"Anneciğim!.." dedi titreyen sesiyle.

Evet bu anı çok beklemişti.Onları çok özlemişti üstelik. Suat Bey' in eşi Nihal Hanım sık sık ziyaretine gidiyordu ama bu onlara yetmiyordu.Bir süre de salona geçip hasret giderdikten sonra herkes odalarına çekilmişti. Çok yorucu bir gündü Asya ve Ayşe Sultan için.Tabi ki diğerleri de beklemekten yorulmuştu...

*****

Genç adam sabah sporunu yapmış, kahvaltıdan sonra şirkete geçmişti.Yeni ihale için ilgilenmesi gereken dosyalarla uğraşırken bir yandan da gelen tehditleri düşünmüştü. Karşı firma onu kardeşinin canı ile tehdit ediyordu.
Babası bir çatışma sırasında ölmüş, annesi ise ondan kısa bir süre sonra kalp krizi geçirip ölmüştü. Geriye bir tek kardeşi vardı. Hayatına bugüne kadar hiçbir kadını da dahil etmiyordu.Çünkü yeteri kadar tehlikeli bir hayatı vardı ve kimseyi bu hayata kurban etmek istemiyordu. Haklı olarak tabi...

Odanın kapısı hızla açıldı ve içeriye önden Semih olmak üzere  yakın korumaları olan Çetin ve Samet'de girdi.
"Abi yolda gelirken üzerimize ateş açıldı! Ve Tilki'nin selamı var dediler. Bu ne demek oluyor?"dedi sinirli bir sesle.
  "Ne diyorsun sen Semih? İyi misin peki? Birşeyin yok değil mi?"derken yerinden fırlayıp bir çırpıda kardeşinin önünde durdu.

   Elleriyle yaralanıp yaralanmadığını kontrol etti. Genç adam kardeşi için çok korkmuştu. Belli ki Tilki lakaplı Selim Ertuğrul rahat durmayacaktı. Tehdit edilirken pek umursamak istememişti. Ama yaptığı şeyde büyük cesaret isteyen birşeydi.Sonuçta Kaplan kardeşlere savaş açmış oluyordu. Bu saatten sonra Melih durur muydu? Tabiki hayır...

"Biz iyiyiz de bu Tilki ne istiyor bizden  abi?"
   "Biliyorsun Semih büyük bir ihaleye girdik.Ve Tilki de bu ihaleden çekilmemizi istiyor.Sonuçta milyon dolarlık ihale... O da farkında tabi. Biz varsak başkası alamaz ihaleyi.Bu yüzden şerefsizlik yapıyor it herif!.."
   "O öyle istiyor diye çekilecek değiliz herhalde! Biz dünkü çocuk muyuz da kuyruğumuzu kıstırıp saklanalım?"
   "Tabi ki saklanmayacağız kardeşim! Sadece ihaleyi değil Tilki'nin de elindekileri alacağım!.. Benim aileme el uzatanın sadece canını değil herşeyini alırım!"
   "Keşke daha önce haber verseydin be abi! Hazırlıksız yakalandık heriflere!"dedi gülerek.
  Sanki az önce çatışmadan kendi çıkmamış da eğlenceden geliyormuş gibiydi.

  " Bu kadar cahil cesareti olduğunu bilmiyordum kardeşim! Bilirsin havlayan köpek ısırmaz derlerdi ama bizim it kuduz çıktı birader! Dikkat et kendine! Yalnız dolaşmak yok! Hele de Çetin ve Samet olmadan tuvalete bile gitmek yok! Anladın mı Semih?"
   "Abi naptın yaa! Kız gibi bir de oda hapsi ver tam olsun bari!"dedi sitemli bir şekilde.
   "Ben diyeceğimi dedim kardeşim. Bundan sonra itiraz yok!"dedi ve tekrar masasına doğru ilerledi.Oturduktan sonra:
   "Çetin ve Samet,sizde bundan sonra çok dikkatli olun! Hem bu haytayı hemde kendinizi koruyun!.." dedi sert bir sesle. Onlarda hiç itiraz etmeden:
   " Tamam abi!"dediler.

  Semih masanın yanındaki siyah deri koltuğa otururken Çetin ve Samet dışarı çıkmıştı.Melih tekrar önünde duran dosyalara göz atmaya başlayınca tekrar kapı çalmıştı.

"Gell!"dedi Melih başını kaldırmadan.

İçeri giren Faruk:

"Abi işlem tamam! Bizi bekliyorlar!"dedi soğuk kanlı bir şekilde.

"Nerdeler şuan?"
"Kuyudalar abi..."

Genç adam önündeki dosyaları kasaya koyup kardeşinede başıyla kalkmasını söyledi. Hep beraber şirketin önünde bekleyen siyah son model arabalara binip yola koyuldular. Kısa bir süre sonra kuyuya gelmişlerdi. Etrafı kolaçan eden adamlar gelenleri görünce önlerini ilikleyip başlarını eğerek yol verdiler. İçerde ellerinden tavana bağlanmış ayakta duran ve yüzü kandan görünmeyen bir adam vardı. Yanına gittiğinde  Semih:

TUTSAK KALPLERDove le storie prendono vita. Scoprilo ora