17.BÖLÜM--Orman

3.2K 134 44
                                    

"Ah. Niye bu saatte geldik ki buraya? "

"Mızmızlanmayı keser misin ?"

"Saçma bir rüya için gecenin bir yarısı ormada ne işimiz var Nadia? "

Elimde fener önden önden yürüyorum. Fener olmasa bile ne kadar karanlık olursa olsun yarı kurt olduğum için görebiliyordim aslında.

"Başka kimle gelseydim? Ormanda tek başıma, bir şeyle karşılaştığımda ne yapabilirim ki?"

 Onun da elinde bir fener vardı ve benden daha tedirgindi. Tabi ya ben bir melezim ve ne olursa olsun ondan güçlüyüm yani onu koruyabilirim. Böyle de söyleyince bir değişik oluyormuş.

 Yürümeye devam ediyorduk.

 "Sen de duydun mu?"

 " Neyi ?" dedi korkarak. 

 Etraftan çıtırtılar geliyordu. Ve ondan daha iyi duyduğum için bunu onun duymaması normal.

"Tamam pes. Sabah olunca geliriz. Hadi geri dönelim."

"Şaka mı yapıyorsun? Buraya kadar geldik. Şu işi bitirelim öyle döneriz." dedim kendimden emin bir ses tonuyla. Nadia bir kabus görmüştü. Candice'ı aramaya geldiğimiz gün neden onu bulamadığı ile ilgili. O günden beri bunu kafasına çok takmıştı zaten. 

 Bir süre daha yürüdük. Ve bu sefer yine bir çıtırtı duydum. Ama bu sefer daha yakınımızdan gelmişti ve Nadia da duymuştu. 

 "Kim var orada?" dedi etrafında deli gibi dönerken. 

 "Sadece rüzgar."

 Alaycı bir şekilde gözlerini bana dikmiş bakıyordu. 

"Ne? Belki de tavşandır."

 Yürümeye devam ediyorduk. Çok yüksek gelen bir uluma sesiyle irkildik ve hemen bir ağacın dibine yapıştık. Nadia korkudan çok hızlı nefes alıp veriyordu. Ben de korkuyordum ve tedirgindik. 

 Arkamızdan kesinlikle birinin bizi izlediğini hissediyordum. Bu vampir özelliğimle ilgili bir durum sanırım. Nefesimi tuttum ve sadece bekledim. Sesler daha da yaklaşınca vampir hızımla döndüm ve korumacı bir tavırla Nadia'yı arkama aldım. Ups! Jack! Olamaz yaptığım şeyi gördü ve ben... Ah lanet olsun.

 Saat gece 3 ü geçiyordu ve biz bu saatte ormandaydık. 

 "Hey. Ne işin var burada? " dedim gördüklerini sorgulamasına izin vermeden.

 "Asıl sizin ne işiniz var burada? Hem de bu saatte."

  Hiçbirimizden cevap çıkmadı. 

 "Yalnız mı geldin? " dedi Nadia sessizliği bozup. 

 "Aaa...Evet yürüyüş için. " dedi her zamanki gibi kekeleyerek. Gecenin bir yarısı. Ormanda. Yürüyüş. Çok mantıklı.

 "Ah evet. Biz de...biz de öyle." diye atıldım. 

  Bir uluma daha duyduk ve bu diğerinden çok daha yakından geliyordu. Hepimiz korkuyorduk. Aslında benim korkmaman gerekiyor lanet olsun. 

 "Buradan gitmelisiniz. " dedi Jack telaş içinde. 

 O sırada Nadia elindeki feneri yere düşürdü ve çalılıkların arasındaki bir yere bakarak geri geri yürüyordu. 

 "Ç..Çocuklar." dedi kısık sesle ve ona doğru döndük. 

 "Ne?" diyerek oınun baktığı yöne kafamı çevirdim. 

BİR GENÇ KIZIN SIRLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin