Çoktan Ölmüştür

5.6K 353 206
                                    

Saúnpe

İnsan geçmişine göre vampirler, kurt adamlar, periler vb. şeyler asla gerçek değildir. Masaldır. Uydurma hikayelerdir.

Ama son zamanlarda yayınlanan bazı videolar, makaleler, fotoğraflar ve ses kayıtları ortaya çıkmıştır.

Ve insanlar artık inanmaya başlamışlardır.

...

Taehyung dünden biraz iyileşmiş gibiydi. Yattığı yatakta doğrulduktan sonra biraz etrafa bakmaya başladı.

Ayağa kalkabilecek duruma geldiğini düşünerek kalktı. Odayı biraz turlamak istemişti.

Burası ucubenin odasıydı. Fotoğraflardan belliydi. Kitaplığın önünde biraz oyalanmıştı. Sonra gözüne bir kutu takıldı.

Sanki gizlenmek istenmiş bir kutuydu.

O kutuya tam yaklaştığında içeri ucube girmişti.

"Ayaklanmışsın."

Taehyung kafasını sallamıştı.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Kötü. Ve hep öyle hissedeceğim."

Jungkook sırıtmış ve onun önüne gelmişti. Çenesinden tutup kendine doğru kaldırmıştı kafasını.

"Az kaldı. Bu akşam için iyi hazırlan. Bir yere gideceğiz."

"Neden gitmek zorundayım? Benim gibi bir insan ucubelerin yanında bir yemden başka bir şey değil."

"Çok konuşuyorsun ve bu rahatsız edici."

Taehyung sinirle aşağı bakmıştı. Jungkook ise gülerek onun belinden kendine doğru bir kuvvet uygulamış ve bedenlerinin çarpmasına izin vermişti.

Taehyung öylece duruyordu. Jungkook ise onun belinden aşağı doğru elini kaydırarak bir diyişle okşuyordu.

"Çok yorulacaksın. İyi dinlen."

Geriye doğru adımladığında Taehyung sersemlemişti.

...

Taehyung bu sefer uyandırıldığında karşısında ucubenin yardımcısı vardı.

"Elimdekileri giy. Yola çıkıyoruz."

Taehyung zorla onayladığında dekolteli(!)  gömleği ve pantolonu giymeye başlamıştı.

...

Taehyung giyindikten sonra aynaya bakmıştı.

Cidden bir fahişe gibi göründüğünü düşünüyordu.

Jungkook odaya girdiğinde Taehyung'un hemen yanına gelip elini tuttu.

"Beni affetmeyeceksin. Ama buna mecburdum."

Taehyung anlamaz bakışlarla Jungkook'a baktığında Jungkook onun elini bırakıp odadan çıkmıştı.

Kolyesi her daim yanındaydı. Ve kötü şeyler sezmeye başlamıştı.

...

Bir arabaya bindiğimizde yanımda o sarışın tatlı  çocuk vardı. Sürücü koltuğunda kepçe kulaklı oturuyordu, yanında ise kalın dudaklı biri oturuyordu.

Sarı saçlı çocuk elimi bağladığında özür dilemişti. Kalbi cidden dışı kadar iyidi.

Gözümü de bağladıktan sonra hafif uykuya dalmıştım.

...

"Hey, uyan. Geldik."

Göz bandım ve ellerim çözülmüştü. Kolumu ovuşturduktan sonra sarışın çocuk yanından bir şeyler çıkarıp bana göstermişti.

"Yeterince iyisin ama biraz makyaja da ihtiyacımız var."

Neden makyaj yapacaktım ki? Anlamsız gelmişti ama onayladım. Çünkü başka seçeneğim yoktu.

"Bu arada ben Jimin."

"Memnun oldum."

Jimin makyajımı yaptıktan sonra arabadan çıkmıştı. Benim de kapım açıldığında Jungkook ile göz göze gelmiştik.

Jungkook elimden tutup beni kaldırdığında sesli ve büyük bir yere gelmiştik. Ev ya da malikane. Güzeldi.

Kapıdan içeri girdiğimizde bir adam bize doğru yürümeye başlamıştı.

"Selam Jungkook. Onu getirmişsin."

"Anlaştığımız gibi Sehun. Ben onu getirdim. Sen de bana gerekeni vereceksin."

Beni başka birine satıyor muydu? Hah. Mükemmel. Bir bu sikmemişti zaten.

Jungkook'u kolundan tutup oradan uzaklaştırdığımda hemen ona sordum.

"Beni satıyor musun?"

"Evet."

Ona kötü ve kırılmış bir şekilde baktığımda o sadece gülümsüyordu.

...

Sehun denen herif kolumdan tutup beni kendisine çektiğinde yüzümü incelemişti.

"Düşündüğümden daha iyi."

"Öyledir. Şimdi bana istediğim o mükemmel şişeyi ver."

Sehun gülümseyip birine el işareti yaptığında adam hemen kocaman bir kutuda bir şey getirmişti.

"Güzel..."

Jungkook kutuyu alıp Jimin'e bakış atıp beni bırakıp gitmişti.

...

Sehun beni odasına çıkardığında kötü şeyler yapacağını düşünmüştüm. Ama yanılmıştım.

"İstediğin yere otur."

Kafamı salladığımda deri koltuğa oturmuştum. Masasının üstündeki şarabı bardağına döktüğünde içip içmediğimi sormuştu ve ben reddetmiştim.

Yaklaşık 1 saattir bana bakıyordu ve rahatsızlanmıştım. Hemde baya.

Elindeki bardağı bırakıp yanıma oturmuştu.

"Bakir misin?"

"Hayır."

Sehun gülümseyip ;

"Tahmin etmiştim."

Utanmıştım. Aşağı bakıyordum sürekli. Elini çeneme koyup beni gözlerinin hizasına getirmişti. Aklıma Jungkook gelmişti.

Çenemi sevip daha çok yaklaşmıştı. Tahmin ettiğim gibi beni öpecekti. İzin vermek istemiyordum.

Ama öyle yapmadı. Boynumu ısırmıştı. Acıyla inliyordum ve halsizleşiyordum.

Boynumdan dişlerini çıkardığında dilini yalamıştı.

"Çok lezzetli bir kanın var. Ama seni öldürmeyeceğim."

₺₺₺₺₺₺₺₺

Jimin Jungkook'un yanına geldiğinde ona soru sormuştu.

"Taehyung'a ne olacak?"

"Çoktan ölmüştür."

Jimin iç çekip yere bakmıştı. Kötü hissetmişti.

Jungkook ise gülümsüyordu. Şarabını yudumlarken elindeki çerçeveye bakıyordu. Her zamanki gibi.

Piç Jungkook ama yakışıklı. Neyse. Sehun bebeğime kızmayın.







Vampir Çocuk - Taekook-Where stories live. Discover now