I don't fuck with you, Potter. ( Drarry / BoyxBoy )

7

Şarkıyı, şarkı zamanı dediğim yerde başlatırsanız, daha anlamlı olacaktır. iyi okumalar ♥️<3

Harry herkesin uykusu gelmeye başladığında gülümsedi "Her ayrı gece nöbeti üç oda arasında dönelim bence." Blaise'in göğsünde uyumak üzere olan Ron esnemişti, Zabini gülümseyip sevgilisinin saçını okşadı "Biz en son tutalım o halde, baksana o uyudu bile." Zümrüt çocuk mırıldandı "Evet, onun bu özelliği beni sinir ediyor ya zaten. Kafası yumuşak bir yerde olsun, uyuması için yeterli." Hermione onun bu söylediklerine gülmüştü "Sanırım bizde beraber uyumanın nasıl bir şey olduğunu merak ediyoruz." dedi Pansy, Hermione'ye sırıtarak göz kırpmıştı aynı zamanda. Draco "Ah, Potter.. Keşke bizde sevgili yapıp gelseymişiz ha? Baksana sevgilimiz olmadığı için nöbete bile kaldık." diye en yakın arkadaşlarına imada bulunduğunda Harry buna omuz silkmişti "Belkide senin aksine ben bekar olmaktan memnunumdur Malfoy?" Draco, Zümrüt çocuk ona sinirle bakıp dışarı çıktığında nefesi boğazına tıkanmıştı, az önce Potter, ona söylediği şey yüzünden trip mi atmaya başlamıştı? Hayır, hayır.. Dünya'da büyük bir terslik vardı, kesinlikle Merlin donunu ters giymiş falan olmalıydı!
Platin çocuk kendini toparladığında hızla Harry'nin yanına ilerledi, Harry ise o gelince kafasını farklı bir yöne çevirmişti. Draco buna aldanmadan ona değebileceği kadar yakınına, tam yanına oturmuş neşeyle bacağını sallayarak Zümrüt çocuğun bacağına değdirip, geri çekiyordu "Yapma." dedi Harry, küs olduğu ses tonundan aşırı derecede belliydi ve bu Draco'ya göre hayatı boyunca gördüğü en sevimli şeydi, fazla tapılası diye düşündü Platin çocuk "Hadi ama!" Zümrüt çocuğa yaklaşırken söylenmişti "Bana küsmemelisin." Harry ona baktı, şimdi olduğundan fazla yakınlardı "Nedenmiş o, Malfoy?" dedi sinirle, Draco ellerini başının arkasında birleştirerek alayla sırıttı "Çünkü mükemmelim." Zümrüt çocuk küçük bir anlığına ciddi kalsa da Platin ona gülüyor mu diye kaçamak bakışlar atmaya başladığında başaramamış ve küçük bir kahkaha atmıştı "Bu gece bu mükemmel çocukla nöbet mi tutacağım? Buna laik miyim?" Zümrüt çocuk söylerken sırıtışını kesmemişti, Draco onun bu söylediğine gülerken omuz silkti "Eh" dedi ve omuz silkti, şakacı bir tonda konuşmasını sürdürdü "Laik değilsin de, hak ediyorsun diyelim Potter." ikisi de deli gibi gülüyordu, nöbetlerinin bu kadar eğlenceli geçeceğini bin yıl düşünseler tahmin edemezlerdi.
Harry Potter, saatler sonra Draco Malfoy'a alarm verebileceği kadar sokulmuş ve uyuya kalmıştı. Zümrüt çocuğun başı omzundayken onu izliyordu Platin çocuk, gri gözleri onun zümrütlerini kapatan narin göz kapaklarında, uzun kirpiklerinde, soğuktan kızarmış yanaklarında geziniyordu. Gözleri dudaklarına kaydığında derince bir iç çekti ve başını iki yana sallayıp kendine geldiğinde onun ensesinden destekliyerek boynunu karmaşık saçların gıdıklamasından kurtarmıştı. Zümrüt'ünü gelin tarzı kucakladığında, ayağa kalkıp çadıra doğru ilerledi, içeriye girdiğinde Pansy hızlıca odadan çıkıp asasını onlara doğrultmuştu. Siyah saçlı kız Draco ile göz geldiğinde sakince konuşmaya başlamıştı ki Platin çocuğun kucağında Harry'yi görmesiyle o kadar sakin kalamadı "Oh, sen miy- KUCAĞINDA Kİ POTTER MI?!" genç çocuk omuz silkmiş ve uykulu bir ifadeyle ona bakıp esnemişti "Eğer uyandıysan, ben de biraz uyuyabilir miyim?" Pansy hala şaşkınlığını korurken onu sadece başıyla onaylamış, Draco ise gülümseyerek kucağındaki Harry ile çadırda ki odalarına geçmişti. Zümrüt çocuğu yavaşça yatağa bırakıp, üstünü güzelce örttüğünde, yanaklarının kırmızılığından hala üşüdüğünü fark etti. Draco'da yorganın içine girip, Harry'yi kendine çekti, kollarıyla sardı bedenini, Potter o yanındayken üşüyemezdi. Beklemediği bir şey oldu sonra, Zümrüt'ü kollarını onun beline dolayıp göğsüne sokulmuştu. Kalbi hızla çarparken buna huzurla gülümsemişti Platin çocuk, kısa sürede bu huzurla uykuya dalmıştı.

---

Şarkı Zamanı(Tekrar'a alabilirsiniz belki şarkı yetmez)

Saat akşam'a varırken Draco ve Harry gözlerini radyodan geldiği belli olan bir şarkıyla açmışlardı. Yaptıkları ilk şey, istemsizce birbirlerine bakmış olmaktı.