17.BÖLÜM--Orman

Comincia dall'inizio
                                    

 İlk başta bir şey görmedim. Daha sonra iki parlak nokta dikkatimi çekti. Kırmızı iki nokta. Öylece yerimde donup kalmıştım. Yavaşça yaklaşıyordu. Aman Tanrı'm! Bir kurt ! Kolumda hissettiğim çekiştirme ile koşmaya başladım. 

 "Hadi! Daha hızlı! Koşun !" diye bağırıyordu Jack.

 Dur biraz neden koşuyorum. Onu haklayabilirim. Ani bir şekilde durdum ve dönüşmek içi odaklandım. Lanet olsun tamamen dönüşemiyordum. 

 "Ne yapıyorsun seni sersem! Gel buraya! " Nadia'nın bağırışlarına aldırış etmiyordum. Tamamen dönüşmek için konsantre olmam gerekiyordu. Hadi.Hadi.Hadi. Pençelerimi görüyorum.Dişlerim. Onlar da tamam. Ama hala iki ayak üzerindeyim. Ah lanet olsun. Tam karşımda simsiyah yeleli, kırmızı gözlü, bir kurt öldürücü bakışlarıyla bana bakıyor. BİR KURT!

 Arkamı döndüm. Jack ve Nadia'nın iyi olup olmadığına baktım. İkisi de yere çökmüş çalılıkların arasında oturuyordu. Beni gördükleri için şaşırmışlardı.

 Kafamı tekrar siyah yaratığa çevirdiğimde hırlıyordu. Onu ısırıp tüm kanını içmek istiyordum. Birden üstüme atladı. Nadia'nın çığlığını duydum. Hızlı onu üstümden havaya fırlattım. Bu kolay olmadı çünkü ağırdı. Yere düşer düşmez tekrar üstüme saldırdı. Ağzından salyaları taşıyordu. Yerden bir ağacın dalını alıp ona batırdım. Çok garip bir inleme sesinden sonra dişlerini koluma geçirdi. 

 "Malia dur! Malia lütfen.Dur! " diye bağıran Jack' e aldırış etmedim. 

 Kolum kanıyordu ve bir o kadar da acıyordu. Gözlerimi parlatarak ona baktım.(gif) Sesli bir şekilde hırlayarak baynuna yapıştım. Dişlerimi ona geçirdiğimde hala çok güçlü ve hareketliydi. 

 "Malia dur! O Issac! "

 Ne?

 Dişlerimi çekip hızla doğruldum. Ağzım ve boynum kan olmuştu.Nasıl? Issac derken? 

 "Issac bir kurt. Buraya onun için geldik." dedi. Hem hızlı konuşuyordu hemde bana karşı tedirgin yaklaşıyordu. 

  Yerdeki siyah yeleli kurt ısırığın sersemliğinden kurtulup ayağa kalktığında gözlerini bize dikip hırlayamaya başladı. Ona çok farklı bir gözle bakıyordum. Issac'ın siyah saçları gibi simsiyah bir kürkü vardı. Olamaz! Sevdiğim çocuğun kanını mı içmiştim şimdi ben? Ve bu onu çabucak öldürebilirdi. 

  Bir anda Nadia'ya doğru koşmaya başladı. Jack Nadia'yı ağacın yanında bırakmıştı. Kendisi biraz daha bana yakındı. Nadia korkudan çok yüksek frekansta bir çığlık patlattı. Jack daha yakın olduğu için Nadia'nın önüne atlamıştı.Onlardan daha sonra davranmamın sebebi hala şokta olmamdı. Bir kaç saniyede kendime gelip vampir hızımla oraya koştum. Ağır ve güçlü kurdu yaklaşık 2-3 metre uzağımıza fırlattım. 

 Hemen kafamı onlara çevirdim. Olamaz! Jack!

"Hey iyi misin?" Kolu kanıyordu. Başka yerlere bakmaya çalıştım. Kendimi tekrar kaybetmekten korkuyordum. Hızla hırkamı parçalayıp koluna sardım. Kanamayı durdurmaya çalışıyordum. Nadia ağlıyordu. Bu zamana kadar hep güçlü olamaya çalışmıştı ama şuanda bir ağacın köşesine sinip hiçbir şey yapamadığı için kendine kızıyordu. Kafamı çevirip kendi koluma baktım. Dur biraz neden iyileşmesi bu kadar uzun sürdü ki. 

 O sırada çalıların arasında birinin bize doğru yaklaştığını hissettim. Bu Issac. Altına mavi kot bir pantolon giymişti.Üstünde hiçbir şey yoktu. Tamamen dönüştüğünde kıyafetlerini parçaladığı için bir şekilde giyindiği belliydi. Hala onun bize saldıran kurt olabileceğine inanamıyordum.

BİR GENÇ KIZIN SIRLARIDove le storie prendono vita. Scoprilo ora