltendi ama bu yelteniş çok uzun sürmedi çünkü Kai ellerini Sehun'un yanaklarına koyup onu kendine daha fazla yaklaştırdı.

Bu sefer dudakları bağlayan kişi Kai'ydi ama dokunuşları Sehun kadar nazik değildi. Kai'nin göğsü Sehun'un göğsüne çarptı. İki kalbin ritmi sekronize bir şekilde atmaya başladığında artık tek beden içinde iki ruhlardı ve çoktandır kayıp olan ruhları sonunda birbirlerini bulmuşlardı. Kai Sehun'un dudaklarını ağzının içine aldığında Sehun göğsünde bir kuş gibi titredi. Kai Sehun'u arkasına yaslanması için ittiğinde Sehun itiraz etmedi. Sadece küçük bir nefes vermişti. Sehun başını kanapenin yaslanma yerine koyduğunda Kai Sehun'un yüzünü çenesinin altından kavramıştı. Baş parmaklarıyla keskin çene kemiklerini okşadı. Dudaklarının hızı can yakıyordu. Sehun Kai'nin dudaklarının hızına yetişmek için ekstra bir efor sarf ediyordu. Sehun'un elleri yükselip Kai'nin kollarına tutundu.

"Sehun.."Dedi Kai nefes nefese. Alnını Sehun'un alnına yasladı. Dudakları hafifçe birbirine temas ediyordu.

"Kai.." Sehun'un durumu Kai'den çok farklı değildi ama Kai'den çok daha istekliydi. Tekrar Kai'yi öpmek için kendine çekti ama Kai dayanamıyormuş gibi Sehun'u kendinden uzaklaştırdı.

"Yapmamalıyız. Bu yanlış..."Kai söyledi.Nefesi düzensizdi. Kaşlarını çatmış ve yüzünü buruşturmuştu.

"Ne?" Sehun sesi fısıltıdan daha yüksek değildi. Kai ona bu denli yakın olmasa duyamayacağına emindi.

"Bir şey yok. Siktir et!" Kai Sehun'u kolları arasına aldığında söyledi."Gel buraya." Kai tekrar dudaklarını birleştirdiğinde Sehun kollarını Kai'nin boynunda kilitledi. Kai'nin dolgun dudakları Sehun'unkiler üzerinde kıvrıldı. Dudaklar yumuşak ve ıslaktı. Kai Sehun'un alt dudağını çekiştirdiğinde Kai'nin ağzının içine inlemişti. Sehun'un eli Kai'nin siyah saçları arasında gezindi. Dudakların acelesi olsada ellerin acelesi yoktu. Her dokunuş hissedilebilecek kadar yavaştı. Kai geri çekilerek Sehun'un beyaz gömleği arasında görünen pürüzsüz tene dudaklarını bastırdı. Sehun daha fazla yer açmak için başını yana yatırmıştı. Sehun öpüşmekten şişmiş alt dudağını ısırdığında tek eliyle saçını geriye yatırdı. Kai Sehun'un boynuna kelebek öpücükler kondururken zihnindeki düşünceleri uzaklaştırmaya çalışıyordu. Sehun'a karşı hissettiği çekim karşı konulamazdı. Kai bu duygunun adını tam olarak koyamazdı ama iradesi Sehun'a karşı çok direçsizdi. Onu öpmek güçlü kollarıyla sarmalamak herkese sakladığı gizli yönlerini keşfetmek istiyordu. Tıpkı güzel bedenini keşfetmek istediği gibi...

Kai, Sehun'un gömleğinin üstten birkaç düğmesini açarken elleri terettüdlüydü. Sehun ellerini Kai'nin ellerinin üzerine koydu. Yaptığı işi durdurmuştu.

"Ben daha önce hiç yapmadım" Dedi Sehun. Dudaklarını ağzının içine aldığında gözlerini kaçırmıştı.

Kai'nin gözleri şaşkınlıktan irileşti. "Yapmadın?"

"Evet."

"Yani sen Jin Ah'la?"

"Denedim." Dedi Sehun. "Yani başlarda ama öpüşmeden öteye gidemedim." Kai şaşırmıştı ama Sehun'u utandırmamak için daha fazla sormadı.

The Minister (M)-(SeKai)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin