41.BÖLÜM - Kalbim Seninle

9.1K 381 14
                                    

Biliyorum çok çok çok çok uzun bir ara oldu. Ama tatildeydim ve haber veremedim sizlere :/ Umarım beğenirsiniz ^^ Keyifli okumalar..

Bak sevgilim, bak neler ettik yine kendi kendimize biz?
Çok severken, çok yazık ettik, bu kadersiz aşkımıza biz
Ah ne fark eder, yanımda yoksan? Sevdan benimle..
Aklım kopar gider başımdan
Bedeli yalnızlık olsada kalbim seninle..

Kalbim seninle kalbim seninle..
Baktığın her yıldızda attığın her adımda
Kalbim seninle kalbim seninle..
Akşam üstü kumsalda damla damla her yağmurla
Kalbim seninle!

 

 

Kristen endişeli gözlerle Joseph’i yolcu etti ve beklemeye başladı. Yapacak bir şeyler düşündü ama bir türlü aklına bir şey gelmiyordu. Aklı sürekli Robert ve Joseph’in konuşmasındaydı. En sonunda televizyonu açıp zamanını öyle geçirmeye karar verdi.

                                                   *****    *****

Robert ise o sırada korkuyla şirkette Joseph’i bekliyordu. Eğer Joseph ilişkilerine karşı çıkarsa Taylor asla izin vermezdi. Ne yapıp edip Joseph’i ikna etmeliydi. Kapının tıklatılmasıyla irkildi ve ayağa dikildi. Joseph içeri girdiğinde deri koltuklara karşılıklı oturmuşlardı.

“Hoş geldin Jo.”

“Hoş bulduk.”

“Ne içersin?”

“Bir şey almayacağım. Teşekkürler.”

“Pekala.”

“Ne için geldiğimi biliyorsun.”

“Evet.” dedi gergince nefes verirken Robert.

“Ne zamandır birliktesiniz?”

“3 aydır.”

“Uzatmadan hemen konuya girsem iyi olur sanırım. Kristen’ı seviyor musun?”

“Evet.”

“Demek istediğim ‘gerçekten’ seviyor musun? Yani niyetin ne? Eğer bu ilişki böyle devam ederse ne yapmayı düşünüyorsun?”

“Tabi ki de gerçekten seviyorum. Bak Jo, bugüne kadar kimseyle doğru dürüst bir şeyler yaşamadım. Yani kadın düşkünü biri değilim ben. Kristen’ı sadece çok güzel ya da çok genç diye sevmiyorum. 32 yaşındayım ve dış güzelliğin hiçbir işe yaramadığını çoktan öğrendim. Ben Kristen’ı seviyorum. Ve bu ilişki eğer böyle devam ederse, ki edecek, onunla evlenmeyi düşünüyorum. Hatta bana kalsa hemen şimdi evlenirim Ama o daha çok genç ve bunu isteyip istemediğinden emin değilim.”

“Anladım. O zaman onu üzmemen gerektiğini ve üzersen de karşında beni bulacağını söylememe de gerek yok.”

“Biliyorum. Merak etme.”

“O zaman şimdi bir kahve içebilirim.” dedi Joseph biraz önceki halinden eser kalmadan sırıtarak.

“Tabi.” dedi Robert gülümseyip, telefona yönelirken.

KÜÇÜK SEVGİLİMWhere stories live. Discover now