"Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez sadece bugünün gücünü tüketir."
CroninO kadar çok ağlarsın ki ağlamayı unutacak kadar ağlayamazsın ve en önemlisi en acı durumda ağlayamazsın.
Arkadaşımın babası ölmüştü, ortaokul öğrencisiydik ve o da benim gibi kırılgan ve alıngan üzerine bir de platonik aşıktı birine. Demiştiki "O kadar saçma şeylere gözyaşı döktüğüme kızgınım ve utanıyorum, babamın acısı için ne kadar ağlasam yetmez." Göz pınarları gür akan akarsu gibiydi, sanki hiç kurumamıştı ıslanan yanakları.
Ölüm elbette can yakan, elveda deyişin en ağırıdır. Ölenin yakını, hakkım helal olsun der 3 defa ölen kara toprağa sessizce çevresinin yardımıyla gömülürdü sadece. Ölüm kolay kabul edilemezdi, sonuçta toprağa et parçası gömmüyordun; elbette, ama yaşamayacak diye yaşanmışları elinde oluşunu unutmak niyedir?
Savaşta binlerce öksüz çocuk veya bebek babalarını bilmeden babaları ölmekte ve aklı başına gelince bu yavrucaklar babasız hayata devam edecekler. Gelgelelim, arkadaşım baba sevgisini tatmış ve babası sağlık sorunu sebebiyle hakkı rahmetine kavuşmuştu. Sevgiyi tatmış olması yeterli denilecek bir şey miydi? Hele ki baba sevgisini? Küstahça bunu yazdım sevgisini tatmış cümlesini, diğer çocukların bunları göremediğini düşünerek...
Öncelikle bu hatıramdaki arkadaşımın affına sığınıyorum.
Çok ve çok hatta daha çok ağlasak veya dövünsek sıkıntı düzelir mi? Sıkıntı bir problemdir ve belirli yorucu olaylar, ilerlemeyi kıran durumlar içermektedir. Çözümü ise çabalamaktır. Çabalayışta ne ağlanır ne de üzüntüden dövünülür.
Hayata sıkı sıkı tutunarak amacındaki sıkıntıları gidermeye başlayarak ve gittikçe çabalayarak yaşadığını anlarsın. Yahu sıkıntılar olmasa önünde balyasını yiyen ve süt veren inekten farkımız ne olurdu?
Güç, duracell pil gibi mi? Diğer pillere göre on kat iyi olan. Güç, duracell pil değil ve diğer pillerle mukayese edilemez; insandaki güç potansiyelinde. İnsan potansiyelindeki güç ne belirli düzeyde biter ne de sınırlıdır. Özetle bizim bir robot olmayışımızdan kaynaklı güç, matematik değerler içermez. Bundandır ki çabalamayıp üzülerek kendimizdeki çabalamaya harcadığımız gücü de üzülerek sarf edersek; çabalamamamış olmamız sıkıntıyı çözüme doğru ilerlemesini geciktirir. Asıl mevzu, üzülmek ihtiyaç durumlarında iyi; içinde kalıp seni hasta edeceğine duygunun en normali olan üzülerek rahatlanılmalıdır. Konuyu dağıtmayı bırakarak üzülmek sadece sıkıntının çözüme doğru ilerlemesini engeller veya erteler.
O zaman "Çabala!"
O zaman "Üzül ama sıkıntıyı gidermesini engellemeyecek düzeyde!"Ve o zaman " Ölsek de dirilsek de çabalamaktan vazgeçme!"