37. Sevda Kervanı

Start from the beginning
                                    

Nazenin Hüsamettin'in anlattıklarıyla iyice meraklanmaya başlamıştı. Ailesinden birine ya da kendisine mi bir şey oldu diye düşünüyordu.

"Bir aydır anaokuluna çocuklar için tiyatro dersine gidiyoruz bir arkadaşımla. Nasıl anlatsam bilmiyorum ki."

"Hüsamettin gerçekten çok merak ediyorum. Sen iyisi mi olduğu gibi anlat gitsin."

"Anaokuluna ilk gittiğimiz gün çocuklarla tiyatro için gösteri salonuna geçtik. Ben çocuklarla ilgilenirken sonra o geldi. Kapıdan öyle bir girişi vardı ki. Zarif bedeniyle gülümseyerek yanımıza geldi. Çocuklar onu görünce sevinçle yerlerinde zıplıyorlar, bıcır bıcır konuşuyorlar. Çocuklarla konuşmasını, onlara anne edasıyla dokunmasını büyülü gözlerle izledim. Sonra bize döndü çocuklara uyuması için masal anlatan biri gibi naif sesi vardı. Ela rengi büyük gözleri sımsıcak bakıyordu Nazenin." Başı önünde anlatmıştı.

Nazenin gözleri ışıl ışıl hayretle arkadaşına bakıyordu. Durgunluğu, dert mi değil mi karar veremediği demek kalp sancısıydı.

"İnanamıyorum Hüsamettin."

"İlk önce emin olamadım kendimden ama onu her gördüğümde kalbimin yerinden çıkacak gibi atması, konuşurken sesimin titrememesi için gösterdiğim çaba, ne konuşacağımı bilememem dilimin dolaşması, bir sürü tiyatro gösterisine çıktığım halde bir kere bile heyecanlanmamış olan ben için onu gördüğümde elimin ayağımın dolaşması normal mi sence ?"

Nazenin gülümseyerek başını iki yana salladı. "Normal değil."

"İlk kez böyle hissediyorum Nazenin. Bu başka bir duyguya benzemiyor. Hepsini içinde barındırıyor ama hepsinden çok farklı."

"Seni çok iyi anlıyorum. Aranız nasıl ? "

" Devamlı iletişim halindeyiz aslında. Ben onun gözünde çocuklar için gelen tiyatro eğitmeniyim." Ümitsizce konuştu Hüsamettin.

"Siz bir amaç için oradasınız bu yüzden. Onun sana karşı farklı bir bakışını ya da davranışını yakaladın mı ?"

Kafasını olumsuzca salladı Hüsamettin.

"Hüsamettin bu kız senin hislerinden bihaber. Farklı bir bakış ya da davranış bekleyemeyiz. Bak ne diyorum?"

Nazenin'in ağzından çıkacak olan söze kitlendi Hüsamettin.

"Senin bu kızla vakit geçirmen gerekir. Birbirinizi tanımanız, bir şeyler paylaşmanız gerek. Ben seni ilk kez böyle görüyorum. Anlatırken gözlerinin parladığını o kızdan her bahsedişinde yüzünde oluşan tebessümü huzuru gördüm."

"Çok başka Nazenin" diyip iç çekti.

"Çünkü çok başka hissettiriyor sana. Bak arkadaşım, gerçek sevda hayatında sadece bir kez uğrar insana doğru zamanda ve doğru kişiyle. Bunu ancak sen hissedersin. Kalbini dinle Hüsamettin eğer kalbin razıysa bu hissettiğin sevdadan vazgeçme."

"Vazgeçmek istemiyorum Nazenin. Bir kere baksa bana görse beni yanına gitmek için cesaretlenebilirim." Kendinden emince konuştu.

"Hislerinden eminsen ona karşı bir adım atmak için bekleme bile. Hayat sevdiğimiz insanlara kavuşmak için çok kısa Hüsamettin. Sevda emek ister, özveri ister biraz yanmak biraz yakmak ister ama inan bana hepsi sevdiğin kişiye değer."

Dinledi arkadaşını Hüsametttin. "Sevdanın çemberinden geçmiş, zorluklarla mücadele etmiş, vazgeçmemiş olan biriyle seninle paylaşmak istedim beni anlayacağını biliyordum."

"Ne zaman istersen konuşuruz, ortada sevda varsa küçücük de olsa bir yardımım dokunursa ne mutlu bana." Gülümseyerek baktı arkadaşına. Çok sevindi, çok mutlu oldu Nazenin.

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now