1. Bölüm: "Uçuşan anılar"

78 31 91
                                    


Kıyametten Önce-

Tutuşan acılarım, bir bir kül olup bedenimi kavururken bir dağ kadar yılgındım.

Anlatacaklarım dudaklarımın mahzeninde takılı kalırken, dudak kıvrımımda cesetlerini biriktirmiştim.

Kanatları kırık kuşların birer yuva bellediği kaburgalarım yükün agırlığıyla iki büklüm olmuştu.

Uyuşuk bedenimin etkisinden sıyrılıp, ellerimi tozlu yere yaslayıp oturur pozisyona geldim. Anlımın sızısı ani hareketimle kendini belli ederken avuç içimi acıma yasladım. Görüş açım puslu, ağzımda kum tadı, avucumda kan. Kulağımdaki, tiz sesin yankısıyla yerdeki kum birikintisine bakarken, önce bir at ayağı girdi görüş açıma daha sonra iki adet siyah deri bir çizme. Gözlerim, pusun ardından bir şeyler seçmemde yardımcı olmazken, önümde birinin tek dizi üzerinde çöktüğünü gördüm.

Başımı hafifçe yukarı kaldırdım, saçlarım yanağıma sürtünürken gözlerimi hareket ettirdim.

Gördüğüm ilk şey, bir çift karagöz oldu.

Bana bakışları net değildi sanırım başım dönüyordu.

Başını hafif yana eğip analiz yapar gibi beni inceledi daha sonra ilerde duran at'ım Zümrüte baktı.

"Düşürdü mü seni?"

Hayır hayır ilk bunu sormuş olamazdı dimi?

Başım ağrıyordu, midem bulanıyordu.

Sadece başımı salladım, ama bu yaptığım inlememe sebep oldu. Avuç içimi göz hizama getirip, kanın renginin beyaz avucumdaki dağılışına baktım.

İznim olmadan başıma elini koyup alnımın köşesindeki yarama baktı. kaşları çatık, gözleri kısıktı.

Gözleri karagözdü.

Belkide yanlış görüyorum bilmiyorum.

Başım hafif yana yatıkken elleriyle kanayan yerin etrafındaki saçlarımı diger tarafa attı. Saçlarım, yüzümün bir kısmını örterken açıkta kalan gözümle ona baktım. Oturduğu yerden kalkmadan arkasını dönüp atının eyerinden siyah bir matara çıkardı. İri esmer eline, bir miktar su ilave edip, avucundaki suyu yarama döktü.

Su önce yarama, sonra yanagıma en son ise elbisemin kumasına damladı.

"İlk defa mı bindin?"

Bana sordugunu biliyordum, ama konuşmak istemiyordum. Gözlerine baktıgımda benden cevap beklediğini gördüm.

"Hayır" kuruyan dudaklarımı ıslatma ihtiyacı güttüm. "Çocukluğumdan beri biniyorum"

Tekrar avucunu su ile buluştururken konuştu. Düz sade bir sesle.

"Yeni binmeye başladın yani"
Elindeki temiz su ile yaramı temizlemeye devam etti.

Ağzım şaşkınlıkla açık kalmıştı.

Bana çocuk oldığumu söylemişti.

Kaşlarım hafif açıyla çatıldı. "çocuklugumdan beri biniyorum" dıye direttim.

Avundaki hafif kızıllığı secebilmiştim. Kanımım avucundaki kader çizgilerini dolduruşunu gördüm.

"Anladım" sarı saçlarımdan akan su damlası elbisemde koyu bir ıslaklıga sebep olmuştu. Yanağım ise kızıl kanımla karışık su emaresi taşıyordu. "Yeni binmeye başladın"

BERFU-BARANWhere stories live. Discover now