58. Bölüm "İSTİNAT"

En başından başla
                                    

      Hafif bir kıpırdamayla tenimin başka bir çıplak tene çarptığını hissedince gözlerim bu garip hisle aralandı ve karşımdaki duvara bakarken birkaç kez gözlerimi kırpıp yavaşça arkaya meylettiğimde Hakan'ın sıkı kolunun varlığını belimde hissettim. Dün gece sadece iç çamaşırlarımla yattığımı hatırlayınca birden huzursuz oldum ve Hakan'ın yüzüne temkinlice baktığımda kapalı gözleriyle bütün dünyaya meydan okur gibi soluduğu nefesini hissettim. Uykudayken yüzünün beni gülümsetmesi gerekirken salt ifadesizliği kaşlarımı hafifçe çatmama sebep olmuştu. İçimde manasız bir ürküntü dalgası hareketlenirken içindeki çok başka, göremediğim ama bu ürküntüyü bana veren şeyleri yüzünün gölgelediğini düşündüm. Yüzü ciddiyken güzelliğinin bir başka perdesi önüme seriliyordu ancak aynı zamanda dikkatli incelendiğinde korkudan titretecek kadar sert gözüküyordu.

Bakışlarımı yavaşça yüzünden çektim ve elimle belindeki elini tutup nazikçe üstümden alarak kenara bıraktım. Yatağın kenarına dikkatlice kayıp aşağıya indim ve dolabımdan formalarımı alıp parmak ucumda banyoya ilerlerken yüzünü kolaçan ettiğimde hala uyuduğunu gördüm. Yavaşça kapı kolunu aşağı indirip içeri girdim ve formaları kenara bırakıp aynanın karşısına dikildiğimde kabaran ve örgünün sağından solundan taşan saçlarım suratımı asmama sebep oldu. Hiç bozulsun istemediğimi fark etsem de yavaşça tokamı saçımdan sıyırdım ve saçlarımı kutulardan birinde bulduğum tarakla hızlıca tarayıp tepeden bir at kuyruğu yaptım. Elimi yüzümü bol suyla yıkadıktan sonra kurulanıp hızlıca ilk olarak külotlu çorabımı ardından gömleğimi ve ardından Hakan'ın kısa bulduğu eteğimi gömleğimin içine sıkıştırarak giydim. Ayna karşısında bol bıraktığım kravatımı da bağladıktan sonra tekrar parmak ucumda kapıya yürüyüp  dışarıya ilk olarak kafamı sarkıttığımda Hakan'ın oldukça dingin olmasına rağmen göğüs kafesimin içinde türlü afetlere sebep olan yüzünü gördüm ve hala uyuduğu için aynı sessizlikte dışarı çıkıp ona kahvaltı hazırlamaya karar verdim.

Aynı titizlikle merdiven basamaklarını tırmanıp kapağı açtım ve kafamı denizden çıkarır gibi bodrum katından koridora çıkardığımda güneşin ışığını ve ısısını birebir hissettim. Gerçek dünyaya adım atar gibi koridorda yürümeye başlarken bodrum katının tuhaf atmosferini ve insanın ruh halini etkileyen havasını düşündüm. Mutfak kapısından silkelenerek girdiğimde Hakan'a güzel bir kahvaltı hazırlama çabasına girmeye çalıştım ve buzdolabının kapağını açıp malzemeleri incelerken düşünmeye başladım. Kahvaltılıklar haricinde sebzelere bakarken bir poşet dolusu iri mantarlar dikkatimi çekti ve mantarla yapılan leziz ve aynı zamanda pratik bir tarif aklıma geldiğinde poşeti yerinden çekip çıkardım. Tezgahın üstüne bıraktıktan sonra ocağa çay suyu koyup tekrar poşetin başına döndüm ve en iri mantarları seçip çıkardıktan sonra onları saplarını kopararak çeşmenin altında birer birer yıkadım.

Doğrusu çok usta bir yemek deneyim geçmişim yoktu ama yine de her zamankinden çok daha fazla özendiğimi hissediyordum ve bu istemdışı oluyordu. Uygun boyutta bir tencere çıkarıp ocağa koydum ve mantarların iri şapkalarını birer birer tencereye dizdim. Saplarına kararsız bir bakış attıktan sonra arada kaynar diyerekten onları da tencerenin kenarına köşesine sıkıştırdım ve haşlanmaları için tencerenin kapağını kapattım. Bu sırada tekrar buzdolabının başına dönerken her zamanki kahvaltı tabaklarını hızlıca masanın üstüne yerleştirdim ve en son kaşar paketini elime alıp dolabı kapadım. Tahminde bulunduğum birkaç dolaptan birinde rendeyi bulduktan sonra küçük bir tabağa kaşarları rendelemeye başlamıştım ve rendenin başından sonuna kaydırdığım kaşarın tabağa düşmesini dahi sevecen bir tavırla izliyordum. Yüzümde bir tebessümün oluştuğunu fark ettiğimde onu dağıtmadım ve onla vakit geçirmenin ne teşekkürü mümkün olmayan bir şey olduğunu düşündüm. Ona bir şeyler hazırlamak ve yapacağı yorum ya da alacağım beğeni için sabırsızlanmak dahi müthiş dinamik, heyecanlı ve şanslı hissettiriyordu. Bir de evlenseydik nasıl olurdu bunlar kim bilir! Bu hayalin boyumu aşacağını ister istemez düşünsem de aklıma gelmesini engelleyememiştim. Neden olmasındı ki? Kendime gözlerimi devirmem uzun sürmemişti. Benim için bir sebep yoktu ama çocuk benimle sevgili dahi değildi, eminim onda tonla gerekçe vardı.

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin