"Gittim pazar yerine koydum aklımı satışa, eğridir diye.Verdiler bir 25'lik iridir diye.
Dediler, "Ver aklını, al dünyayı." almadım, dünya dertle doludur diye...
Yerde gördüm bin altın! Almayacaktım ama aldım, sarıdır diye.
Verdim bin altını aldım bir kase yoğurt, durudur diye.
999 bin 999 küp su kattım, koyudur diye.
Hekimlere bildirdiler, "Bu adem delidir." diye. Bağladılar her yanımı, koydular tımarhaneye tam yeridir diye...
Aldım tımarhaneyi, dürdüm, katladım; vurdum, sırtladım halıdır diye.
Hekimlerden izin çıktı "Bırakın onun eski huyudur." diye..."
Münir Özkul
Meddahlıktaki hicivden midir nedir ya da burada Münir Özkul 'dan mıdır nedir her zaman mantıklı buluyorum. Yapandan diye, yazandan diye.Diye diye yaşarız biz bu hayatı şu diye, bu diye. 41 kez diye diye oldururuz da. Seni seviyorum diye diye sevmelere doyamayız sevdiğimize. Diye diye düşünüyorum da o diye, bu diye nedendir de diyeler kıyısında bırakırız kendimizi? Demeyiz de aman şimdi ne söylerler diye kısıtlarız kendimizi.
Uçan halısı vardır diye Alaaddin'i mi sevdi Yasemin? Yasemin babasının evlen baskısı ve dünyayı gezme merakıdır diye mi sevdi Alaaddin'i? Yasemin'in iç dünyasında bir süper kahraman mıydı Alaaddin? Yasemin diye Alaaddin diye masaldaki esas çift diye sorgulamayız sevdiler mi birbirini diye ve sorgulanır mıydı sevgi?
Dua gibidir dediklerimiz, sonra görüşürüz cümlesi de dahil. Sonra görüşmeyi temenni etmek ve dillendirmek bile bir söz. Nezaketen diye söylediğimiz halde bazen.
Maya çalar Nasreddin Hoca göle. Tutsun diye. Nasreddin Hoca göle maya çaldı ya da çalmadı belki bir kısa komik masal tadında hadisedir maya. Neden isteklerimiz çok ama çok ve hatta abartılı olduğu halde bir faaliyet göstermekten çekiniriz? Başarısız oluruz diye mi yapmayız? Demek, söz vermek gibi de olsa söylediğin sözde. Dedin diye yapmamış, yapamamış olmuş velhasıl dediğin gibi yapmadın diye başkasının yargılayışını çok büyütmüş olmuyor muyuz? Her denilen olsaydı, köpeğin dileği gökten kemik yağmasıydı, yağıyor mu peki? Yağsa sıkıntılı mı bu köpek için?
Diyeler dizesinde, derler, dediler, demişler varsa zamanın eylemdeki evrimi başkalarındandır. Öznesi sen değilsen, demek bir eylemdir sadece. De, demek istediğini. Söylemediğin sözlerin pişmanlığını yaşamayasın diye söylüyorum sana! De, yap, ye, iç, sev, eylemlerin aktifliğinde dans et! İyi danslar sana!