Bölüm 10: Hastane

41.3K 2K 297
                                    

NOT:YENİ BÖLÜM GELDİ. BEĞENMENİZİ UMUYORUM VE İYİ OKUMALAR... :)

Eve girdiğimiz de aklım hala Tarık'a benzettiğim adamdaydı. Ya o Tarık ise diye düşünmeden edemiyordum. Neden düzgünce bakmamıştım, emin olmamıştım ki. Acelem, yetişmem gereken bir yer yoktu zaten. Dönüp bir kez daha bakacaktım sadece emin olacaktım. Ama o anın şaşkınlığı ile yapamamıştım. Zaten aklım çokta başımda değildi ya.

Yukarı çıkıp direk duş aldım ve rahat bir şeyler giyerek aşağı indim ve Murat'ı mutfakta buldum.

"A şey sanırım evde yemek yok." Dedim mahçup şekilde. Bana dönüp tebessüm etti.

"Restorantta doyurduk karnımızı. Acıkırsak yumurta, tost falan hallederiz problem değil. Zaten çay yaptım bize." Dediğinde şaşırmıştım. Ve kendimi tebessüm etmeye zorladım. Gerçekten tebessüm etmek istiyordum ama Murat'a karşı. Sadece ona karşı. Bunu hak ediyormuş gibi geliyordu.

Murat tebessümle yüzüme bakarken başımı salladım.

"Benim yapabileceğim bir şey var mı peki?"

"Hayır. Sen içeri geçebilirsin ben getiririm çayları."

"E yardım edeyim."

"Hayır Rana. Alt tarafı çay getireceğim." Dediğinde göz devirdim ve içeri geçtim. Her zaman ki koltuğuma geçip kitabımı elime aldım. Murat'ın geldiğini fark etmiştim ama bakmadım. Elini salladığını fark edince başımı kaldırıp baktım.

"Rana sen o kitabı 2 yada 3 hafta önce bitirmedin mi? Yoksa yanılıyor muyum?" Dediğinde şaşkın görünüyordu.

"Çok dikkatlisin. Evet kitabı bitirmiştim."

"Neden tekrar okuyorsun?" Dediğinde derin bir nefes verdim.

"Çünkü öncelikle kitabı gerçekten beğendim. Ve elimde ki kitapların hepsini okudum beğendiklerimi ikinci kez okuyorum." Dediğimde hafif gözlerini devirerek arkasına yaslandı. Hafif gerildiğini hissediyordum.

"Neden elindeki kitapların hepsini okuduğunu söylemedin bana Rana? Neden gidip sana yeni kitap almıyoruz?"

"Çünkü senden bunu istemem."

"Sebep?"

"Murat beni anlayacağını düşünüyorum. Açıklama beklemene bile gerek yok."

"Hayır seni anlamıyorum Rana. Kendini bana açıklamanı istiyorum. Ve şuan bu konu açıldığı için memnunum. Her gün evden çıkarken gün içinde bir şeye ihtiyacın olur diye vestiyere para bırakıyorum. Oradan 1 lira harcadığını görmedim. Paralar bıraktığım gibi duruyor. Hayır biz seninle evliyiz. Aynı evde yaşıyoruz, aynı şeyleri yiyip içiyoruz, aynı elektriği kullanıyoruz."

"Murat şartlar belli. Ne koşulda evlendik biliyorsun. Gerçek bir evlilik değil bizim ki."

"Ama evliyiz Rana."

"Senden para isteyemem." Dediğimde tüm konuşma boyunca sert olan ifadesi yumuşamıştı.

"Seni anlıyorum Rana. Ne düşündüğünü, hissettiğini kestirebiliyorum. Ama öyle düşünmeni istemiyorum. Biz birlikte yaşıyoruz ve sen benden 1 lira da harcasan 100 lira da harcasan önemli değil. Zaten yeterince kazanıyorum."

"O senin paran ve ben-"

"Rana bu evde benim. Bu evin faturalarını da ben ödüyorum, evdeki sebze meyveyide ben alıyorum. Ne fark var?" Dedi yine sertleşmişti bakışları.

"Bir değil."

"Gayette bir." Dediğinde tartışmayı uzatmamak için arkama yaslandim. Dizlerimi kaldırarak kitabi bacaklarıma koydum ve göz temasını keserek kitabıma yoğunlaşmaya çalıştım. Ne yoğunlaşmak ama! Sinirliydim ve odaklanamıyordum. Yine de Murat ile muhattap olmamak için başımı kitaptan kaldırmıyordum. Sıcak çaydan ve yazılara bakmaktan olsa gerek uyku bastırmıştı. Kitabı ortada ki sehpaya koyarken Murat'a kısa bir bakış attım. Televizyona odaklanmış duruyordu ama kaşlarının ortası hafif çatıktı. Dudaklarını sımsıkı birbirine bastırmıştı belli ki çenesini kasıyordu. Yada bana öyle gelmişti bilmiyorum. Oturduğum koltuğa yan bir şekilde uzandım nedense odama çıkmaya üşenmiştim. Murat ne izliyor diye televizyona baktığımda bilim kurgu olduğunu fark ettim. Ve tebessüm ettim. Eğer duyabiliyor olsaydım ne kadar uykum olsa da oturur bu filmi izlerdim.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin